IMF'den uyarı ile övgü birarda geldi
Abone olUluslararası Para Fonu, Türk ekonomisinin iyi görünüme sahip olduğunu belirtirken, gelecek yıl kamu borçlanmasının arttırılmaması gerektiğini öngördü.
Uluslararası Para Fonu, Türkiye’nin makroekonomik durumunun son
bir kaç on yılın en iyi seviyesinde olduğunu, ancak cari işlemler
ve borç yükünden kaynaklanan risk görüldüğünü açıkladı. Türkiye’ye
ilişkin yıllık raporunu yayımlayan Uluslararası Para Fonu, cari
işlemler açığı ve borç stokunu düşürmek amacıyla Ankara’nın
önlemler alması gerektiğini kaydetti. Kamu borç yükünün boyutu,
kısa vadeli yapısı ve döviz ağırlığına dikkat çeken IMF, bu durumun
Türkiye’yi kur ve faiz şoklarına karşı kırılgan kıldığını
vurguladı. Açıklamada, Türkiye’nin bugüne kadar elde ettiği
kazanımları koruyup daha ileri taşıyabilmesi için mali uyum ve
yapısal reform alanlarında gelişmeler sağlanması gerektiği
savunuldu. Ankara’nın sıkı mali politikaları sayesinde faiz dışı
bütçe fazlası hedefinin aşıldığına dikkat çekilirken, Türkiye’nin
cari açık konusunu yakından izlemesi tavsiye edildi. Raporun bu
bölümünde “IMF İcra Direktörleri, hükümeti, yurt içi talebin güçlü
olmaya devam etmesi durumunda mali politikayı daha sıkılaştırmaya
hazır olmaya ve en azından cari açığa ilişkin görünümün istikrara
kavuşmasına kadar bu yılki mali performans fazlasını tasarruf
etmeye davet ettiler” denildi. Raporun borçlara ilişkin bölümünde
de “kamu borcunun boyutu, vade süresinin kısalığı ve yüksek döviz
oranı Türkiye’yi döviz ve faiz şoklarına açık hale getirmektedir”
ifadesi kullanıldı. Raporda, kamu harcamalarında büyük artışa
gidilmemesi, sosyal güvenlik ve vergi reformlarının tamamlanması
çağrısında bulunuldu. Raporda, orta vadede Türk yetkililerin
önündeki en zorlu meselenin, sürdürülebilir büyüme ve düşük
enflasyon hedefine yönelik politikaların uygulanması olduğu
belirtilirken, “Ancak mecliste güçlü bir çoğunluğa sahip olması ve
3 yıl daha seçimlere ihtiyaç olmamasından dolayı hükümetin önünde
zorlu yapısal reformları uygulamak için görülmemiş bir fırsat
bulunuyor” denildi. KISA VADELİ BORÇLAR RİSK YARATIYOR IMF’nin
dördüncü madde çerçevesinde yayınladığı değerlendirme raporunda,
bütün bu olumlu gelişmelere karşın Türk ekonomisinin halen bazı
risklerle karşı karşıya olduğu belirtilerek, şöyle denildi: “Yurt
içi talep hızla artmaya başladı ve sonuç olarak cari açık
genişliyor. Kamu borçlarının yüksek boyutu, vadelerin kısalığı ve
döviz kompozisyonu ayrıca önemli bir zafiyet kaynağı. Orta vadede
hükümetin esas sınavı, sürdürülebilir büyüme ve düşük enflasyon
hedeflerine ulaşılmasını sağlayacak politikaların uygulanmasıdır.
Hükümetin mecliste güçlü bir çoğunluğa sahip olması ve 3 yıl daha
yeni seçimlere gerek bulunmaması bu başarıya ulaşmak için gereken
zorlu yapısal reformların uygulanması için görülmemiş bir fırsat
yaratıyor” denildi. Raporun, İcra Direktörleri Kurulu’nun
değerlendirmesi başlıklı bölümünde de şu ifadelere yer verildi:
“İcra Direktörleri Kurulu, makro ekonomik koşulların on yıllardır
en iyi olduğu bir ortamda hükümeti, bu çarpıcı ekonomik performans
için kutluyor. Direktörler, hükümetin enflasyonun indirilmesi ve
hızlı borç düşürülmesi yönündeki stratejisinin de çarpıcı sonuçlar
verdiğine işaret etmekten özellikle memnuniyet duydu.
Sürdürülebilir ve hızlı bir büyüme sağlanırken, enflasyon da
dramatik bir şekilde tek haneli rakamlara indirildi. Yüksek faiz
dışı bütçe fazlaları, kamu borcu oranının düşmesine ve piyasa
güveninin yükselmesine yardım ederken reel faiz oranlarında büyük
bir düşüş de sağlandı. Türk Lirası’nda on yıllardır süren değer
kaybı durdurulurken şoklara karşı dayanıklılık büyük ölçüde arttı.”
SİSTEMİ KOLAYLAŞTIRACAK REFORM YAPILMALI Orta vadeli beklentiler ve
politikalara ilişkin olarak da raporda şöyle denildi: “Direktörler,
hükümeti, gelecek yılın faiz dışı bütçe fazlası hedeflerinin
düşürülmesi yönündeki çağrılara karşı çıkmaya çağırdı. Çünkü bu
yolla elde edilecek yararlar, kısa vadede bile daha yüksek reel
faiz oranları yüzünden fazlasıyla kaybedilecek ve bu da büyümeyi
yavaşlatacak. Öngörülebilir orta vade çerçevesinde yüksek faiz dışı
bütçe fazlalarının sürdürülmesi, önümüzdeki yıllarda gelecek önemli
miktardaki kamu borcu ödemelerinin sağlanmasına yardım edecek ve
piyasa güveninin güçlendirilmesine katkıda bulunacak.” Sosyal
güvenlik ve vergi alanında da reform gereğine işaret edilirken,
“reformlar, yüksek emeklilik primlerine karşın büyük bir açığa
sahip olan sosyal güvenlik sistemini ve vergi kaçırılmasıyla
mücadele edecek bir vergi idaresini kapsamalı. Cari harcamalardaki
yüksek artışlara karşı çıkılmalı. Bu yolla, kamu yatırımlarının
artırılması sağlanabilir” denildi. Raporda, vergi reformunun
sistemi basitleştirecek ve vergi tabanını artıracak şekilde
yapılması önerildi. Borç konusunda da hükümetin planlarını birkaç
yıllık bir borç indirim planı çerçevesinde yapması tavsiye edildi.
ÜCRET ARTIŞINA ELEŞTİRİ Asgari ücrete yapılan artışı eleştiren
Uluslararası Para Fonu, kamu sektörü çalışanlarına yönelik ücret
zammın sınırlanmasıyla iç talepteki artışın kontrol edilebildiğini
vurguladı. Türkiye’nin yüzde 12’lik yıl sonu enflasyon hedefine
ulaşma yolunda ilerlemeye devam ettiği vurgulanan raporda, ekonomik
büyümenin de yıl sonunda en az yüzde 5 olarak gerçekleşeceği
öngörüldü. Kaynak: www.ntvmsnbc.com