İlker Başbuğ Cemaat'e tahliye kararı için konuştu
Abone olEski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Hidayet Karaca ve Cemaatçi olduğu iddia edilen polislerle ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker
Başbuğ, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile yasa
dışı dinlemeden tutuklanan polislere tahliye kararı vermesiyle
ilgili konuştu.
Başbuğ, "Yine çok çelişkili bir durumla karşı karşıya
kaldık. Bir davadan haklarında soruşturma açılan kişiler,
Silivri'de cezaevinde, bir bakıyorsunuz gece yarısı paldır küldür,
bir mahkeme tahliye kararı veriyor, arkasından bakıyorsunuz başka
bir mahkeme olaya müdahale ediyor, diyor ki 'Bunlar yetkisizdir
tahliye kararını iptal ettik' diyor. Ya bu ne çelişkidir" diye
sordu.
Genelkurmay eski Başkanı emekli Orgeneral İlker Başbuğ, yeni yayımlanan 'Nasıl Bir Türkiye' kitabını okurlara imzalamak için geldiği İzmir Kitap Fuarı'nda alkışlarla karşılandı. Kendisi için İzmir'in özel bir anlamı olduğunu belirten Başbuğ, gündeme ilişkin değerlendirmelerde de bulundu.
Türkiye'de son günlerde büyük çelişkiler yaşandığını söyleyen Başbuğ, Çanakkale Kara Savaşları'nın 100'üncü yılı kutlamaları ve "Ermeni soykırımının" anma etkinliklerine ilişkin değerlendirmeler yaptı. Askeri gereklilik nedeniyle göçte Osmanlı'nın Ermeni vatandaşlarından hayatını kaybedenler olduğunu belirten Başbuğ, öbür tarafta aynı dönemde Türklerden Osmanlı vatandaşı olan Müslüman topluluktan da çok ciddi sayıda hayatını kaybedenler olduğunu hatırlattı. Başbuğ, şunları söyledi:
"Toplumun bir tarafına bakıyorsunuz, zorunlu göçte hayatını kaybedenlerin anısına saygı gösteriyor, aynı toplum bir bakıyorsunuz, bu süreçte hayatını kaybeden Türk, Müslüman topluluğun bırakın anısı üzerinde saygı göstermeyi ondan bahsetmekten bile kaçınıyor. Hatta bazıları bu süreçte hayatını kaybeden Türklerden bahsedilmesini milliyetçi bir davranış ve insanlık dışı bir davranış olarak görüyor. Bu ne yaman çelişkidir. Ortada ortak bir acı var, bu iki tarafın da acısına ortak olarak sahip olunması lazım."
OBAMA'NIN AÇIKLAMASINA TEPKİ
ABD Başkanı Barack Obama'nın 1915 olayları için 'soykırım' kelimesini kullanmadığı konuşma metninde ağır ifadelere yer verdiğini hatırlatan ve buna gerekli tepkinin gösterilmemesini anlayamadığını dile getiren Başbuğ, Ermeni meselesiyle ilgili bir adım atılacaksa ilk adımı Ermenistan'ın atması gerektiğini kaydetti. Başbuğ, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her yıl olduğu gibi hangi devlet başkanı ne söyledi, hep onlara odaklandık. Şimdi, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı'nın açıklamaları oldu, evet soykırım kelimesi yok ama o açıklamanın bütününe bakarsanız çok ağır bir açıklama. Başkan Obama diyor ki 'Bu süreçte 1.5 milyon Ermeni hayatını kaybetti.' Ama diğer tarafta, tehcirden önce Osmanlı Nüfus İdaresi'nin yaptığı ve Osmanlı Devleti'nde yaşayan Ermenilerin sayısı var, toplamı 1 milyon 300 bin. Osmanlı Devleti'nin tüm topraklarında yaşayan Ermeni sayısı 1 milyon 300 bin. Ya bu ne çelişkidir, buna hiç kimse cevap vermeyecek mi? Ayrıca işin ilginç yönü o dönem Nüfus İdaresi'nin başındaki kişi bir Amerikalı."
ANA MUHALEFET PARTİSİ BAŞKANINI BU TÖRENE ÇAĞIRMIYORSUNUZ
Çanakkale Kara Savaşları kutlamalarının bu yıl çok görkemli ve güzel olduğunu belirten Başbuğ, "Bunlarla elbette mutluluk duyduk. Ama bir tarafta Çanakkale'deki törenlere devlet töreni diyorsunuz, yabancı devlet başkanlarını çağırıyorsunuz, ama öbür tarafta sizin kendi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin protokolünde en önde yer alanlardan ana muhalefet partisi başkanını bu törene çağırmıyorsunuz. Bu da anlaşılması zor bir çelişki" dedi.
İlker Başbuğ, Anıtkabir ziyaretleriyle ilgili görüşünü açıklarken de "Bir tarafta bir azınlık var, her fırsattan istifade ederek Mustafa Kemal Atatürk'ün rolünü, önemini azaltmaya çalışıyor. Ama diğer tarafta Türk milletinin büyük çoğunluğu Atatürk'ün Anıtkabrine koşuyor. Gurur verici bir tablo, saat 24.00'te yüz binlerce insan, yüreğinde Atatürk sevgisi ile Ata'sına koşuyor. Bu da üzerinde durmaya değer bir konu" diye konuştu.
TÜRKİYE'DE HUKUK KATLEDİLİYOR
İlker Başbuğ, İstanbul 32. Asliye Ceza Mahkemesi'nin, Samanyolu Yayın Grubu Başkanı Hidayet Karaca ile yasa dışı dinlemeden tutuklanan polislere tahliye kararı vermesi ve bu kararın yok hükmünde sayılmasıyla ilgili gelişmelere de değindi. Türkiye'de hukukun katledildiği görüşünü savunan Başbuğ, şunları söyledi:
"Yine çok çelişkili bir durumla karşı karşıya kaldık. Bir davadan haklarında soruşturma açılan kişiler, Silivri'de cezaevinde, bir bakıyorsunuz gece yarısı paldır küldür, bir mahkeme tahliye kararı veriyor, arkasından bakıyorsunuz başka bir mahkeme olaya müdahale ediyor, diyor ki 'Bunlar yetkisizdir tahliye kararını iptal ettik' diyor. Ya bu ne çelişkidir? Zaten biz defalarca söyledik, gerçekten Türkiye'de hukuk katlediliyor. Yani bu zaten hukukun olmadığı yerlerde diğer konuları konuşmanın bence hiçbir yararı yok. Gece yarısı o mahkeme yok bilmem ne diyor, başka bir mahkemeye yolluyor, orası tahliye ediyor, ondan sonra diğer yetkililer çıkıp diyor ki 'Bunlar yetkili değil, usulsüz yaptılar, bu karar iptal.' Yani tamamen çelişkiler içinde yaşıyoruz."