İlköğretimde yönetim çatışması
Abone olİlköğretimde görevli öğretmenlerle yapılan araştırma, öğretmen ve yönetici arasında iletişim bozukluğu tespit edildi.
Kocaeli Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölüm
Başkanı Prof. Dr. Cevat Celep ile bilim uzmanı Eylem Öksüz,
Tekirdağ’ın Çorlu ilçesindeki 15 resmi ilköğretim okulunda görevli
214 öğretmenle, “İlköğretim okullarında yönetici–öğretmen iletişimi
engellerine ilişkin öğretmenlerin algı ve beklentileri’’ konulu
araştırma yaptı. Araştırmada, “yönetici–öğretmen arasındaki
iletişim sürecinde yöneticiden kaynaklanan bazı sorunlar bulunduğu
ve iletişim sorunu yaşandığı’’ belirlendi. Ayrıca hizmet süresi 1–5
yıl arasında değişen öğretmenlerin, “iletişim sürecinde okul
yöneticilerinden daha fazla yapıcı olmalarını bekledikleri’’ tespit
edildi. Araştırmaya katılan öğretmenler, yöneticilerle iletişimi
engelleyen etmenler hakkında şu görüşleri dile getirdiler: “Okul
yöneticileri, tartışılan konuda öğretmenleri dinlemek yerine
öncelikle kendi düşüncelerini açıklıyor. Yönetici–öğretmen
arasındaki ilişki, karşılıklı güveni sağlamada yeterli değil.
Yöneticiler, özel sorunları öğretmenlerle paylaşmada yetersiz.
Yöneticiler, sahip oldukları bilgileri karşılıklı olarak yeterince
paylaşmıyor. Yöneticiler öğretmenlerle karşılıklı olarak
birbirlerine yeterince saygı göstermiyor. Aradaki sözlü iletiler,
farklı yoruma neden olmayacak kadar yeterince açık ve anlaşılır
değil. Öğretmen, bilgisizliğinin açığa çıkmasından çekinmeden
rahatlıkla yöneticiye soru soramıyor.’’ Prof. Dr. Celep, eğitim
ortamının demokratik olması gerektiğini vurgulayarak şunları
kaydetti: “Eğer bir okulda iletişim sürecinde yöneticiler
öğretmenden gelecek bilgi akışına kendisini kapatırsa, o zaman
öğretmen okulla ilgili sorunları dile getiremez. Öğretmen, böyle
bir ortamda yaşadıklarını sınıfa yansıtır. Ya bu duruma aldırmaz ya
da daha baskıcı olur. Tüm bu olumsuzluklar demokratik öğrenme
ortamını etkiler. Yöneticiler, öğretmen beklentilerine uygun
davranışlar sergilemeli, öğretmenlerle iletişimde bilgi akışına
kendilerini açık tutmalıdır. Bu da sağlıklı kararların alınmasını
sağlar.’’ Kaynak : Zaman