İlker Başbuğ'u zora sokacak ifadeler
Abone olHükümeti karalama amaçlı kurulan sitelerin kurulması talimatının İlker Başbuğ tarafından verildiği iddia edildi.
Korgeneral Mehmet Eröz’ün, geçen ay savcıya verdiği
ifadede “İnternet Andıcı” olarak bilinen belgenin hazırlanması için
emri dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ’dan
aldıklarını söylediği iddia edildi
EMRİ BAŞBUĞ'DAN ALDIK
“İnternet Andıcı” davasının sanıklarından 6’ncı Kolordu Komutanı
Korgeneral Mehmet Ersöz’ün 15 Haziran 2011’de savcılığa verdiği
ifadede “İnternet Andıcı” olarak bilinen belgenin hazırlanması için
emri dönemin Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’dan aldıklarını
söylediği ancak bu andıçla karar aldıkları 4 tane internet sitesini
faaliyete geçirmediklerini söylediği iddia edildi.
Ersöz’ün, 14 Nisan 2009’da “İnternet Andıcı”na onay alırken
yaptıkları incelemede bu sitelerin hayali isimlere kayıtlı olduğunu
fark ettikleri, yasaya aykırı olduğunu görüp 5651 sayılı yasa
gereğince kurmayı planladıkları 4 siteye şube müdürlerinin gerçek
isimleri ile kaydolmasını öngördüklerini ifade ettiği de ileri
sürüldü.
HİYERARŞİK YAPI BELİRLİYOR
İddianamede Dursun Çiçek’in de, Haziran ayında verdiği ifadesinde
Genelkurmay Başkanlığı Bilgi Destek Dairesi Başkanlığı’nda yayın
yapan internet sitelerinin içeriğinin ve denetiminin hiyeraişik
yapıdan onay alındıktan sonra belirlendiği ve bu sitelerin
içeriğinden görevli kişilerin sorumluluğunun olduğunu söylediği öne
sürüldü. İddianamede, “Çiçek hakkında daha önce dava açıldığından
hakkında yeniden iddianame düzenlenmemiş ise de; Başsavcılığımızda
yapmış olduğu savunmalarda haklarında iddianame düzenlenen
şüphelilerin örgütsel konumları ve eylemleri belirgin hale
gelmiştir” ifadesi kullanıldı.
HASAN IĞSIZ HABERDARDI
İddianamede, Dursun Çiçek’in bu internet sitelerinden 1 numaralı
sanık emekli Orgeneral Hasan Iğsız’ın haberinin olmamasının mümkün
olmadığını söylediği de öne sürüldü. Çiçek’in ifadelerinden yola
çıkan savcı, “Madem bu internet içerikleri sakıncalıysa ve
kendisinin sorumlu olduğu dönemde kurulmuşsa, niçin diğer
görevlilerin kendi sorumlulukları döneminde bu haberleri
kaldırmadıklarını, aynı şekilde Genelkurmay Başkanlığı’ndaki sistem
dahilinde onay alınmadan bu haberlerin sitelerde yayınlanmasının
mümkün olmadığını, yani bu haberlerin yayınlanmasının hiyerarşik
yapı içerisindeki kendi üstündeki komutanların bilgisi ve onayı
içerisinde gerçekleştiğini, bu komutanların bu sitelere girip
kontrol ve müdahale etme yetkilerinin olduğunu, aynı yetkiyi
kendisinin de proje subayı ve site yöneticisi olan sivil memur
üzerinde kullanabildiğini belirtmiştir” dedi.
GÜLEN BELGELERİ İMHA EDİLMİŞ
İrtica İle Mücadele Eylem Planı’nın basında yer almasından sonraki
haftada Bilgi Destek Daire Başkanlığı’nda rutinin dışında evrak
imhası yapıldığı belirtilen iddianamede, bu iş için Cuma günü
mesaiden sonra personelin çağırıldığı ve geç saatlere kadar imha
işleminin devam ettiği vurgulandı. Tanık olarak ifadesi alınan
Veysel Özışık’ın “Şube müdürü tarafından haftalık
faaliyetler klasörünü kontrol ederek İrtica, Fetullah Gülen gibi
ibarelerin geçtiği dokümanların araştırılarak imhasının
emredildiği” şeklindeki beyanlarına dikkat çekildi.
YANLIŞ YÖNLENDİRMEK İSTEDİLER
İddianamede “Hasan Iğsız’ın sorulan birçok sorunun cevabının
Genelkurmay’dan istenilmesi gerektiği yönündeki beyanları, diğer
şüphelilerin yapılan faaliyetlerin emir komuta içerisinde
gerçekleştiğini belirtmeleri, andıçta parafesi olan şüphelilerin
andıcın emir komutaya uygun olarak hazırlandığını belirtmelerinin,
söz konusu gayri hukuki çalışmaları TSK’nın rutin işlemleriymiş
gibi göstererek bunların gayri hukuki olmadığı yönünde hem adli
birimleri hem de kamuoyunu kasıtlı olarak yanlış yönlendirmek
istedikleri kanaatine varılmıştır”denildi.