IMF bağımız tamamen duygusal!

Devlet Bakanı Ali Babacan, 2005 ve sonrası IMF ile ilişkiler konusunda, ''Borcumuz 1-2 milyar dolara inene kadar IMF ile olan ilişkilerimizin daha yakın şekilde devam etmesi gerekiyor. Üyelik anlaşmamız gereği'' dedi. NTV'de Anahtar programına konuk olarak IMF ile 2005 ve sonrası dönemlerdeki ilişkiler konusundaki soruları yanıtlayan Babacan, Türkiye'nin hem Dünya Bankası hem de IMF'nin kurucu üyesi olduğunu hatırlattı. IMF ile kurucu üye olarak zaten süre gelen bir ilişki olduğunu vurgulayan Babacan, bu ilişkinin zaman zaman şekil değiştirdiğini söyledi. Hükümeti devraldıklarında IMF'den ciddi bir borç alındığını anlatan Babacan, 1.5 yıllık dönemde bu borcu anapara bazında azalttıklarını belirtti ve bu durumu devam ettirmek istediklerini kaydetti. IMF'ye borçlu olan ülkelerin bu kuruluşla çalışması gereken formatlar olduğunu hatırlatan Babacan, 2005 ve sonrasında Türkiye'nin IMF ile bu ilişkilerinin formatına henüz karar vermediklerini belirtti. İktidara gelmeden önce yayınladıkları seçim beyannamesinde Türkiye ekonomisi için yüksek faiz dışı fazlanın gerektiğini açıkladıklarını anımsatan Babacan, o dönemde henüz IMF ve Dünya Bankası ile ilişkileri olmadığını kaydetti ve ''Biz inanmadığımız hiçbir şeyi yapmıyoruz'' dedi. Üyelik anlaşması gereği IMF'ye olan borç 1-2 milyar dolara inene kadar bu kuruluş ile olan ilişkilerin daha yakın bir şekilde devam etmesi gerektiğini ifade eden Babacan, ''Kurucu ilk 29 ülkeden biriysek böyle devam etmesi gerekiyor'' diye konuştu. Türkiye'de uluslararası kuruluşlarla ilişkilerin daha doğru bir perspektife oturtulması gerektiğini de kaydeden Bakan Babacan, uygulanan ekonomik programın belli noktalarda uluslararası kuruluşlarca raporlanmasının güven ortamını pekiştirdiğini söyledi. İşsizlik sorununa da değinen Babacan, burada özel sektör vasıtasıyla bu soruna kalıcı bir çözüm bulunacağını belirtirken, bunun birikmiş problemlerden biri olduğuna dikkati çekti. Babacan, sorunun 3-5 ayda veya 1 yılda çözümünü beklemenin yanlış olduğunu vurguladı.