İmar'da batak 6.3 milyar dolar

İmar’daki batığı 700 trilyon zannettik, 8,5 katrilyon çıktı BM Genel Kurulu’nun açılışı için New York’ta bulunan Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, İmar Bankası olayı ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. Gül, ‘’Bu olayın boyutunu ilk etapta açıklamaktan bile çekindik. Çünkü ekonomik dengeleri altüst edecek bir boyutta idi.’’ dedi. Türk Amerikan İş Forumu’nun kahvaltısında işadamlarının güncel konulara ilişkin sorularını cevaplayan Gül, İmar Bankası’na parasını kaptıran bir işadamının, paraların ne zaman ödeneceğine ilişkin sorusu üzerine, “Bir başka ülkede göremeyeceğiniz kadar acı verici bir durumla karşı karşıyayız.” dedi. “Sıkılarak söylüyorum. Bir bakanın ülkesindeki yolsuzluklardan söz etmesi kadar sıkıntılı bir şey olamaz.” diyen Gül, “Her ülkede yolsuzluk var, ama tolere edilebilecek düzeydedir. Türkiye’deki yolsuzluklar bir dönem o kadar yaygın oldu ki, makro ekonomik dengeleri etkileyecek hale geldi. Şimdi bu çerçevede ülkenin kalkınmasına, halkına dağıtılması gereken paralar ne yazık ki yolsuzluk olaylarında batan bankalarda yok olup gitti. 40 milyar dolara yakın bir para Türkiye’nin kalkınmasına değil, halkının refahına değil, nereye gittiği belli olmayan yerlere gitti. Bunların maliyetini Türk halkı ödedi.” şeklinde konuştu. Gül, şöyle devam etti: “Ne yazık ki yeni bir olayla karşı karşıyayız ve şaşkınlık verecek bir boyutta. Öyle ki bu olayın boyutunu ilk etapta açıklamaktan bile çekindik. Her şey tamamen düzene girmiş dediğimiz bir zamanda bir havuzun içine öyle bir kaya düşüyor ki suyu tamamen dışarıya atıyor. Ekonomik dengeleri alt üst edecek bir boyutta.” İmar Bankası’nda yetkililerin tahmin ettiği batığın ilk etapta 700 trilyon lira olduğunu ancak, yapılan araştırmalar sonucunda korkunç bir gerçekle yüz yüze geldiklerini vurgulayan Gül, şunları kaydetti: “BBDK’ya bize el koyun diye müracaat ettiklerinde batık mevduatlar 700 trilyon. O zaman oturup hesaplandı. Biz bunun üzerinden kalkabiliriz denildi. Daha sonra hesapların içine girildiğinde bir bakıldı ki, 8,5 katrilyona yakın bir para kayıp. 8,5 katrilyon nedir? 6,3 milyar dolar yapar. ABD’den 1 milyar dolar gelecek diye piyasalar o kadar takipte iken... BBDK’nın verdiği raporlar çok büyük usulsüzlükler olduğunu gösteriyordu. Bu usulsüzlüklerden kimler sorumludur bu ayrı bir mevzuu. Bu usulsuzlüklerden sorumlu kurumların ihmali var mıdır bu ayrı bir soru. Bunlar muhakkak takip edilecektir. Ve herkes maliyetini ödeyecektir şüphesiz. Ama ortaya böyle bir şey çıktı. Kayıtlara bakıldı. Buradaki kayıt öbür tarafta yok. Böyle bir durumda bu paralar nereden ödenecek? Bu paralar halktan ödenecek, yatırımlar kısılacak. Maaşlar ödenmeyecek, haklı mıdır, haksız mıdır ne olduğu ortaya konmadan tam ayırt edilemeden insanlara paralar ödenecek. Böyle şey olur mu? Onun için bir süre hesaplar karşılaştırılacak, sahte hesaplar ayıklanacak. Oraya dürüst bir şekilde para yatırmış olanlar ortaya çıkarılacak ve onların da başkalarına zarar vermeyecek şekilde orta yol bulunacak.’’ Bakan Gül, bankalardaki mevduata devlet garantisi uygulamasının yanlış olduğunu da söyledi. Gül, “Devlet garantisi vardı. Bu çok yanlış bir şey. Böyle bir şey olamaz. En kısa süre içinde devlet garantisi kaldırılacak.” diyerek sözlerini tamamladı.