IMF'den Türkiye'ye övgü ve uyarı
Abone olIMF, makroekonomik politik disiplinin devam ettirilmesi durumunda Türkiye'nin, Doğu Asya ülkelerine yakın bir büyüme hızı yakalama potansiyeli taşıdığını bildirdi.
IMF Araştırma Bülteni'nde yer alan Donal McGettigan imzalı
''Türkiye Ülke Etüdü'' başlıklı makalede, 2000-2001 ekonomik
krizinin üzerinden 5 yıl geçmesinin ardından Türk ekonomisinin
kendisini dönüştürmeye başladığı belirtildi. Ekonominin, birbirini
takip eden yıllarda hızla büyüdüğü ifade edilen makalede,
enflasyonun tek haneli rakamlara indiği, faiz oranlarının ve kamu
borç katsayısının da dikkat çekici biçimde düştüğü bildirildi.
Makalede, bu kazanımların, ileride politik mücadele için anahtar
konumda olacağı kaydedildi. Makalede, Türkiye'nin büyüme
performansının düzelmesinde, makroekonomik istikrar ve yapısal
ekonomik reformların anahtar rol oynadığı belirtildi. Uzmanların,
Türkiye'nin performansını, dünya ortalamasından daha iyi bulduğu
üzerinde durulan makalede, bunda, 1980'lerden itibaren ticarette
sağlanan açıklık, ekonomik piyasada liberalizasyon ve ekonomik
reformların uygulanması sırasında harcanan eforun önemli rol
oynadığı ifade edildi. Makalede, Türkiye'nin 1980'lerde sağladığı
büyümenin hayli kısa süreli olduğu, 1990'ların sonunda büyümenin
yavaş yavaş azaldığını belirtildi. Makalede yer alan analizlerde,
makroekonomik politik disiplinin devam ettirilmesi ve yapısal
reformların hızlandırılması durumunda Türkiye'nin doğu Asya
ülkelerine yakın bir büyüme hızı yakalama potansiyeli taşıdığı
üzerinde duruldu. Makalede, yüksek ve devamlı enflasyonun
düşürülmesinin reform programının odaklandığı bir diğer konu olduğu
kaydedildi. Geçmişte, mali ve şirketler sektöründeki bilanço
zayıflıklarının, Türkiye'yi krize meyilli hale getirdiği
hatırlatılan makalede, yakın tarihli IMF programlarının, bu nedenle
mali uyumlulaştırmanın sağlanabilmesi üzerinde durduğu ifade
edildi. Son yıllarda Türkiye'nin etkileyici büyüme göstermesine
karşılık işsizliğin halen yüksek rakamlarda seyrettiğine dikkat
çekilen makalede, emek piyasasında, işgücüne katılım oranının
özellikle kadınlarda düşük olduğu ifade edildi.