İmarbank yıllarca hayal satmış
Abone olMaliye Bakanlığı, İmar Bankası'na elindeki Hazine Bonosu'nun miktarını sorunca ilginç bir cevapla karşılaştı.
Vatan Gazetesi'nde yer alan bir habere göre bugüne kadar İmar
Bankası'ndan Hazine bonosu alan ve repo yapanların hukuki durumu,
sigorta kapsamına girip girmedikleri tartışıldı. Hâlâ da
tartışılmaya devam ediyor. İmar Bankası'ndaki sorun eldeki bir
bonoya karşılık çok sayıda kişiye satış yapıldığı şeklinde
algılanıyor, açığa yapılan bu satışlardaki sorumluluğun kimde
olduğu bulunmaya çalışılıyordu. Hazine bonosu alanlar, repo
yapanlar "Biz İmar Bankası'na değil, devlete güvendik. Devletin
kağıdını satın aldık" diyerek taahhütlerin Hazine tarafından yerine
getirilmesini istiyorlardı. Oysa İmar Bankası'nda çok farklı bir
soygun şeklinin hayata geçtiği ve yıllarca devletin ilgili
kurumlarının üç maymunu oynadığı ve bu tuhaflığı sezemediği ortaya
çıktı. Repo izni bile yok İmar Bankası ile Sermaye Piyasası Kurumu
1992 yılından sonra sürekli karşı karşıya geldi. SPK'nın çıkardığı
hiçbir mevzuata uygun işlem yapmayan İmar Bankası'nın önce hisse
senedi alım satım yetki belgesi iptal edildi. 1996 yılına kadar
yatırım danışmanlığı yetki belgesi, halka arz yetki belgesi de
kaldırıldı. 1996 yılına gelindiğinde bankaların da aracı kurum
statüsüne geçmesi gerekiyordu. Bankalar SPK'ya başvurarak aracı
kurum statüsünde çalışmak üzere yetki belgelerini yenilediler. İmar
Bankası bu tarihte hiçbir başvuruda bulunmadı. O tarihten sonra
hiçbir sermaye piyasası enstrümanı üzerinde işlem yapma yetkisi
kalmadı. Reklam bile yaptılar Yani özet şu ki İmar Bankası'nın bono
ve tahvil alım satım yetkisi yoktu. Peki hiçbir yetki belgesi
olmayan bir banka nasıl yıllarca halka Hazine bonosu sattı, repo
yaptı. Çok değil daha Mayıs ayında Star Gazetesi'nde yer alan İmar
Bankası ilanında aynen şu ifade yer alıyordu: "Yüksek faizli TL
Hazine bonolarının alım satımı için Türkiye İmar Bankası'nın bütün
şubeleri hizmetinizdedir." Bu ilanın altında da çeşitli vadelere
göre basit ve bileşik faizler veriliyor, tasarruf sahiplerinden
uygun vadeden birisini seçmesi isteniyordu. Slogan da "Çok
kazandıran güçlü banka" idi. Durumu biliyorlardı İmar Bankası
yıllarca halktan Hazine bonosu ve repo için para topladı. Oysa
yetki belgeleri olmadığı için kasasında 1 liralık bile Hazine
bonosu olamazdı. Daha doğru bir ifadeyle olabilirdi, ancak bunu
üçüncü şahıslara ve kurumlara satamazdı. Oysa gazetelere ve
televizyonlara verilen ilanlarda görüldüğü üzere İmar Bankası
yetkisi olmadığı halde yıllarca bono müşterisini bankaya çekmeye
çalıştı. Sonuçta büyük bir açık oluştu ve şimdi binlerce insan
aldıklarını zannettikleri Hazine bonolarının peşine düştü. İmar
Bankası yönetimi aslında hukuki durumu çok iyi biliyordu. 2002
yılının 11'inci ayında Maliye Bakanlığı'nın bir denetlemesinde bu
gerçek resmi kayıtlara da geçti. Maliye Bakanlığı İmar Bankası'ndan
da elinde bulundurduğu devlet tahvili ve bonoların miktarını ve
vadesini sordu. Bankadan alınan cevap aynen şöyleydi: Bankamızda
hiçbir şekilde tahvil ve bono bulunmamaktadır.