İmamoğlu'nun siyasi hamlesi tuttu!

Oysa ki, Meral Akşener İmamoğlu’nun kendisine ve partisine uyguladığı bu sinsice planı ters yüz ederek, boşa çıkarabilirdi.

Cennet CANKILIÇ cennet@internethaber.com

Türkiye olarak son 4 gündür İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 8 Mart ‘ta sosyal medya hesabından attığı “İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’le, HDP Eş Başkanı Pervin Buldan’ı" yan yana getiren kutlama mesajını tartışıyoruz.

CHP’lilere göre gayet demokratik, birleştirici ve samimi bir mesaj.

İyi Partililerin büyük bölümüne göre, aynı cümle içinde genel başkanlarının adı geçirilemez.

Akşener’e göre, herkesin şahsi kendi fikri. Partisini bağlamaz.

Doğrusu ömrünü Türk milliyetçiliğine adamış, 90’lı yıllarda kabinede bulunmuş, İç İşleri Bakanlığı yapmış, 28 Şubat sürecinin demir leydisi olarak anılmış, Meclis Başkanlığı yapmış, adı bir dönem MHP Genel Başkanlığı’na geçmiş, Devlet Bahçeli’nin manevi kızı olarak tanınmış ve sonrasında milliyetçi ülkücülerin ağırlıkta olduğu siyasi parti kurmuş ve toplumsal karşılığı  olan birisinin adının PKK’lılara hizmet eden HDP’li vekille yan yana eş değer geçirilmesini Akşener nasıl hazmedebildi bilmiyorum, ama Türk milliyetçisi kadın olarak benim bile çok ağrıma gitti.

-Peki İmamoğlu gibi deneyimli bir siyasetçi neden böyle bir paylaşımda bulundu?

-Zaten gergin olan siyaseti neden durup dururken yeniden gerdi?

Nedeni basit:

Bilerek, planlayarak yapılmış bir paylaşım.

Maksat, Millet İttifakı’nı sınırları içinde kilitlemek. Safları sıklaştırmak.

Ki, bunda da başarılı oldu diyebiliriz…

Zira;

Meral Akşener ile  İyi Parti’nin resmi açıklama yaparak bu mesajı kınamamaları,  İyi Parti içinden cılız seslerin dışında pek  sert açıklama yapılmamış olması, üstüne  ittifaktan ayrılmayacakları yönünde gösterdikleri duruşa istinaden…

Birkaç ay öncesine kadar evine geri dön çağrıların yapılarak"İP’in" yerini “İyİ Parti” sözünün aldığı, karşılıklı olarak MHP  ve Ak Parti ile iyimser bir havanın estirildiği  sürecin hemen ardından Parti’yi Millet İttifakı’ndan koparıp Cumhur İttifakı’na katma ya da en kötü durumda ittifaklar dışında bırakma  çabası da dün itibariyle tümden rafa kalktı.

Önce Meral Akşener’in Meclis Gurubunda yaptığı  Devlet Bahçeli’yi hedef alan  sert sözleri, ardından Bahçeli’nin bu sözlere atfen verdiği zehir zemberek cevaplar artık  İYİ Parti  ile MHP’nin aynı  ittifak içinde bulunmasının kapılarını kapattı.

Tabii  ülkede siyasi gündem çabuk değişiyor, yarınlarda  dengelerin nasıl şekil alacağını kestirmek mümkün değil ama, restleşmelerdeki sözler taraflar açısından pek yenir yutulur olmadığı için en azından önümüzdeki ben diyeyim 6 ay, siz deyin 8 ay kimse Bahçeli ile Akşener’in yan yana dahi gelmesini beklemesin.

Buna AK Parti de dahil…

                                         *****                         *****                             *****

Oysa ki, Meral Akşener İmamoğlu’nun kendisine ve partisine uyguladığı bu sinsice planı ters yüz ederek, boşa çıkarabilirdi.

Ekrem İmamoğlu’nun ve bizim arkadaşların paylaşımları tamamen şahsi görüşleridir” diyeceği yerine “Ben ve partim PKK’ya hizmet eden, siyasi uzantısı HDP ile hiç işimiz olmaz. HDP’nin vekilleriyle de isimlerimizin yan yana gelmesini asla kabul edemeyiz.“diyerek, İmamoğlu’nun paylaşımını kınayıp, düzeltme istese, aksi taktirde yollarının ayrılacağını belirtse idi, inanın hem kendisi  hem de partisi toplum nezdinde daha da pirim kazanacaktı.

Kaldı ki, bir süredir özellikle Gara Şehitlerimizden sonra  İyi Parti’nin hem Meclis ayağında hem de  parti tabanında  CHP ile HDP’nin takındığı tutumlardan dolayı  artık ittifak içinde kalmanın doğru olmayacağı görüşünü savunanlar var.

Akşener , tepkisini sert şekilde gösterse idi her şeyden evvel kendi partililerini rahatlatacaktı.

Ama bu fırsatı kaçırdı.