İlker Başbuğ'un Abdullah Öcalan isyanı

MHP lideri Bahçeli'nin Silivri Cezaevi'nde ziyaret ettiği eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un görüşmede, 'Benim cezaevinde bulunmam, teröristbaşıyla ilişkilendiriliyor. En çok zoruma giden bu. Terör örgütüyle aynı genel af kapsamına sokulacağımıza, hapiste çürümeyi tercih ederim' dediği öğrenildi.

Bahçeli - Başbuğ görüşmesi, açık görüş şeklinde gerçekleşti. İlk karşılaşmada fiili bir kucaklaşma olmazken, çok samimi bir tokalaşmayla sohbet başladı. Bahçeli, beraberinde bulunan başkanlık divanı üyelerini tek tek Başbuğ'la tanıştırdı. Karşılıklı çay içildi ve "hapishane çayı" esprisi yapıldı.

BAHÇELİ'DEN KÖSTEKLİ SAAT

Bahçelİ, Başbuğ'a Sina Akşin'in İlber Ortaylı'nın ve Yılmaz Öztuna'nın kitaplarından oluşan bir set ile köstekli bir saat hediye etti. Başbuğ da kendi yazdığı kitaplarını imzalayarak Bahçeli'ye verdi.

"HAPİSTE ÇÜRÜMEYİ TERCİH EDERİM"

Görüşmede Başbuğ, Bahçeli'ye devam eden yargı süreci hakkında bilgi verirken, davada kendisinin değil, TSK'nın hedef alındığını söyledi. Başbuğ, özellikle bölücü terörle mücadele etmiş bir kesime yönelik bir yargılama süreci yaşandığını dile getirirken, kendisinin cezaevinde bulunmasının teröristbaşı ile ilişkilendirilmesini doğru bulmadığını belirterek, "En çok zoruma giden bu. PKK ile birlikte bir genel aftan bahsedildiğini duyuyoruz. Aynı kefeye konulacağımıza, hapiste çürümeyi tercih ederim' dedi.

"TSK ÜZERİNDEN YIPRATMA KAMPANYASI VAR"

Başbuğ, '20 yıldır terörle mücadelenin çeşitli safhalarında mücadele ettim. Gidişatla ilgili endişelerim var' derken, TSK üzerinden bir yıpratma kampanyası yürütüldüğünün altını çizdi.

MHP'DEN ÇOK ŞEY BEKLİYOR

Yargılama süreçleriyle ilgili endişelerini de dile getiren Başbuğ, MHP'nin milli konulardaki hassasiyetlerini bildiğini söyledi ve partiden çok şey beklediğini vurguladı.

Bahçeli ise görüşmede 'PKK ve militan kadrosunun temize çıkarılma gayretlerinin artan bir şekilde devam ettiği süreçte TSK'da görev yapmış komutanların yargısız infaza maruz kalmaları, darbeci gösterilmeleri kabul edilemez' dedi.