İlker Başbuğ sınırları çizdi
Abone olDevir teslim töreninde konuşan Başbağ, Türkiye'nin komşu ülkelerle ilişikilerine dikkat çekti olmazsa olmazları açıkladı.
Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 31 Temmuz 2006'da atandığı
Genelkurmay Başkanlığı görevini, Orgeneral İlker Başbuğ'a
devretti.
Görevi devralan Başbuğ canlı yayında açıklama yaptı. İşte
konuşmasından satırbaşları;
LAİKLİK VURGUSU
Orgeneral İlker Başbuğ, Genelkurmay Başkanlığı'nın ilk konuşmasında
çok kapsamlı bir çerçeve çiziyor. Laikliğe çok keskin bir vurgu
yaptı ve "Toplumun bir kesiminde laiklikle ilgili bir
endişe vardır ve bu endişe ciddiye alınmalıdır. Bugün toplumsal
hayatımızda dini değerlere ağırlık verilmekte ve bu endişeyi
körüklemektedir. "
- Türkiye Cumhuriyet demokratik laik ve sosyal bir hukuk
devletidir. Laiklik ilkesi Türkiye Cumhuriyeti kuruluş felsefesinin
temel direğidir.
- Laikliğin ne anlama geldiğini ifade ederken çokça yapılan bir
hata da laikliğin ne anlama geldiği düşüncesine bir arada
bakılmamasıdır.
ULUS DEVLETİ HEDEFİ ALANLAR VAR
- Ulus devlet tartışmaya açılabilecek bir yapı değildir. Bu yapıyı
zayıflatmaya çalışmak ve tartışmak Türkiye’nin ulusu ile
bütünlüğünü istememek demektir.
- Devlet içinde entelektüel tartışmaların yapılabilir olması,
devleti ayakta tutan unsurların tartışmaya açılması anlamına
gelmez.
- Yaşamakta olduğumu küreselleşme çağında, küreselleşmeye karşı
çıkaran ülkeleri küreselleşmenin dışında tutmak gerçekçi bir
yaklaşım değildir.
- Önemli olan ulusal kültüre zarar vermeden küreselleşmenin içinde
yer almaktadır. ABD bunu çok iyi yerine getiriyor.
- Küreselleşme çağında bireyin ve özgürlüklerin daha çok öne çıkışı
doğaldır. Ancak devlet birey kavramları var olabilmek için
birbirlerine ihtiyaç duyarlar.
- Bu hassas dengenin korunması demokrasiler için özel bir önem
taşır. Bu dengeyi sağlamak ve korumak ise siyaset adamlarına düşen
önemli bir görevdir.
- Bu durumda medyaya da sorumluluk düşmektedir. Medya’nın sağladığı
olanaklarla adete insanların zihinleri gerçek anlamda bir mücadele
alanıdır. İnsanların zihinleri yeni savaş alanlarıdır.
- Medyanın ve ilgili bütün kurumların titizlikle davranması çok
önemlidir.
- Cumhuriyet ve Ulus devletin temel ilkesi erdemdir. Bu erdem
siyasal erdemdir. Bu ise yasalara saygı ve bireyin topluluğa bağlı
olmasıdır. Topluluğa bağlılık işin özünü oluşturmaktadır.
- Atatürk’te her toplumun ortak bir vicdana sahip olmasının önemine
her zaman dikkat çekmiştir.
AB’YE UYARI
Türkiye’yi tam üyeliğe kabul etmeyen bir AB’nin Ortadoğu ve
Kafkaslardaki etkisi bitecektir. Önemli olan Türkiye’nin nerede
olduğu kadar ne olduğudur. Nedense hep ikincisi öne çıkarılıyor.
Türkiye bölgedeki en güçlü laik ve demokratik ülkedir.
ATATÜRK MUCİZESİ
- Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal ve arkadaşları, ulusu
oluşturan bütün unsurların varlığını olabilecek alt kimlikleri
hiçbir zaman inkar etmemişlerdir. Kendi istekleriyle birleşen ve
bir üst kimlik altında yaşamayı kabul edenlere Türk milleti ismini
vermişlerdir.
- Bu görevin sorumluluğunu ağırlığını onurunu TSK’da fiilen 46 yıl
hizmet etmiş ve bu süreçte çok şey görmüş ve yaşamış bir asker
olarak çok iyi bilmekteyim.
- Yumuşak gücün ve sert gücün toplamından oluşan akıllı güç
kavramının ve gerçeğinin ta kendisidir.
- Türkiye’nin içinde bulunduğu coğrafi şartlar, bazı Avrupa
ülkelerinin coğrafyalarıyla aynı değildir. Keşke öyle olsaydı.
- Türkiye Cumhuriyeti’nin doğuşu ve gelişimi bir devrimdir ve
Atatürk’ün gerçekleştirdiği bir mucizedir.
- TSK Mustafa Kemal’in çizdiği kuruluş çerçevesinin kollanmasında
her zaman taraftır.
- Aslında Atatürk devletinin ana hedefi ulus devletin
yaratılmasıdır. Ulus devlet yapımızın temelinde vatandaşlık
düşüncesi vardır.
- Yaşanmakta olan küreselleşme çağında ulus devlet yapısının
sorgulandığı bir gerçektir.
DURUM DEĞİŞMEYECEKTİR
- Türkiye tarihin bütün dönemlerinde kriz bölgelerinin tam
ortasında yer almıştır durum değişmeyecektir.
- Bu coğrafya üzerinde yaşanan tarihe bakarsanız, ancak güçlü
devletlerin varlıklarını sürdürdüklerini görebilirsiniz. Bu tespit
bize tarih ilerisini göremeyenler için acımasızdır sözünü
hatırlatmaktadır.
- Bugün, Irak, Afganistan, İsrail Filistin İran Kafkaslar ve
Balkanlar’daki gelişmelerin kriz bölgeleri olarak öne çıktığını
söyleyebiliriz.
BİR ÜLKENİN COĞRAFYASI O ÜLKENİN KADERİDİR
-Napolyo’nun söylediği “Bir ülkenin coğrafyası o ülkenin kaderidir”
Berlin duvarını yıkılışı ve 11 Eylül olayı uluslar arası ilişkileri
güvenlik kavramlarını temelden sarsmıştır.
- Artık küresel anlamda barış ve güvenlik ya her yerde yada hiçbir
yerdedir.
- Görmemek anlamamak çözüm için çaba içinde olmamak hiçbir ülkeye
ve anlayışı tehlikeden uzak tutmaya yetmez. Türkiye işte bu
gerçekler çerçevesinde, simetrikten asimetriğe doğru uzanan geniş
bir tehdit yelpazesiyle karşı karşıyadır.
- Bizim ortak bilincimiz ve ortak vicdanımız ise genel anlamda
ülkenin ulusal menfaatlerinin korunmasıdır. Ulusal menfaatlerimiz
ise Cumhuriyet2in temel niteliklerine sıkı sıkı bağlı kalarak
devletin varlığının bekasını korunması, bunun yanında ulusun refah
seviyesinin artırılmasıdır.
- Türkiye’nin karşı karşıya olduğu bölücü terör hareketinin
temelinde etnik milliyetçilik vardır.
- Bu görüş ulus devlet yapısını hedef almaktadır. Bu açık şekilde
herkes tarafından anlaşılmalıdır.
- Her konuyu tartışabilme özgürlüğü devletlerin varlığını riske
sokacak konuları içermez.
- Alt kimlikler üst kimliklere dönüştürülmeye çalışılırsa, korkarız
ki ülke kutuplaşmaya ve ayrışmaya sürüklenebilir. Bu Türk toplumuna
yapılabilecek en büyük kötülüktür.
- Üniter devlet yapısı ülke ulus egemenlik unsurları yasama yürütme
yargı erleri bakımından teklik özelliği gösterir.
OPERASYONLAR SÜRECEK
Irak’ta bugüne kadar oluşan gelişmeler. Türkiye’nin güvenliğini
önemli oranda etkilemektedir ve etkileyecektir. O nedenle Irak’la
ilgili sorunlar devletin kurumları arasında görüş birliği
gereklidir. Birinci siyasi hedef Irak’ın toprak bütünlüğünün
korunmasıdır. Toprak bütünlüğü korunmazsa en çok zarar görecek ülke
Türkiye’dir. Kuzeyindeki oluşum ise diğer bir gerçektir. Bu
oluşumun Irak’ın toprak bütünlüğünün aleyhine olmamalıdır. Kerkük’e
özel bir statü verilmelidir. Bölücü örgütün bu bölgeden beslenmesi
diğer bir sorundur. Irak yönetiminin bu bölücülere karşı etkin bir
yaptırım yapmasını bekliyoruz. Irak’ın Kuzey’indeki bölücü
unsurlara karşı Aralık 2007’den beri yapılan operasyonlar
sürecektir.
ABD İLE İLİŞKİLER MÜKEMMEL SEVİYEDE
Bu operasyonlardaki ABD ile işbirliği mükemmel bir seviyedir. Bu
iki ülke arasındaki ilişkiler köklüdür ve sağlamdır. Bu iki ülke
arasındaki ilişkiler her zamankinden daha fazladır. İlişkiler
belirli bir soruna bağlanamayacak kadar geniş ve kapsamlıdır.
ZARAR VERECEK DÜZENLEMELERDEN KAÇINILMALIDIR
- Üniter devlet bölgecilik ve ırkçılık yapılmamasının garantisidir.
Üniter devlet yapsına zarar verecek düzenlemelerden
kaçınılmalıdır.
- Kimse devletin sosyal ekonomik siyasi temel düzenini kısmen de
olsa din kurallarına dayandırma, nüfus sağlama amacıyla, dini ve
din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar
edilemez ilkesine herkesin sıkı sıkıya bağlı kalması, dinin veya
dini duyguların dince kutsal sayılan şeylerin istismar
edilmemesidir.
- Askerlik mesleği moral değerlere önem veren mesleklerin başında
gelmektedir. Elbette bireysel moral değerler açısında dinde bir
unsudur.
- Atatürk “Ulusal kültürümüzü çağdaş uygarlık düzeyine çıkaracağız.
Bu Türk halkının bütün anlam ve görüşleriyle medeni bir toplum
haline dönüştürülmesi demektir.
- Toplumun bir kesimi, yeni bir kültürel kimliğin dini düşüncelere
büyük bir ağırlık verildiğini düşünmekte ve endişe duymaktadır.