İMF kendini özlettirecek
Abone olTürkiye ile IMF arasındaki Stand By'ın 2004'te bitmesinden sonra Türkiye ziyaretleri programı da değişiyor.
Türkiye ile IMF arasındaki Stand-By'ın 2004 yılı sonunda
bitmesinin ardından, IMF ile ilişkilerin 4. Madde sözleşmesine göre
yürütülmesi öngörülüyor. IMF ile ilişkiler Dördüncü Madde
çerçevesinde yürütülmeye başlandığında, IMF'nin Ankara
temsilciliğinin de görev süresi tamamlanmış olacak. DÖRDÜNCÜ MADDE
NEDİR ?... IMF sözleşmesinin dördüncü maddesine göre Fon uzmanları,
her yıl üye ülkeleri ziyaret ederek, ekonomik ve finansal alandaki
gelişmeler konusunda bilgi alıyor. Fon heyeti, konsültasyonu
bitirdikten sonra, İcra Direktörleri Kurulu'nda ele alınmak üzere
bir rapor hazırlıyor. IMF'nin, sanayileşmiş ülkeler dahil olmak
üzere bunu yapması bir zorunluluk taşıyor. Dördüncü Madde
Konsültasyon incelemesi çerçevesinde de, Türkiye ekonomisindeki
orta vadeli gelişmeler, büyüme, ticaret politikası, istihdam
piyasası, Avrupa Birliği'ne giriş müzakereleri süreci, şeffaflık
konusundaki gelişmeler, etkin kamu yönetimi, bütçe yönetimi,
rüşvetle mücadele, istatistiki verilerin geliştirilmesi gibi
konulara öncelik taşıyor. IMF İLE NORMAL İLİŞKİYE GEÇEN ÜLKELER...
Bu arada geçmişte Güney Kore, Malezya ve Rusya gibi ülkeler, IMF
ile Stand-By benzeri yakın ilişkiden, Dördüncü Gözden Geçirme
çerçevesindeki normal ilişkiye geçebildiler. Güney Kore, IMF'ye
olan borçlarını vadesinden önce ödeyen ender ülkeler arasına
girerken, yıllık ortalama yüzde 5-6 düzeyinde bir ekonomik büyüme
trendini yakalayarak, IMF ile yakın ilişkiyi bırakarak, düzenli
ilişkiye geçen en iyi durumdaki ülke konumunda bulunuyor. Güney
Kore, IMF 58 milyar dolarlık kurtarma paketi kullandığı 1997-98
Asya mali krizinin olumsuz etkilerinin önemli bir kısmını üzerinden
attı. IMF'den alınan kredilerin geri ödemesi tamamlandı, ancak,
sürdürülebilir büyüme için şirketlerin yeniden yapılanmasında
gidilecek hala uzun bir yol bulunuyor. Güney Kore'de hükümet, son
410 milyon dolarlık kredi dilimini de, takviminden önce IMF'ye geri
ödemişti. Güney Kore-IMF arasındaki ilişkilerin alacaklı-borçlu
durumundan çıkmasıyla ilgili Güney Koreli yetkililer, ''IMF'den
mezun olmak bir son değil, fakat bağımsız kontrol ve kararlılık
gerektiren yeni bir dönemin başlangıcı'' olarak tanımlamışlardı.
Rusya da, geçen yıldan itibaren bütçe için IMF'den borçlanmaya
ihtiyacı olmadığını bildirmişti. 1998 yılında büyük bir mali ve
ekonomik çöküş yaşayan Rusya, doğal kaynaklarının getirisiyle de
oldukça başarılı bir toparlanma göstermişti. Yetkililer, IMF ile
yakın ilişkilerin terkedilmesi sonucu, IMF ile düzenli ilişkiye
geçen ülkenin daha çok çalışması gerektiğini, çünkü IMF destekli
bir program sonucu, programın uygulandığı ülkedeki ''risk
pirimi''nin IMF tarafından da üstlenildiğini, fakat diğer durumda
bunu ülkenin yalnız yüklenmesi gerektiğini vurguluyorlar.