İlker Başbuğ'dan son dakika Ergenekon kararı

Eski Genelkurmay Başkanı Emekli Orgeneral İlker Başbuğ, "Ergenekon'da kumpas" iddiaları ile ilgili "müşteki" sıfatıyla ifade vermek üzere Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geldi.

Adliye çıkışı açıklama yapan İlker Başbuğ, intikam değil, adalet istediğini söyledi.

PROTOKOL KAPISINDAN GİRDİ

Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na geleniden eski Genelkurmay Başkanı emekli orgeneral İlker Başbuğ, Ergenekon davasında yargılanan bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında ifade verecek.

Ergenekon davasında müebbet hapis cezasına çarptırılan İlker Başbuğ, avukatıyla geldiği adliyeye, protokol kapısından girdi.

Başbuğ'un avukatı İlkay Sezer, müvekkilinin önce İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu'na nezaket ziyaretinde bulunacağını söyledi. Başbuğ, daha sonra ise Ergenekon davası kapsamında yargılanan bazı sanıklara kumpas kurulduğu iddialarına ilişkin soruşturmayı yürüten savcı Mesut Erdinç Bayhan'a ‘müşteki’ sıfatıyla ifade verecek ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacak.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM

Başbuğ savcı ile görüştükten sonra Ergenekon soruşturma ve davasını yöneten hâkim ve savcılara ilişkin şikayeti için de Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) müfettişlerine ifade verecek.

Başbuğ, Twitter hesabından yaptığı açıklamada ise, "Bugün Çağlayan adliyesine gidip Türk Ordusu ve personelini hedef alan soruşturmalarla ilgili suç duyurusunda bulunacağım" dedi.

Savcı Mesut Erdinç Bayhan'a ifade veren İlker Başbuğ, adliye çıkışında açıklama yaptı.

"İNTİKAM DEĞİL, ADALET İSTİYORUZ"

Emekli Orgeneral Başbuğ, şu ifadeleri kullandı:

"Görev yaptığım dönemde, 2008-2010 yılları arasında yaşadığımız olaylara ilişkin tespitlerimi iletmek istediğim için geldim. Suç duyurularında bulundum. Allah büyüktür.

Cezaevinden çıktığım 7 Mart 2014 tarihinde söyledim. Ben ve arkadaşlarım haksız yere, asılsız ihbarlarla yıllarca cezaevinde tutuldu. Biz hiçbir zaman nefret duyguları içinde değiliz, intikam peşinde değiliz. Tek istediğimiz var; adalet. Ben olaylara kişisel boyutuyla bakmadım, bütün olarak baktım.

Hukuk ve adalet alanında rastlanılan hukuksuzluklarla ilgili tespitlerimi sayın savcıya ilettim. Bu sürecin ne savcısı ne de mahkemesiyiz. Bundan sonraki süreç savcılara kalmıştır. HSYK Başmüfetişi’yle de görüştüm. Kendisine bazı beyanlarımız oldu. TSK’ya atılan iftiraların arkasında kimlerin olduğunun yargı tarafından ortaya çıkartılmasını, suç unsuru varsa bu kişilerin mahkemelerde adil şekilde yargılanmasını istiyoruz.”