Bir zümre var ki beynin ön kısım lobları fiziksel olmasa da
manevi anlamda hasarlı.
Şöyle ki; beynin hüküm verme, hafıza, hissiyat ve durum gibi
faaliyetlerinin gerçekleşmesinden sorumlu kısmıdır.
Problemi algılama ve çözme, mantık, bilinç ve soyut düşünme,
dikkat, geleceği planlama, konuşma, kişilik gibi önemli
etkinliklerin de yönetildiği merkezdir.
Beynin ön kısmında yer alan, doğruyu yanlıştan ayırmayı sağlayan
önemli bölge.
Bu bölgenin zarar görmesi paranoid kişilik bozukluğu paranoya
hatta şizofreniye yol açabilir.
Manevi hasarlı bir vatandaş,
30 Ağustosta hutbede neden Atatürk’den bahsedilmiyor diye cami
içinde protesto yoluyla beyninin hasarlı kısmını harakete
geçirmiş.
Bu şahsın ne tarihten ne dinden ne de o çok sevdiği Atatürk’ten
haberi var. Az okusa bunların hepsini çözecek, lakin okumak
lazım.
Neyse ki bu vesileyle aklıma yıllar önce okuduğum şu hatıra
geldi. Bire bir aktarıyorum...
Bir muallim başından geçeni anlatıyor.
Çocuklardan not tutmaları için bir defter getirmelerini
istedim.
Sınıfın tek Yahudi öğrencisi hariç iki gün içinde hepsi
istediğimi yerine getirdi.
Her ders aynı isteğimi, Yahudi kızına tekrarladımsa da hali
vakti yerinde olan bu kız deftersiz gelmeye devam ediyordu...
Aradan bir hafta geçtikten sonra dediğimi yapmadığı taktirde
kendisini sınıfa almayacağımı söyleyince de ağlamaya başladı.
Ailesinin çok geniş imkanı olduğunu bildiğim için bu direnmenin
sebebini sordum...
Kızdan aldığım cevap bize Siyonist prensibinin genç bir Yahudi
kızında ifade bulmasından ibaretti...
Kız ağlayarak;
“Ne yapayım öğretmenim... Yako on gündür dükkanını açmadı.. Her
halde hasta olmalı” dedi...
Yako dışında başkasından alış veriş etmeyi prensibine ihanet
addedecek kadar bir bağlılıkla Yahudiliğine gösterdiği bu sadakatin
kaçta kaçı acaba bugünkü bazı Türk gençlerinde bulunmaktadır...
Aydınlar ve zenginler arasında masonluğun, halk tabakaları
arasında dinsizliği yayan ve bu surette dünya düzenini bozan
Yahudiliğin prensiplerine bağlı bu Yahudi kadar kendi benliğimize
sadakat gösterebiliyor muyuz be kardeşim!
SENİ senden koparan, benliğini unutturan, beynini yıkayan, seni
uyuşuk, kalbi temiz olmakla yetinen bir tip yapmak isteyenlere
karşı uyanık mısın?
Sen Bir Müslümansın Ve İnandığın Din Haktır. Vaad edilenler
Gerçektir. Üzerine Düşen Görevi YAP VE kendine Sor:
BENİM MÜSLÜMAN OLMAYANLARDAN FARKIM NE!
Hasarlı beyin loblarının doğuracağı sonuca son bir örnek;
Küresel terör örgütü PKK destekçisi partililere destek olmak
maksadıyla güneydoğu turuna çıkan İmamoğlu, 16 milyon
İstanbul’lunun selamını getirdim demiş. İstanbul’lu şehit ve gazi
ailelerinin de selamını iletmiş mi acaba?