İmarbank; bankacılık skandalıdır
Abone olBaşbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, İmar Bankası ile ilgili yaşananları bankacılık skandalı olarak değerlendirdi.
Şener, bugün İhlas Holding Ankara Medya Grup Başkanı Nuri Elibol
ve İhlas Medya çalışanlarıyla kahvaltıda biraraya geldi. Gündeme
ilişkin çarpıcı açıklamalarda bulunan Şener, bankacılık sisteminde
yaşanan sıkıntılar, KKTC ile ilişkiler, Avrupa Birliği ve
Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasındaki ilişkiler konusunda
görüşlerini dile getirdi. İmar Bankası ile ilgili yaşanan
gelişmeleri 'Bankacılık skandalı' olarak niteleyen Şener, çift
kayıt sisteminindünyanın hiçbir ülkesinde yaşanmadığını ifade etti.
Şener, benzer olaylara fırsat vermemek için bankacılık sisteminde
birtakım yeni düzenlemelere gidileceğini kaydetti. Çeşitli
sebeplerden dolayı Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na devredilen 20
banka için hazinenin kasasından yaklaşık 17 milyar dolar çıktığını
hatırlatan Şener, Fona devredilen bankaların borçlarının tıkır
tıkır ödendiğini ancak bu bankaların alacaklarının tahsil
edilemediğini belirtti. Şener, ''Bu sorunun giderilebilmesi için
Fon alacaklarının tahsili amacıyla yeni bir yasa hazırladık.
Çıkması halinde varlıklarının satışı ve alacaklarının tahsilini de
yapabileceğiz'' dedi. Orman vasfını yitirmiş arazilerin satışını
öngören ve kamuoyunda 2B olarak bilinen yasanın Cumhurbaşkanı Ahmet
Necdet Sezer'in onayına sunulduğunu hatırlatan Şener, olayın iç
yüzünün tüm detayları ile Cumhurbaşkanı'na iyi anlatıldığını
söyledi. Şener, Cumhurbaşkanı Sezer'in istediği bazı maddelerin de
eklenmesi ile Yasa'nın çıkacağını umduğunu ifade etti. Bugüne kadar
367'i aşan bir oyla TBMM'den geçen bir yasanın hiçbir Cumhurbaşkanı
tarafından geri çevrilmediğini vurgulayan Şener, ''Bu bir de teamül
gereğidir'' diye konuştu. Yasa'nın ikinci kez veto edilmesi halinde
referanduma hazır olduklarını vurgulayan Şener, bunu göze
alabileceklerini söyledi. Referandum mekanizmasının demokratik
rejimin bir aracı olduğuna işaret eden Şener, ''Bence AK Parti bu
mekanizmayı zaman zaman çalıştırmalı, halkı hakem yapmalı ve
demokrasi alışkanlıklarının oluşmasına fırsat vermelidir. Yani bu
sistemi iyi işletmek lazım'' değerlendirmesinde bulundu. Türkiye
ile KKTC arasında imzalanan Gümrük Birliği çerçeve anlaşmasının,
Ada'nın refah düzeyini arttıracağını söyleyen Şener, imzalanan
anlaşmanın Türkiye'nin AB ile ilişkilerini olumsuz yönde
etkilemeyeceğini ve AB ile daha önce yapılan anlaşmada bu yönde bir
de hükmün yeraldığını kaydetti. KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın
'Gelin polemikleri bir tarafa bırakıp, oturup müzakere edip
aramızda bir Gümrük Birliği anlaşması yapıp barışın ayaklarını
oluşturalım' şeklindeki açıklamasını hatırlatan Şener, ''Bence bu
çağrı Türkiye ile KKTC arasında yapılan gümrük birliği çerçeve
anlaşması kadar önemlidir'' şeklinde konuştu. Ekonomik
göstergelerin gayet iyi olduğunu vurgulayan Şener, IMF'nin borç
erteleme programının piyasaları rahatlattığını söyledi. Türkiye'nin
dış borç ödemelerinde rahat bir ortama girildiğini kaydeden Şener,
mali piyasaların daha rahat edeceğini, risk faktöründen kaynaklanan
faiz artışıyla karşılaşılmayacağını bildirdi. Türkiye'nin mutlaka
kaynağa ihtiyacı bulunduğunu dile getiren Şener, kamu borç stokunun
azaltılması gerektiğini, bunun da daha az borçlanılarak
yapılacağını ifade etti. Şener, döviz kurlarındaki düşüşe rağmen
ihracatın ithalatı karşılama oranının da yüzde 71.7 düzeyinde
gerçekleştiğini ve bunun sevindirici olduğunu belirtti.