IMF, Türkiye'yi övdü
Abone olKrueger, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye'de Türk lirasına olan güvenin yeniden sağlandığını belirtti.
IMF Başkan Vekili Anne Krueger, Türkiye'nin ekonomik programıyla
elde ettiği sonuçların, piyasada güveni ve ekonomik performansı
artırdığını ifade ederek, ''Bu güçlü çabaların, uluslararası
toplumun sürekli desteğini hak ettiğini'' belirtti. Krueger,
yaptığı yazılı açıklamada, şu görüşlere yer verdi: ''Türk
makamları, iddialı programlarını uygulama yönünde, faiz dışı bütçe
fazlası hedeflerini tutturmak için Mart ayındaki seçimler öncesinde
mali tedbirlerin uygulanmasını da içeren güçlü çabalarını sürdürdü.
Hükümet aynı zamanda programın kalanı için iddialı bir yapısal
reform ajandasını kabul etti. Sonuç, piyasa güveninde ve ekonomik
performansta kayda değer gelişmenin elde edilmesidir. Bu güçlü
çabalar, uluslararası toplumun sürekli desteğini hak ediyor.''
Krueger, ''Türkiye'nin ekonomik programı, etkili sonuçlar üretmeyi
sürdürüyor. Ekonomik büyüme, program hedeflerini geçti, faiz
oranları keskin şekilde düştü. Böylece Türkiye'nin borç
dinamiklerine yardım sağlandı, enflasyon bir kuşaktır en düşük
düzeyine indi ve Türk Lirası'na olan güven yeniden sağlandı''
ifadelerini kullandı. Bu başarıda, Türk hükümetinin 2004 yılında
yıllık GSMH'nin yüzde 6.5'u olan faiz dışı bütçe fazlası hedefinin
tutturulması kararlılığının önemli rolü olduğunu vurgulayan
Krueger, ''hükümetin harcamaları yüzde 13 kısmasını da içeren son
düzeltici tedbirleri, 2004 program hedeflerini tutturma
kararlılığını sergiliyor ve hükümet, sapmalardan sakınmak için
uyanık kalmalı'' dedi. Bu yıl kapsamlı bir yapısal mali reform
stratejisinin kabulünün, orta vadede mali düzenlemelerin
sürdürülmesine yardım edeceği ve bütçenin daha iyi yapıya
kavuşmasına önderlik edeceğini belirten Krueger, güçlü vergi
yönetimi ve sosyal güvenlik reformlarının da orta vade mali
istikrara yardım edeceğini kaydetti. Krueger, kamu harcamalarının
gözden geçirilmesi, bütçe yapısındaki katılığın azaltılmasında
rehberlik sağlayabileceğini belirtti ve ''siyasi güvenilirliğin
artırılmasına yardım için, bu iddialı reform gündeminin zamanlı
uygulanmasına ihtiyaç var'' görüşüne yer verdi. Merkez Bankası'nın
para politikalarını ele alış şeklini ''etkili'' olarak
değerlendiren Krueger, faiz oranlarının keskin şekilde düştüğünü,
hükümetin mali disiplininin, bu başarıda kilit rol oynadığını
kaydetti. Krueger, ''Merkez Bankası ve Hazine arasında artan
rezervlerin maliyetinin karşılanmasının paylaşılması, para ve borç
idaresinin güçlendirilmesine yardım edecek'' dedi. Bankacılık
konusundaki önlemlere de destek veren Krueger, ''Bankacılık yasası,
AB uygulamalarıyla daha yakın bir hale getiriliyor. İmar Bank
konusundaki inceleme de bankacılık denetlemesi konusunu
güçlendirecek. BDDK'nın desteklenmesi de önemli olmaya devam
edecek'' ifadesini kullandı.