IMF asgari ücretin düşmesini istedi

IMF Türkiye Temsilcisi Hugh Bredenkamp, "Asgari ücret acaba hangi ölçüde şirketlerin sıkıntılarını körüklüyor, buna bakmak lazım" dedi. Asgari ücret gibi konuları her zaman tartışmaya hazır olduklarını ifade eden Bredenkamp, "Bir tartışma yaratılması gerekiyor. Hükümet sonuç olarak en iyi seçeneğin ne olduğuna karar vermeli" dedi. Hugh Bredenkamp, CNN Türk’ün canlı yayınında soruları yanıtlarken, yeni yapılan stand-by’la 3 yıl sonra IMF’ye gerek olmayacak bir noktaya gelineceğini ifade etti. Bredenkamp, ödemeler dengesi beklenenden daha hızlı iyileşirse IMF’den kaynak kullanımı yapılmayabileceğini söyledi. Hugh Bredenkamp, IMF Başkan Yardımcısı Anne Krueger’in, asgari ücretlerin yüksek olduğuna ilişkin açıklamalarının "biraz bağlamı dışına çekildiğini" ileri sürerek, bu açıklamanın kayıtdışı ve işsizlikle ilgili olduğunu söyledi. Bredenkamp, "Krueger’in söylediği emek piyasasına bakılması gerektiği. Emek üzerinden ödenen vergiler çok daha yüksek, düzenlemelere baktığınız zaman işçilerin işe alınması çok daha zor" diye konuştu. "Vergilerin mi, sigorta priminin mi, yoksa asgari ücretin mi düşürülmesi gerektiğine" ilişkin soru üzerine Bredenkamp, "Türkiye’nin çıkarına en iyi olan ne ise, diğer sosyal ortaklarla tartışılarak belirlenmeli" dedi. Bredenkamp, asgari ücret konusunun hükümetle yakın gelecekte tartışılıp tartışılmayacağına ilişkin soru üzerine, şunları söyledi: "Biz bu tür konuları her zaman tartışmak isteriz. Bütün fikirlere açığız. Umuyoruz diğer kişiler de bunlara açık olurlar. Bunların hassas konular olduğunu biliyoruz. Haklılık olduğunu da görüyoruz. Bir tartışma yaratılması gerekiyor. Hükümet sonuç itibarıyla en iyi seçeneğin ne olduğuna karar vermeli." CARİ AÇIK HEDEFİ GERÇEKÇİ Bredenkamp, ilk 3 ayda cari açık rakamlarının her zaman daha büyük göründüğünü, ancak hedefin tutturulabilir olduğunu söyledi. Bredenkamp, yıl sonu için 15 milyar dolarla GSMH’nin yüzde 4.5’i düzeyinde revize edilen cari açık tahminini "gerçekçi" olarak nitelendirdi. Bu rakamın geçen yıla göre çok küçük bir fark taşıdığını anımsatan Bredenkamp, şöyle konuştu: "Aslında görmek istediğimiz düzenlemelerin yapıldığına dair işaretleri alıyoruz. İç talebin yavaş yavaş azalması, buradan ihracata kayılması... Cari açık kısa vadeli borçlanmadan ziyade doğrudan dış yatırımla desteklenirse biz de daha rahatlamış oluruz. Yakından takip edilmesi gereken bir durum. Henüz çok rahatlamış durumda değiliz, ama çok da endişe taşımıyoruz." AF KONUSUNDA HÜKÜMET BİZİMLE AYNI DÜŞÜNÜYOR Hugh Bredenkamp, vergi ve prim aflarının vergisini zamanında ödeyenlere haksızlık olduğunu ve vergilerin zamanında ödenmemesini teşvik ettiğini anlattı. Hükümetin bunu af değil, "yeniden yapılandırma" olarak adlandırdığının anımsatılması üzerine, "Burada, genel anlamda yeniden yapılandırmayla ilgili bir sorun yaşamıyoruz. Eğer zaman içinde yeniden yapılandırmaya girerseniz çok gerçekci bir faiz oranı belirlemeniz gerekecek. Bu faiz oranları gerçeki bir biçimde uygulanırsa sorun çıkmaz. Bir vergi ödemesini 10 yıl erteler, hiç faiz uygulamazsanız, o zaman insanların vergi ödemesini engellemiş olursunuz" diye konuştu. Bredenkamp, hükümetin Bağ-Kur ve SSK prim affıyla ilgili soru üzerine, "Spesifik öneriyi görmedim, ama hükümet af olgusuna bizimle aynı şekilde bakıyor. Benim az önce tanımladığım şekilde af uygulanmayacağını anlıyoruz" dedi. SAĞLIK REFORMUNUN MALİYETİ 9.6 MİLYAR YTL Bredenkamp, genel sağlık sigortasıyla şu anda sosyal güvencesi olmayanların da kapsama alınmasının maliyet artışına neden olacağını anlattı. Bredenkamp, sağlık reformunun maliyetinin ulusal gelirin yüzde 2 ya da yüzde 2.1’i düzeyinde tahmin edildiğini açıkladı. Buna göre, sağlık reformunun maliyeti 9.6 milyar YTL düzeyinde olacak. Ancak bu maliyetin uzun vadede artıya dönüşeceğini belirten Bredenkamp, "Eğer etkin bir biçimde tasarruf edilemezse o zaman ciddi sorunlarla karşılaşabilirsiniz" dedi. IMF, TELEKOM, ERDEMİR VE TÜPRAŞ’I BEKLİYOR Özelleştirmeleri çok hayati olarak nitelendiren Bredenkamp özelleştirme programının bu yıl için başarılı olduğunu söylemek için henüz erken olduğunu belirten Bredenkamp, TELEKOM başta olmak üzere ERDEMİR ve TÜPRAŞ özelleştirmelerini görmenin gerektiğini söyledi. TELEKOM’A 10 MİLYAR DOLAR DEĞER BİÇİLİYOR Telekom özelleştirmesinin yüksek borç düzeyi nedeniyle önemli olduğunu, çok büyük bir borç hafifletme sağlayabileceğinden bahsedildiğini belirten Bredenkamp, "10 milyar dolardan bahsediliyor, ama piyasada bunun tam olarak ne olacağını bilemeyiz" diye konuştu. Hugh Bredenkamp, kamu bankalarının bilançosunun ticari bankaların bilançosuna benzemediğini, kamu borcu gibi göründüğünü anlatırken, kamu bankalarında özel sektör kredilerinin çok az yer işgal ettiğini, hükümet adına birtakım transferler gerçekleştirildiğini, devletten tanınan birtakım ayrıcalıklar bulunduğunu söyledi. Kamu bankalarında öncelikle imtiyaz ve yükümlülüklerin bir tarafa ayrılması gerektiğini kaydeden Bredenkamp, özel sektör alıcısı için bu bankaların çok cazip bir öneri haline getirilmesi gerektiğini belirtti.