İmar'a el koymayı kim engelledi?

Banka Kambiyo Müdürlüğü'nün 1999'da mali yapıları bozulan bankaların Fon'a devri için hazırladığı yazıdan bir gün sonra, İmarbank ve Adabank dışındaki beş bankaya el konulması dikkat çekti. Batık banka operasyonları, 57. Hükümet döneminde 1999 yılı sonunda Yurtbank, Egebank, Sümerbank, Esbank ve Yaşarbank'tan oluşan beş bankaya el konulmasıyla başladı. Bu beş bankaya el konulmadan önce, Banka Kambiyo Genel Müdürlüğü el konulacak bankalarla ilgili bir yazı hazırlayarak dönemin Devlet Bakanı Recep Önal'a sundu. 21 Aralık 1999 tarihini taşıyan yazı, dönemin Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp ile Recep Önal'ın imzalarını taşıyor. Yazıda, ''İmarbank ve Adabank'la ilgili 14. madde kapsamında işlem yapılması isteniyordu. TBMM Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu, çalışmalarını tamamladıktan sonra İmarbank ile ilgili süpriz bir belgeye ulaştı. Belge, BDDK tarafından 3 Temmuz'da el konulan İmarbank'ın isminin, ilk banka operasyonun başladığı 1999 yılı sonunda el konulacak bankalarla ilgili hazırlanan yazıda yer aldığını ortaya koydu. En son İmarbank'a el kondu 21 Aralık 1999 tarihinde hazırlanan yazıdan bir gün sonra, 22 Aralık 1999'da, beş bankaya el konuldu. Yakın Gözetim altında olduğu ve haklarında 14 madde kapsamında işlem yapılması istenen bankalardan, İmarbank ve Adabank dışındaki tüm bankalara da, 2000, 2001 ve 2002 yıllarında el konuldu. Uzan Grubu'na ait İmarbank'a ise, 3 Temmuz 2003 tarihinde el konuldu. İmarbank ve Adabank uyarısı gözardı edilmiş Yazıda, Yurtbank, Egebank, Sümerbank, Esbank ve Yaşarbank'ın mali bünyelerinde ciddi bozulma olduğu belirtilerek, ''İlgili bankaların Bankalar Kanunu'nun 14. maddesi çerçevesinde Fon'a devredilmesi gerekli görülmektedir'' denildi. Yazının sonunda ise, ''Yakın Gözetimde Bulunan Diğer Bankalar'' hakkında da bilgi verildi. Bu kapsamda, Pamukbank, İmarbank, Adabank, Bank Kapital, Bayındırbank, Etibank bulunduğu belirtilerek, ''Bu bankaların, 14. madde çerçevesinde alınması istenen tedbirleri müteaddit uyarılara rağmen yerine getirmediği ve mali bünye zafiyetlerini gidermediği'' vurgulandı. Yazıda ''Sistemin genel sağlığını tehdit eden bankalarla ilgili ciddi önlemlerin kararlıklılıkla yürürlüğe konulması elzemdir'' denildi. Kaynak:Yenişafak