İmar barışı Üsküdar'ı nasıl etkileyecek? Özhaseki konuştu

Abone ol

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Üsküdar Belediyesi önünde, vatandaşlara imar barışı kapsamında ilçede yapılacak çalışmalar hakkında bilgi verdi.

İmar barışı düzenlemesi ve kentsel dönüşümün Üsküdar'ı nasıl etkileyeceğini anlatan Özhaseki, Ferah ve Kirazlıtepe mahallelerindeki çalışmalarda gelinen durumdan bahsetti.

Türkiye'nin binbir türlü güzelliğe sahip olduğunu ancak bununla birlikte bazı dezavantajlarının da bulunduğu belirten Özhaseki, bu dezavantajların bir kısmının yerin altında, bir kısmının da yerin üstünde olduğunu dile getirdi.

"Yerin altında 'depremsellik' diye bir belamız var. Bu ülke deprem ülkesi, bunu bilmeliyiz." diyen Özhaseki, fitne odakları ve terör örgütleri gibi yerin üstündeki belaların canına okuduklarını ancak depremselliğin herkesi korkuttuğunu söyledi.

Depremsellikle savaşılamadığına vurgu yapan Özhaseki, "Onunla savaşılmıyor, onu anlamak gerekiyor, ona uygun davranmak icap ediyor. Cenab-ı Allah tabiat kurallarıyla bu dünyayı yaratmış. Bir denge üzerine yaratmış, birtakım kurallar koymuş. Bu kuralları biz değiştiremediğimize göre onu anlayıp, ona göre hareket etmemiz icap ediyor." diye konuştu.

Türkiye'de toprakların yarısından fazlasının deprem riskiyle karşı karşıya olduğuna dikkati çeken Özhaseki, "Topraklarımızın yüzde 66'sı deprem bölgesinde. Nüfusumuzun yüzde 70'i, yani 55 milyon insanın bulunduğu yerin hepsi deprem riskiyle karşı karşıya. Bu ülkede son 100 yıl içerisinde 6 ve üzerinde şiddetli ve yıkıcı deprem dediğimiz deprem sayısı 56. Neredeyse 1,5-2 sene de bir yıkıcı deprem oluyor." ifadelerini kullandı.

YERİNDE EV SAHİBİ YAPACAĞIZ
Kentsel dönüşümün zaruret olduğuna işaret eden Özhaseki, "Kentsel dönüşüm bundan sonra bir zaruret olduğuna göre, temel prensibimiz kimin yerini yıktık mutlaka ev vereceğiz, hiç değişmez bir kural bu. Yerinde ev sahibi yapacağız. Yani buradaki evini yıkıp Üsküdar'a 50 kilometre, 30 kilometre ileri götürmek yok. Kim nerede yaşamışsa, hatırası neredeyse işte orada, o mahallede ev sahibi yapacağız. Bu da bizim temel prensiplerimizden birisidir." değerlendirmesinde bulundu.

Özhaseki, yıllar önce göçle gelen insanların kıt kanaat imkanlarla buldukları yere ev yaptırdığını, bu durumunda vatandaşın suçlanamayacağını anlatarak, şöyle devam etti:

"Göçlerle gelmişiz. Biraz fakirlik var, tutunmaya çalışıyoruz. Üç kuruş paramızla bulduğumuz yere ev yapmışız. Hepimizin kaderi böyle. Yapabildiğimiz evi yapmışız. Kimse bunda suçlanamaz. Burada asıl suçlu varsa insanlar göç ettiklerinde buradaki planlamaları yapıp, arsaları hazırlayıp insanların emrine vermeyen idarecilerdir. Gerek genel yönetimdekiler gerekse yerel idareciler."

Türkiye'de 26 milyon 358 bin mülkiyete konu olan ev ve iş yerinin bulunduğunu aktaran Özhaseki, konuşmasını şöyle sürdürdü:

İmar barışı başvurusu nasıl olacak işte ayrıntılar

55 MİLYON MAHKEMELİK
"Yapı kayıt belgesi diye bir belge çıkardık. Bu belgeyi neden çıkardık? Şundan dolayı, 26 milyon 358 bin Türkiye'de şu anda bizim bildiğimiz bağımsız birim olarak mülkiyete konu olmuş dükkan var, ev var, iş yeri var. Bunların yüzde 60-65'i kanunen kaçak durumuna düşmüş vaziyette. Yani 80 milyonun 55 milyonu hükümetle, belediyelerle ihtilaflı, kavgalı, mahkemelik. Yıkım kararları var, para cezaları var, kapıya zabıta her gün gelebiliyor. Kat mülkiyetine de geçilebilecek, herkesin hazine üzerindeyse bile tapusunu alabileceği, kaçaklıktan kurtulacağı, suyunu, elektriğini, gazını bağlatabileceği ve bundan sonra kapısında sarı zarf görmeyeceği bir yasa getirdik. Bu yasa geldi, çıktı. Hayırlı uğurlu olsun."

Özhaseki, imar ve mülkiyet konularında her türlü sorunun çözülebileceği yasanın yürürlükte olduğunu kaydetti.

Bakan Özhaseki, Üsküdar'da planlanan çalışmalara ilişkin, "Evi yıkılan herkese ev vererek, hiç kimsenin hakkını heder etmeden, içerisinde bulunan 220 bin metrelik inşaatın 180 bin metresini vatandaşa devrederek, sonra da yeşil alanlarını, okullarını, camilerini, yollarını pırıl pırıl yaparak işe başlıyoruz. Ne zaman başlayacağız? İnşallah 7 aya kadar Hilmi Bey (Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen) bize bu araziyi teslim ederse ki zannedersem bugün yıkımlar var, yüzlerce bina yıkılıyor. Neredeyse üçte ikiye yaklaştı anlaşma oranımız, kalan az kısmını da zaman içerisinde anlaşırız, kardeşlerimizden anlayış bekliyoruz. Bu sene içerisinde temelini atarız, iki sene sürmeden evleri bitiririz. Çıkan vatandaşlarımızın da hepsine de kira yardımında bulunuruz, iki sene sonra şahane bir mahalleye kavuşuruz. Net olarak söylüyorum. Evlerinizin değeri birse emin olun iki olacak, değeri ikiyse emin olun dört olacak, teslim edildiği zaman. Şimdi çektiğiniz sıkıntılar var, bir de modern bir mahallede, her bir alanı belirlenmiş bir yerde, yani yolu belli, otoparkı, okul alanı, camisi, sağlık ocağı pırıl pırıl ortaya çıkmış bir alanda yaşamanın keyfi var. İkisi arasında dağlar kadar fark var." diye konuştu.     

DİRAYETLİ DAVRANDIK
Gündeme ilişkin açıklamalarda da bulunan Özhaseki, şunları kaydetti:

"Ülkenin üzerinde de üzülerek söylüyorum fitne odakları bitmek bilmiyor. Bu ülkenin başında çok önemli sıkıntılar var. Nedir? Bir, PKK diye 50 yıldır bir belamız var. Yeni çıkmış bir örgüt değil bu, 50 yıl önce çıkmış. Bir hak arama mücadelesi gibi çıkmış ama zaman içerisinde yurt dışındaki büyük ülkelerin kucağına oturmuşlar. Silahı onlar veriyor, tahkimatı onlar yaptırıyor, aklı onlar veriyor, içeride katiller şebekesi olarak iş yapıyorlar. Özellikle haziran seçimleri öncesinde çukurlar kazıp öz yönetim ilan ettiler. Nedir öz yönetim? Bağımsızlık istiyorlar. Sonra ne olacak? Irak'tan ve Suriye'den kopardıkları parçalarla bir devlet kuracaklar. Bu devlet ne devleti olacak? Terör devleti olacak. Bunlar çok açık ve net. O yüzden orada dirayetli davrandık. Allah'a hamdolsun, yiğitlerimize kurşun sıkan, aslanlarımıza kurşun sıkan o katiller sürüsünü kazdıkları çukurlara doldurduk ve bitirdik. Dağlar temizlendi, köyler temizlendi. Sonra baktık ki yurt dışından sızma yapıyorlar gidip oraları temizledik. Ciddiyetimizi anladı Amerika, 'Gelin Münbiç'e girmeyin de beraber çözelim' demeye başladılar. Orada da rızaen çekiliyorlar şimdi, mecburlar."

Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki, Fetullahçı Terör Örgütü'nden (FETÖ) bahsederek, "Hepimize 'Biz hizmet eriyiz' diyerek gelmişlerdi. Gerçek yüzlerini 15 Temmuz'da herkes gördü. İnsanları kurşunladılar, sivil insanlara bomba attılar, milletin meclisini bombaladılar. Sonunda herkes gördü ki bütün Türkiye anladı ki yurt dışında kucağına oturdukları bir devlet var, o devlet de Türkiye'ye diz çöktürmek istiyor. İşte o devletin emrinde çalışan bunlar bir katiller sürüsüymüş. Bunları da temizledik elhamdülillah.

Bir de DEAŞ diye bir bela çıktı. İslam tarihinde böyle bir örgüt yok. Ne peki bunlar? Proje örgüt. Amerika, AB; Suriye'ye gelmek için, Irak'a gelmek için bu kandırılmış, satılmış uşakları koydular, sakalları uzattırdılar, sonra da insanların ellerini, kollarını palalarla kesmeye başladılar ve Batıya bunları servis ettiler. Onu yok etmek için güya toplanıyorlar orada. 

Bunların üçünün de ortak bir özelliği var; aynı yerden besleniyorlar, aynı yerden para alıyorlar, aynı amaç için çalışıyorlar. FETÖ de PKK da DEAŞ da aynı yere hizmet ediyor. Ne istiyorlar? İstedikleri tek bir şey var; Recep Tayyip Erdoğan yok olsun, ne olursa olsun. Türkiye'ye diz çöktürelim, Türkiye bitsin ve eski Türkiye dönsün istiyorlar. O günlere Allah'ın izniyle bir daha dönmeyeceğiz biz. Bu bayrağı kimse indiremeyecek inşallah, ezanları kimse susturamayacak inşallah. Bir taraftan başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere hükümet olarak bizler hem şeytan taşlıyoruz, hem de ibadet etmeye çalışıyoruz." diyerek konuşmasını tamamladı.

Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen de kısa bir selamlama konuşması yaptı.

Bakan Özhaseki, konuşmaların ardından, vatandaşları dinleyerek, sorunların çözümü noktasında gerekli çalışmaların takipçisi olacağının sözünü verdi.   

Günün Önemli Haberleri