İmam Hatip sorununa neşter atıldı
Abone olGazeteci Ruşen Çakır ve araştırma ekibinin hazırladığı "İmam Hatip Liseleri Efsaneler ve Gerçekler" raporu, İstanbul'da açıklandı. Çakır'a göre çözüm için 3 olgu gerekli.
''Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV)
Demokratikleşme Programı'' kapsamında gazeteci Ruşen Çakır ve
araştırma ekibinin hazırladığı ''İmam Hatip Liseleri (İHL)
Efsaneler ve Gerçekler'' raporu, İstanbul'da açıklandı. Conrad
Otel'de düzenlenen basın toplantısında konuşan TESEV Başkanı Can
Paker, ''İHL konusundaki efsaneleri kırıp gerçekleri ortaya
çıkarmak için bu çalışmayı başlattıklarını'' kaydederek, ''Bu
rapor, İHL sorununun sadece eğitim meselesi olmadığını, altında
sosyolojik olgu yattığını da gösterdi'' dedi. Gazeteci Çakır da,
ocak ayında başlayan çalışmanın 4 ay sürdüğünü, raporu hazırlayan
ekibin gazetecilerden oluştuğunu ve akademik bir hakem tarafından
da incelendiğini söyledi. İHL'lerin, Türk toplumunda çeşitli
kesimlerce ''din eğitiminde Türk Modeli'', ''eğitim sisteminin kara
deliği'', ''eğitim sistemi içinde acil çözülmesi gereken sorun''
olarak değerlendirildiğini dile getiren Çakır, İHL mezunlarına ÖSS
sınavında uygulanan katsayının toplumun geniş kesimlerince
''adaletsizlik'' olarak yorumlandığını ifade etti. Çakır, şu
görüşleri dile getirdi: ''İHL'lerin herkes için sorun oluşturduğu
kabul edilmeli. İHL sorunu, Türk eğitim sisteminin temel
sorunlarından yalnızca biri olarak görülmeli, eğitim sistemimizin
yeniden yapılandırılması bağlamında ele alınmalı. İHL sorunu,
mümkün olduğu kadar politik tartışma ve çekişmelerin malzemesi
olmaktan çıkarılmalı. '28 Şubat sürecinin rövanşını alma' veya 'AK
Parti hükümetini köşeye sıkıştırma' gibi yaklaşımlardan uzak
durulmalı.'' ''SİYASİ MİSYON YÜKLEMEYELİM'' İHL sorununa ilişkin
atılacak her adımda toplumsal uzlaşma zemini aramanın önemine
dikkati çeken Çakır, ''İHL sorununu, Türkiye'nin sorunu olarak ele
alıp çözebiliriz. Bu soruna siyasi misyon yüklemeyelim. Böyle bir
sorunun varlığı kabul edilip toplumsal mutabakatla çıkacak sonuç,
en hayırlı sonuç olacak'' diye konuştu. ''Başta Diyanet İşleri
Başkanlığı ve başörtüsü olmak üzere din-devlet-toplum ilişkisinin
diğer alanlarının da masaya yatırılarak tartışılması gerektiğinin
görüldüğünü'' söyleyen Çakır, bu rapordan sonra Diyanet İşleri
Başkanlığı'na ilişkin bir araştırmaya başladıklarını, onun ardından
da başörtüsü konusunu ele alacaklarını anlattı. ''SORUNUN ÇÖZÜMÜ
İÇİN 3 OLGU GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULMALI'' Çakır, ''İHL sorununun
özünü katsayı düzenlemesinin oluşturmadığını, İHL sorunu çözülürse
katsayı sorununun da otomatik olarak biteceğini'' kaydederek, ''bu
konuda bir gecikme ihtimaline karşın, önümüzdeki yılın ÖSS sınavına
kadar ara bir formülle geçici çözüm üretilmesi gerektiğini'' ifade
etti. Ruşen Çakır, sözlerini şöyle tamamladı: ''İHL sorununun
çözümü için 3 olgunun göz önünde bulundurulması gerekiyor: Toplumun
din öğretimi talebinin karşılanması, din görevlilerinin eğitilmesi
ve Türkiye'nin asla vazgeçemeyeceği laiklik ilkesi. Türkiye bu
sorunu kolaylıkla çözebilir.'' Bu arada, raporun, Milli Eğitim
Bakanlığı, AK Parti ve CHP grup başkanvekillerine de sunulduğu
bildirildi.