İmam hatibe tercihsiz kaç kişi yerleştirildi?

Abone ol

Milli Eğitim Bakanı Avcı, çok sayıda öğrencinin zorla imam hatip okullarına yerleştirildiği iddialarına açıklık getirdi.

Milli Eğitim Bakanı Avcı, TEOG sisteminde hiç tercih etmediği halde imam hatip okullarına yerleştirilenlerin sayısının 45 olduğunu açıkladı.

Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'na konuk olan Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, AA Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Kemal Öztürk ile editörler, bölge müdürleri ve dünyanın çeşitli merkezlerindeki muhabirlerin eğitim gündemine ilişkin sorularını yanıtladı.

Avcı, torba yasa tabir edilen yasayla 40 bin yeni öğretmen adayının atamasının yapılacağını söyledi. Atamaların gelecek hafta cuma gününden itibaren yapılacağını ifade eden Avcı, atamaların gecikmesinde, yasanın Meclis'teki görüşmelerinde yaşanan gecikmenin neden olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ilk onayladığı yasayla Milli Eğitim Bakanlığında 40 bin öğretmen atamasının gerçekleşmesinin kendileri için de ayrı bir mutluluk olduğunu ifade eden ve Erdoğan'a teşekkür eden Avcı, "Bizim yönetmeliğimize göre Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra 5 iş günü boyunca adaylardan tercih almamız gerekiyor. Biz kontenjanlarımızı açıkladık, ne kadar öğretmen adayı alacağımızı açıkladık. O liste üzerinden adaylar tercihlerini yapacaklar. Bugünden başlandığı zaman önümüzdeki perşembe akşamı tercihler tamamlanmış olacak, cuma gününden itibaren de herkes hangi okula atandığını öğrenmiş olacak' dedi.

Atamaların 109 ayrı branştan yapılacağını, ihtiyaçlara göre oranlamayı yaptıktan sonra bunu branşlara uyarladıklarını anlatan Avcı, şöyle devam etti:

"Çok sayıda ama her halükarda onlara da ihtiyacımız olan branşlar var. Uçak Gövde Bakım bölümüne ilk atamada 3 kişi, İspanyolca'ya 1 kişi alınacak. Bizim asıl büyük rakamlarımız beden eğitiminde bin 613 kişi alınacak. Bunlar en örgütlü gruplardan bir tanesidir. Bilişim Teknolojileri Bölümü, benim en çok sıkıştırıldığım alan. 'Siz de iletişim hocasısınız, niye bize 10 bin kadro ayırmıyorsunuz' diye eleştirildiğim alanda bin 100. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi'nde 3 bin 405. Bu çok speküle edilen bir konu, 'din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmeni çok alınıyor' diye. Çok açığımız var bu konuda. İmam Hatip Ortaokullarının açılması bir yandan, diğer yandan seçmeli derslerin artırılması, Kuranı Kerim ve siyer dersleri en çok seçilen dersler. Mevcut din kültürü ve ahlak bilgisi öğretmenlerimizle bu işi götüremiyoruz. Fen Bilimleri ve Fen Teknolojileri, bin 375, İlköğretim Matematik öğretmenliği için 2 bin 426, İngilizce 3 bin 931, Matematik bin 290, ilköğretim matematikle toplanınca en yüksek bu oluyor. Okul öncesi bin 939, özel eğitim, en çok ihtiyaç duyulan alanlardan bir tanesi, bin 945. Rehberlik bölümüne 2 bin 902, sınıf öğretmenliği en yüksek 6 bin 152, Türk Dili ve Edebiyatı bin 125, Türkçe bin 772 gibi; neticede 40 bin. Bunların 39 bin 440'ı ilk atama olarak atayacağız."

Nabi Avcı, açıktan atama ve kurumlararası atamalar da yapacaklarını belirterek, açıktan atamanın kamuoyunda yanlış anlaşıldığını, bu durumdaki atamanın daha önce öğretmenlik yapmış, asaleti tasdik edildikten sonra meslekten ayrılan ve tekrar dönüş yapmak isteyen kişilere yönelik olduğunu, eğitim durumları uygun 160 milli sporcunun da beden eğitimi öğretmeni olarak atamasının gerçekleştirileceğini söyledi.

"Atanamayan öğretmen' ifadesi yanlış"

Bakan Avcı, konuşmalarında " öğretmen adayı" ifadesini özellikle kullandığını, "atanamayan öğretmen" kavramının da yanlış bir ifade olduğunu dile getirerek, "Atandığınız zamanöğretmen adayı oluyorsunuz, şimdi atayacaklarımız ' öğretmen adayı' oluyor, 1 yıl sonra asaleti tasdik ediliyor, eğer tasdik edilmezse 1 yıl daha tanıyoruz. 2 yıl içinde asaleti tasdik edildikten sonraöğretmen olunuyor. Öğretmen atamayla olunan bir şey değil, adaylık sürecini başarıyla tamamladıktan sonra öğretmen oluyorsunuz" diye konuştu.

Milli Eğitim Bakanlığına başvuran herkesin kendisini hemen "atanamayan öğretmen" kategorisine soktuğunu ve bunun yanlış olduğunu vurgulayan Avcı, formasyon almış her fakülte mezununun kendisini öğretmen olarak görmesinin yanlış olduğunu, bunun "öğretmen adayı" olarak adlandırılması gerektiğini belirtti.

Bir öğretmen adayının atama sürecinin Talim Terbiye Kurulu'nun hangi derslerin okutulacağına karar vermesiyle başladığını, Kurulun "gizli anayasası" gibi görülen 80 sayılı kararı uyarınca hangi dersin öğretmeninin hangi kaynaklardan sağlanacağına karar verdiğini anlatan Avcı, şunları kaydetti:

"Gençler mezun olduklarında o listeye baktıklarında, İspanyolca bölümü mezunu olan genç 'İspanyolca öğretmeni olabilirim' diye düşünüyor, ama gazeteci de olabilir, Dışişleri Bakanlığına da girebilirsin, İspanyolca bölümü mezunu olarak yapabileceği çok farklı işler vardır. Ama kendini orada görünce hemen kendine 'atanamayan öğretmen' diyor. İspanyolca 1 kişi alınıyor, şimdi bölüm mezunları ayaklanabilir, ama bizim ihtiyacımız bu kadar, belki ihtiyacımız daha fazla, ama bu bir bütçe imkanı meselesi. 1 sene geriden gelen öğrenciler de var, bütün kadroları doldurduk o zaman yeni mezunlara ne yapacağız? 2 barajın yapımından vazgeçtik, kaynakları buraya aktardık, doldurduk kadroları, ama bunlar emekli olana kadar yeni mezunları ne yapacağız? Dolayısıyla biz her sene yeni mezun olanlardan, onların sınavlarda en üstte olanlardan alarak bu sirkülasyonu sağlıklı şekilde yürütmeye çalışıyoruz."

Avcı, bir soru üzerine MEB'in öğretmen açığının yapılacak 40 bin atamayla 105 bine düştüğünü söyledi. Avcı, "Kaç kişi öğretmen olmak istiyor?" sorusuna da "Onu tam ölçemiyoruz, bütün fakülte mezunları Talim Terbiye Kurulu'nun 80 sayılı kararındaki öğretmen kategorilerinden birinde kendini potansiyel aday olarak görebilir. Özellikle eğitim fakültesinden mezun 400 bini buluyor, bu daha da artabilir" dedi.

Fakülte mezunlarının tek istihdam olanağının Milli Eğitim Bakanlığı olmadığını vurgulayan Avcı, İspanyolca mezunları örneğinden hareketle o bölüm mezunu kişilerin başka kurumlarda da istihdam edilebileceklerini söyledi.

Avcı, 6 ay kadar önce Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Uzman Meslek Edindirme Kursları adıyla istihdam garantili sertifika programı yaptıklarını anımsatarak, bu kursları alan kişilerin farklı alanlarda iş ve kariyer sahibi olabileceğini, olanların da bulunduğunu kaydetti.

Öğretmen yetiştirmek üzere kurulan, Türkiye genelinde açılan, 298 Anadolu öğretmen lisesinin kapatıldığını ifade eden Avcı, "İhtiyacımızla talebi, taleple arzı bir şekilde buluşturmamız lazım. Anadolu öğretmen lisesinden mezun olan öğrencilerimizin neredeyse tamamı farklı alanlara yöneliyorlar. Buralardan iyi puanlarla üniversiteyi kazanıyorlar ve genellikle katsayı takviyesi kalktıktan sonra tıp ve mühendislik fakültesine gidiyorlar. Orada okuyanlar daha sonra bu okulların fen lisesi olması için ciddi talepte bulunuyorlardı" diye konuştu.

Nabi Avcı, geçen yıl Arapgir'de bir işadamının yaptırdığı liseyi ziyaret ettiğini, mevzuat koşullarıyla Anadolu Öğretmen Lisesi olarak yaptırılan bu okulun, imkanlarıyla, laboratuvarlarıyla üniversite olabilecek bir yapıya sahip bulunduğunu anlatarak, oradaki öğrencilerin okullarının statüsünün Fen Lisesine çevrilmesini istediklerini, bu tür öğretmen okullarında okuyan birçok öğrencinin, öğretmen değil, farklı mesleklere yönelmek istediklerini belirtti.

Üniversiteye giriş sistemi

Milli Eğitim Bakanı Avcı, üniversiteye giriş sistemine ilişkin "Bilişim teknolojisindeki gelişmeler nedeniyle 3 sene sonra 5 sene sonra, biz hem sınıf içi etkinliklerimizi hem bütün bir lise boyunca çocuklarımızın performanslarının ölçümlerini çok daha yakından, bireysel özelliklerini göz ardı etmeyecek kadar derinlemesine takip edilebilir duruma geleceğiz. O zaman belki bugün bildiğimiz anlamda bir sınava ihtiyaç olmayabilir" dedi.

Lise yerleştirmeleri

Bakan Avcı, "Lise yerleştirmelerde 1 milyon 136 bin 546 öğrenci tercih yaptı. Bunların bir milyon 57 bin 799'u 15 tercihinden birine yerleşti. Sorunsuz. Yüzde 93'ü listedeki tercihlerinden birine yerleşti. Bir milyon 57 bin öğrencinin, yarıdan fazlası, 550 bini ilk 3 tercihten birine yerleşti. Bu müthiş bir başarı. 15 tercihininden birine yerleşememiş öğrencilerimiz de 78 bin 477 kişi bunlardan B grubuna yerleşti. Onda da sorun yok."

TEOG'da boş kontenjan sayısı

Milli Eğitim Bakanı Avcı, TEOG sonuçlarına göre yapılacak nakil işlemlerinin üçüncü haftasında, ortaöğretim kurumlarında oluşan boş kontenjan sayısının bugün akşam açıklanacağını belirterek, 30 bin dolayında boş kontenjan olacağının öngörüldüğünü bildirdi.

İmam hatibe tercihsiz 45 kişi yerleştirildi

Avcı, TEOG sisteminde hiç tercih etmediği halde imam hatip okullarına yerleştirilenlerin sayısının 45 olduğunu bildirdi.

Avcı, "93 bin öğrenci, A grubunda yani 15 okul tercihinde, birinci sırada imam hatip yazmış. Bunlardan kaçını biz yerleştirmişiz? 53 bin. Birinci tercihi imam hatip olduğu halde yerleşememiş 40 bin öğrenci var. Ben niye istemediği halde öğrencileri imam hatibe yönlendireyim? Zaten orayı birinci derecede isteyen o kadar öğrenci varken yerleşememiş" diye konuştu.

Lice'deki olaylar

Milli Eğitim Bakanı Avcı, Lice'deki olaylarli ilgili, "Çok kritik bir süreçten geçiyoruz. Bir yandan da uyuşturucuyla mücadelede yürüyor. Uyuşturucuyla mücadele programı ve bundan rahatsız olan kesimler, gruplar, örgütler vesaireyle olayların çıktığı yerler ve çıkış zamanlarını peşpeşe koyduğunuz zaman bir provokasyon kokusunu hissetmemek mümkün değil" diye konuştu.

"Dersler Kürtçe okutulabilir ama resmi dil Türkçe'dir"

Avcı, "Türkçe'den başka hangi dillerin eğitim öğretimde kullanılabileceği konusunda karar verme yetkisi Bakanlar Kurulunda. Bu tür özel okullar açılabilir o özel okullarda belli dersler Kürtçe de okutulabilir ama resmi dil Türkçe'dir. Bazı girişimcilerin, bazı dersleri Kürtçe okutacak özel okul açma girişimi olduğunu gayrıi resmi olarak biliyorum. Yasal mevzuat müsait. Ama siz diyorsanız ben Milli Eğitim Bakanlığını, valiliği tanımıyorum, hiçbir standardını da kaale almıyorum, istediğim binada, istediğim müfredatı, istediğim öğretmenle zorunlu eğitim çağındaki çocukları kaydederek orada böyle bir okul açıyorum. Bunun adı bir defa okul olmaz." dedi.

"Bunun kaynağı paralel yapı, doğrudan söylüyorum"

Milli Eğitim Bakanı Avcı, belli yayın organlarınca, düzenli olarak Milli Eğitim Bakanlığı,Milli Eğitim Bakanı ve Bakanlığın icraatlarıyla ilgili, Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı, genel müdürleri, okul müdürleri ve il milli eğitim müdürleriyle ilgili çok dezenformatik yayınlar yapıldığını ifade ederek, "Birileri hem CHP'li, hem MHP'li milletvekiline yanlış bilgi notunu veriyor, sonra onları kendi kanalında aynı şekilde aynı banttan yayımlıyor. Bunun kaynağı paralel yapı, doğrudan söylüyorum" dedi.

Uyuşturu ile mücadele bu eğitim öğretim yılından itibaren başlıyor

Milli Eğitim Bakanı Avcı: (Bonzai ile mücadele) Okullarımızı ve çevrelerini bu insanlara dar edecek bir kampanya, bu eğitim öğretim yılından itibaren başlıyor."

Günün Önemli Haberleri