IMF alarm verdi
Abone olUluslararası Para Fonu (IMF), Ankara temaslarını sessiz ve derinden sürdürüyor.
Sanki fırtına öncesi sessizlik havası hissediliyor. IMF,
bugünden çok 2006 sonbaharına, 2007 ilkbaharına gözünü dikiyor.
Orta vadeli tehlikelere odaklanıyor. Bu açıdan bakıldığında liste
başında "cari açık" ilk sırayı alıyor. IMF gerek bankacılara
gerekse bürokratlara şu mesajı veriyor:
"Cari açığın finanse edilebilirliği önemli. Şimdilik özelleştirme
gelirleri, doğrudan yabancı sermaye girişleri ile cari açık kaygı
kaynağı değil. 2007'de, bugünkü gibi ciddi özelleştirme geliri elde
edilmeyeceği göz önünde tutulmalı. Özellikle harcama kararları buna
göre şekillendirilmeli!"
IMF, "cari açık gelecek yıl kesin başınızı ağrıtır. Aman bütçe
harcamalarını artırmayın" dedikten sonra Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurumu'nu ziyaret etti. Ziyaretin ana konusu, genişleyen
kredi hacmi, konut finansmanı idi. Konut kredilerinin büyüme
eğilimi IMF'nin ilgi alanında. IMF, Mortgage Yasası sonrası
BDDK'nın bu piyasada inisiyatif almasından yana.
IMF'nin, Türkiye İstatistik Kurumu'nu ziyareti de anlamlıydı.
Malum, İstatistik Kurumu, milli gelir rakamlarını güncelleyecek.
TÜİK Başkanı Ömer Demir'in, "Otomobil modeli yenilemeye" benzettiği
bu işin, milli geliri yüzde 30 civarında artıracağı düşünülüyor.
IMF, kağıt üzerinde pembe tablo çıkıp çıkmayacağını merak ediyor.
Serilerin geçmişe yönelik düzeltileceğini öğrenen IMF,
"bekleyipgörme" moduna geçiyor.
Veto sancısı
IMF her fırsatta "yapısal reformlara" vurgu yapıyor. Sosyal
güvenlik reformunun 15 maddesinin Cumhurbaşkanı Sezer tarafından
veto edilmesi IMF'yi tedirgin etti. "İyi olmadı" yakınmaları
duyuldu.
Merkez Bankası'nın artan risk ortamında kısa vadeli faizleri
indirmesi, Maliye'nin tekstilde KDV indirimini savunması IMF'nin
hala anlayamadığı kararlar. Yabancı yatırımcının pozisyon
değiştirdiği bir ortamda KDV'deki ayarlamanın gelir azalmasına yol
açmayacağı IMF'ye anlatılmazsa "ek mali önlem" isteneceği
kesin.
Tabi IMF'nin üzerinde durduğu bir diğer nokta da "büyük mükellef
vergi dairesi." IMF bu daireyi gerçekten önemsiyor. Bu sayede,
ekonominin nabzını tutabileceğini, yüzyüze görüşmelerle piyasa
gerçekleşmelerini test edebileceğini öngörüyor.
Sözün özü
IMF cephesi eskiye göre daha ihtiyatlı. İyimserliği korumak için
harcamaların frenlenmesini, yapısal reformlara hız verilmesini
savunuyor. Tedbir paketi seçeneği ise bir kenarda tutuluyor. Bugün
olmazsa yarın için.
Haber: Okan Müderrisoğlu
Kaynak: