IMF Programı antibiyotik gibi
Abone olDerviş, Türkiye'nin artık küresel ekonomi içinde kendi başına, IMF'ye ihtiyaç duymadan ilerlemesi gerektiğini söyledi.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, Türkiye'nin artık
küresel ekonomi içinde kendi başına, ancak IMF programına sürekli
ihtiyaç duymadan yoluna devam etmesi gerektiğini söyledi. Derviş,
Arı Grubu'nun kurduğu Toplumsal Katılım ve Gelişim Vakfı'nın
girişimleriyle çeşitli kesimlerden uzmanların biraraya gelerek
oluşturduğu Ekonomi ve Dış Politika Forumu'nun tanıtım
toplantısınki konuşmasına katıldı. Forum'un Koordinasyon Kurulu'nda
yer alan Kemal Derviş, toplantıda yaptığı konuşmada, AB'ye üyelik
yolunda çalışmalar yapacak Forum'un, siyasi bir kimliği
bulunmadığını ifade etti. AB'ye üyelikte Türkiye'nin çok önemli bir
aşamada olduğunu vurgulayan Derviş, müzakerelerin başlaması için
Kopenhag kriterleri ve ekonomik iyileşmenin gerçekleştirilmesi
gerektiğini kaydetti. Kopenhag kriterlerinin genel ilkeler
olduğunu, ayrıntılar içermediğini anlatan Derviş, şöyle dedi: ''Bu
kriterler içinde ana dilde yayın var, ama nasıl olacağı konusu yok.
Bu ayrıntıyı Türkiye'nin kendi koşullarına göre ele alması gerekir.
Burada şuna çok dikkat etmek gerekir; çeşitli gruplar veya partiler
konuyu kendi doğrultularına çekebilirler. Kopenhag kriterleri diye
aslında Kopenhag kriterleri olmayan birşeyi Türkiye'ye sunmamak
lazım.'' Derviş, herhangi bir AB üyesinin Türkiye'nin müzakerelere
başlamasını veto edebileceğine dikkat çekerek, ''2004'de 10 yeni
ülke, Kıbrıs da üye olacak. Böyle bir sorunla karşı karşıya
kalabiliriz. Eğer vetoya karşı mücadele edeceksek Avrupa ve dünya
kamuoyunun, Türkiye'nin haklılığına inanmasını sağlamalıyız'' diye
konuştu. AB'ye üyelikte ekonomik iyileşmenin de göz önünde
bulundurulacağına değinen Derviş, Türkiye'de özellikle 2002
ilkbaharından itibaren ciddi düzelmeler görüldüğünü, faiz,
enflasyon ve büyümede iyi bir süreç içerisine girildiğini söyledi.
''TÜRKİYE, IMF'YE SÜREKLİ İHTİYAÇ DUYAMAMALI" Kemal Derviş, buna
karşın Türkiye'nin borç yükünün hala ağır olduğunu, sadece IMF'e 24
milyar dolarlık bir geri ödemenin bulunduğunu kaydederek, şöyle
konuştu: ''Dolayısıyla bu düzelmenin devamı için dikkatli olmaya
özen göstermek, ekonomik politikalardan sapmamak gerekir.
Türkiye'nin çok ciddi dış kaynak ihtiyacı devam edecek. IMF zaten
büyük ölçüde Türkiye'ye kaynak ayırdı. Normal olarak biz bu
kaynakları IMF'ye geri ödeyip yeni kaynak almamız gerekir. Ben de
şu görüşe katılıyorum; Türkiye artık kendi başına küresel ekonomi
içinde, ama IMF programına sürekli ihtiyaç duymadan yoluna devam
etmelidir. En azından 2004 yılından sonra 2005, 2006
yıllarında...'' Derviş, IMF programına ihtiyaç duyulmamasının temel
koşulunun, dış yatırım ve yabancı sermaye olduğunu ifade ederek,
''IMF programının normalde bir ülkede 2-3 yıl devam etmesi lazım.
Yıllarca IMF programıyla yaşayan bir ülke sürekli antibiyotik alan
bir insan gibi... İnsan bir antibiyotiği 5-10 gün alır, ondan sonra
bitirir'' diye konuştu. Kemal Derviş, kürtçe yayına ilişkin bir
soru üzerine, bunun AB açısından önemli bir konu olduğunu
belirterek, ''Bunu kesinlikle çözmemiz lazım. Bunu çözmeden
başarıya ulaşamayız'' dedi. Derviş, başka bir soru üzerine de
Türkiye'nin üyeliğinin veto edilmesi halinde, yasalara göre bir
sonraki göreşmede bu vetonun geri alınabileceğini belirtti. EKONOMİ
VE DIŞ POLİTİKA FORUMU Toplantıda konuşan Toplumsal Katılım ve
Gelişim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Sinan Ülgen de Ekonomi ve Dış
Politika Forumu'nun, Türkiye'nin yürüttüğü dış politikada eksik
olan ekonomik boyuta biraz daha vurgu yapacağını ve ekonomiyle dış
politika arasında bir sinerji yaratacağını ifade etti. Forum'un,
özellikle önümüzdeki 18 aylık dönemde Türkiye-AB ilişkilerinin
sağlıklı bir temelde gelişmesine hizmet etmeyi amaçladığını
belirten Ülgen, sorunların çözümünde politika oluşturacaklarını,
yapılan çalışmaların kağıt üzerinde kalmamasını sağlayacaklarını
ifade etti. Forum'un, Türkiye'deki diğer sivil toplum
kuruluşlarıyla birlikte ortak çalışmalara imza atacağını anlatan
Ülgen, Forum'un araştırma alanlarının ''Türkiye'nin kur politikası
ne olmalı? Türkiye Euro'ya ne zaman geçmeli? Avrupa güvenlik ve
savunma politikasının Irak sonrası gelişimi ve Türkiye'nin olası
katkıları, Avrupa'daki Türklerin yaşadıkları ülkelere entegrasyon
süreci ve Türkiye'nin tarım politikalarının AB ile
uyumlaştırılması'' olduğunu bildirdi. Ülgen, Forum'un, hem
yurtiçinde hem de Avrupa'nın önemli şehirlerinde kamuoyu oluşturmak
için toplantılar gerçekleştireceğini ifade ederek, ''Ekonomi ve Dış
Politika Forumu, AB ile ilişkiler konusunda çalışan diğer kurum ve
kuruluşlara bir alternatif değil, tam tersine çabaları
yoğunlaştırıcı ilave bir kanal teşkil edecektir'' dedi.
Koordinasyon Kurulu'nda Kemal Derviş'in yanı sıra Ersin Arıoğlu,
Mehmet Ali Babaoğlu, Ayşe Bener, Ali Boratav, Can Buharalı, Kemal
Kirişci ve Şule Kut'un bulunduğu Ekonomi ve Dış Politika Forumu'nun
Danışma Kurulu'nda ise Adnan Polat, Ali Koç, Bülent Eczacıbaşı, Cem
Duna, Hüsamettin Kavi, İshak Alaton ve Vural Öger gibi isimler yer
alıyor.