Kim ne derse desin...
CHP'nin yeni bir hava yakalaması için elindeki en önemli
silah İstanbul BB Başkanı Ekrem İmamoğlu'dur...
CHP tabanı bunu görüyor..
Tabanın gücü ve isteği karşısında gelinen bı noktadan sonra
değişime karşı direnirseniz kaybedersiniz...
Görevde kalmak için ne kadar film çevirirse çevirsin, ne
kadar atraksiyon yaparsa yapsın Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu
için deniz bitmiştir...
Bunu CHP seçmeni görmektedir!..
Görmek istemeyen koltuklarını kaybedeceklerini bilen
Kılıçdaroğlu ve kendine biat eden parti
yönetimidir...
Kemal Bey Genel Başkan olmuştur ama ne yazık ki lider
olamamıştır..
Çünkü...
Genel Başkan olmak ayrı lider olmak apayrıdır...
Girdiği bütün seçimleri (9 seçim oldu) her defasında kaybeden
tek bir başarı öyküsü olmayan Kılıçdaroğlu partisi için lider
olamamıştır...
Zaten gerçek bir lider olsaydı bugüne kadar tabanın sesine kulak
verip gerekeni yapardı...
O seçim yenilgilerini unutturup devam etme yolunu seçti!..
Seçerken de önümüzdeki yerel seçimlerde aday belirleme
gücünü elindeki koz olarak kullanıp özellikle Ekrem
İmamoğlu'na karşı aba altından sopa gösterdiği gerçeği alenen
ortadadır...
Ekrem İmamoğlu'nun bunu görmemesi mümkün
mü?
Kılıçdaroğlu Ekrem İmamoğlu'nun seçim yenilgisi sonrası
tv ekranlarından kendisine karşı çektiği reste karşılık
belliki başbaşayız görüşmede restle cevap
vermiştir..
İmamoğlu'nun son süreçteki sessizliğine ve Kılıçdaroğlu'nun
parti yönetimi için tercihlerine bakıldığı zamanda bu
gerçeği görüyoruz...
Yani;
CHP ideolojisi yerini Kılıçdaroğlu ve arkadaşlarının
ideolojine bırakmıştır ki bugün ortada Atatürk'ün CHP'si
değil Dersim merkezli Kılıçdaroğlu'nun CHP'si gerçek vardır..
Bu bir...
İki..
CHP Kılıçdaroğlu ve arkadaşları tarafından "Biz ne
dersek o olur" anlayışı ile resmen ele geçirilmiştir ki
ellerinde kurşun asker misali kurgulanmış kurultay
delegasyonu gücü vardır...
CHP tabanı ile CHP yönetimi tam zıt kulvarda bugün!..
Bir anket yapsalar bunu alenen göreceklerdir...
Peki ne olacak?
AK Parti'nin 'Allah Kemal Beyin varlığını eksik etmesin.
Biz kendisinden razıyız. Allah'ta razı olsun" duası devam
eder..
O nedenle...
Ekrem İmamoğlu'nun önünde "Olmak ya da
olmamak" süreci vardır. Genel Başkanlık hedefinden
vazgeçip "En azından İstanbul BB adaylığını
koruyayım" moduna girmişse bilmeli ki Genel
Başkanlık hayali bitmiştir.
Yerel seçimlerde kaybettiği an zaten Genel Başkanlık hayal
olur..
Kazandığı zaman da zaten öyle olacaktır!..
Tek şansı İstanbul BB Meclisinde CHP'nin çoğunluğu yakalaması
olur ki o zaman koltuğu arkadaşına bırakır ki oda hayal!..
Diyeceğim şu ki İmamoğlu tabanda çok güçlü olduğu bugünkü
konumunu bir daha bulamayabilir ki parti içinden kimsenin önünü
kesmeye çalıştığını sanırım biliyordur...
Ve...
Hakkında açılan dava sonuçları için "Ceza alsında aday
olamazsın" beklentisi içinde olan yöneticilerinide
biliyordur...
"Oğul babaya ihanet ediyor" şeklindeki duygusal
atraksiyonlarla bir algı yaratılıyorsa ki durum bugün böyle
o zaman CHP tarihine iyi bakmalı...
İsmet Paşaya (İnönü) başkaldıran...
Kurultayda koca İsmet Paşayı mağlup edip
Türk siyasetinde tarih yazan CHP'nin unutulmaz Genel Başkanı
kimdi!..
Karaoğlan Bülent Ecevit!..
Bugün CHP'ye ihanet eden kimdir!..
Kılıçdaroğlu...
Sormak gerek..
CHP'yi ele geçirip başarısızlıkta tarih yazanlara karşı
CHP'yi ellerinden kurtarmaya çalışmak mı ihanet!..
Hele, hele Özgür Özel'in "Kılıçdaroğlu'nun
istifasını isteyenler AK Parti trolüdür" açıklamasına ne
demeli..
İşte CHP'yi batıran bu anlayış!..
Bu anlayış milyonlarca CHP seçmenine resmen hakaret
ediyor!..
Diyeceğim şu ki süreç Ekrem İmamoğlu'nun geleceği
için "KADER" sürecidir..
Sözde kararda kendisinin...