İlyas Salman'dan Erdoğan'a: Gelsin tartışalım
Abone olİlyas Salman, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı ""Gelsin tartışalım.Kendisine bir yıl süre veriyorum, bu sürede çalışsın. Ve sonrasında oturup tartışalım" diyerek tartışmaya davet etti.
Ünlü sinema sanatçısı İlyas Salman
Hürriyet Gazetesi'nden Uğur Vardan'a verdiği röportajda
Cumhurbaşkanı Erdoğan için "Gelsin tartışalım. Ben Zebur’u,
Tevrat’ı, Kuran’ı, İncil’i okudum, hem de üç-dört kez. Kendisine
bir yıl süre veriyorum, bu sürede çalışsın. Ve sonrasında oturup
tartışalım: Dinle devletin ne ilişkisi var?"
dedi.
Turgut Özal'la ilgili başından geçen bir olayı da paylaşan İlyas
Salman, Erdoğan'ı halkın inancını kullanmakla eleştirdi. Salman,
"Mustafa Kemal’in dışında kim gelirse gelsin Amerika’nın
tedrisatından geçti, Cumhuriyet’in değerlerine sırt
çevrildi" diyerek sözlerine şöyle devam etti:
"Tayyip Erdoğan’a gelirsek. Bir halkın inancını
kullanarak iktidarda kalamazsın. Allah’la koalisyon yapılmaz. Bu
ülkede inanan hiçbir insana saygısızlık etmedim. Benim
annem babam da inanırdı. Ayrıca “Ben yaptım” demek hiç doğru değil,
yediğimiz ekmekten içtiğimiz suya kadar her şeyden vergi
topluyorsun. Benim paramla yapıyorsun. Sonra karşıma çıkıp
ben yaptım diyorsun. Hayır efendim, asıl ben yaptım. Sen sadece
konuştun. Gelsin tartışalım. Ben Zebur’u, Tevrat’ı,
Kuran’ı, İncil’i okudum, hem de üç-dört kez. Kendisine bir yıl süre
veriyorum, bu sürede çalışsın. Ve sonrasında oturup tartışalım:
Dinle devletin ne ilişkisi var?"
TURGUT ÖZAL'IN ELİNİ
SIKMADIM
Ben normal adam değilim, normal adamları da sevmem. Bu düzende
normal olan anormaldir. Herkesin ‘Evet’ dediği bir ortamda ben
‘Hayır’ diyenlerin çoğalması için uğraşırım. Mesela
Turgut Özal, Ankara’da ‘Sarı Mercedes’ dolayısıyla bana ödül
verecekti. Geldi elini uzattı, “Kusura bakma sizinle tokalaşmak
istemiyorum. Çünkü bu ülke değerlerini özellikle bizim deyimimizle
emperyalist güçlere peşkeş çeken insanlara sonuna kadar
karşıyım” dedim. Ki ben bunu tiyatroya başladığım
günden beri söylüyordum. Söylediklerime bozuldu ve uzaklaşarak
gitti.
Bu ülkede kötülükler yaşanıyorsa ve sen karşı çıkıyorsan hemen
‘Devlet düşmanı’ yaftasını yiyorsun. Bu durumda da ne yapıyorlar?
Sana iş vermiyorlar. İş verilmeyince ne yapacaksın?
Kendi işini kendin yapacaksın. Üç kitap yazdım, yayımladım, onları
imzalayarak kitap fuarlarını dolaştım. İlerici, Kemalist, demokrat
gecelere gittim, üç-beş kuruş aldım oralardım. Böyle
yaşadım. Yoksulluk edebiyatı da yapmıyorum, evim var,
çocuklarımı büyüttüm, onların da evleri var, yazlığım var, arabayı
vurduk, iki haftadır arabamız yok ama o da var. Ayrıca Türkiye kaza
yaptı, bir tek ben mi kaza yapıyorum?
Neyse, ana meselemize dönersek yapımcılar bana hep mesafeli
baktı.
Sinema çevresinde, oyuncu arkadaşlarımda, eleştirmenlerde, basında
elbette böyle bir tavır yoktu ama ben sermaye düşmanıydım. Sermaye
de bana iş yaptırmadı, bunu açıklıkla söylüyorum. Çünkü ben
sosyalistim. Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar derler ama
milyarlarca yıldır birileri yiyor. Birileri bakıyor ama kıyamet bir
türlü kopmuyor.