İlkbaharda kulaklara dikkat
Abone olUzmanlar, özellikle ilkbahar aylarında kulak enfeksiyonlarının çocuklar için bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
Hastalığın bahar aylarında daha sık görüldüğünü belirten Kulak
Burun ve Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Teoman Dal, "Küçük
çocuklar ve bebekler, duyma ile ilgili sorunlarını
anlatamadıklarından bu yaş grubunda işitme kayıpları genellikle
fark edilmiyor.
Önlem alınmayan işitme kayıpları çocukların konuşmalarında
gecikmeye yol açmasının yanı sıra sosyal, duygusal problemlere ve
okulda başarısızlığa yol açıyor. Bu rahatsızlık çok sık görülmesine
rağmen sessiz bir problem olması nedeni ile genellikle gözden
kaçıyor ve zaman içinde önemli sorunlara neden oluyor" dedi.
Çeşitli etkenlere bağlı olarak orta kulak havalanmasını ve
drenajını sağlayan östaki borusunun fonksiyonunu kaybettiğini
vurgulayan Doç. Dr. Teoman Dal, "En sık nedeni orta kulak iltihabı.
Akut orta kulak iltihaplarının hepsinde orta kulakta sıvı
toplanmakta ancak bu sıvı tedavi ile zaman içinde kaybolmaktadır.
Akut iltihabı takiben yüzde 10 hastada 3 aya varan sürelerde orta
kulak sıvı kalabilmektedir.
Anne sütü almayan bebeklerde vücut savunma sistemi zayıflığı
enfeksiyon ihtimalini artırıyor. Özellikle yatar pozisyonda biberon
kullanımı ise sütün östaki kanalına kaçmasına neden olabiliyor. Bu
hastalık sadece bebeklerde görülmüyor. Okul öncesi çocukların
yaklaşık yüzde 50-70'inde görülebiliyor. Ağrıya neden olmayan bu
hastalık, şu belirtileri veriyor: İşitme kaybına bağlı olarak
çocukların çağrılara ara ara yanıt vermemesi. Televizyonun sesini
çok açarak ya da çok yakından seyretmeleri. Kendi seslerinin
kulaklarında yankılandığını söylemeleri.
Denge bozukluğu. Sakarlık. Kulak enfeksiyonları her zaman çocuklar
için bir tehdit oluşturmaktadır" diye konuştu.
"BAHAR AYLARINDA ENFEKSİYONLARA KARŞI UYANIK OLMAK
GEREKİR"
Bahar aylarında mevsimsel alerjisi olan çocuklarda alerjik
reaksiyonlara bağlı olarak burun ve östaki kanalında şişme
oluşmasının birçok sorunu beraberinde getirdiğini ifade eden Dal,
"Orta kulağın doğrudan alerjiye karşı reaksiyon vermesi sonucunda
vakalarda artış izlenmektedir.
Ağaç polenleri ve mantarlara karşı alerjisi olan çocuklarda mart ve
nisan ayları, çayır polenlerine alerjisi olanlarda mayıs-temmuz
ayları, yabani ot alerjisi olanlarda ise ağustos ayı sonları en
riskli dönemler olarak kabul ediliyor. Bu açıdan bahar aylarında
enfeksiyonlara karşı daha uyanık olmak gerekiyor. Hastalık
genellikle kendiliğinden iyileşiyor ancak fark edilmeyen ve önlem
alınmayan vakalarda ciddi sorunlara sebep olabilir. Bu sorunların
en önemlisi ise işitme kaybı.
Böyle bir kayıp algılamada ve dolayısı ile dil gelişiminde
sorunlara neden olurken okul başarısını da etkiliyor. Özellikle
's', 'z' gibi sessiz harflerin algılanamaması konuşma
bozukluklarına yol açıyor. Tedavide ilk etapta antibiyotik
kullanılıyor. Uzun süren durumlarda tıbbi tedavinin yanı sıra
çocuğun bir süre anaokuluna ya da kreşe gönderilmemesi, sigara
dumanından korunması, viral ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı aşı
uygulamaları gibi yöntemler uygulanıyor.
Tedaviye cevap vermeyen hastalarda ise özellikle belirgin işitme
kayıpları, denge bozukluğu, kulak zarında çökme ya da yapısal
değişiklikler veya sinir tipi işitme kayıplar saptanması durumunda
cerrahi müdahaleler gerekebilir" şeklinde konuştu.