İlk şehit öğretmenin oğlu: Ben babamın varlığını hiç yaşayamadım
Abone olTUNCELİ’nin Mazgirt ilçesinde, 32 yıl önce PKK’lı teröristlerce şehit edilen öğretmen Mustafa Çağlar’ın Kütahya'da oturan ailesi, acıyı hala ilk günkü gibi yaşadıklarını söyledi. Teröristlerin şehit ettiği ilk öğretmen olan Mustafa Çağlar'ın oğlu Murat Çağlar, "Ben babamın varlığını hiç yaşayamadım, ben 11 aylıktım ve baba nedir hiç bilemedim" dedi.
Tavşanlı ilçesinde yaşayan Murat Çağlar, 1988 yılında
teröristler tarafından Tunceli’nin Mazgirt ilçesine bağlı Akdöven
köyünde 23 Nisan kutlamaları öncesi şehit edilen babası Mustafa
Çağlar ve annesinin o gece yaşadıklarını DHA’ya anlattı. Babasının
teröristler tarafından evinden alınarak görev yaptığı okulda şehit
edildiğini ifade eden Çağlar, onun adını, kendi oğluna vererek
yaşattığını söyledi.
Kendisi 11 aylıkken babasının şehit edildiğini, o güne dair yaşananları ise büyüdükçe öğrendiğini ifade eden Murat Çağlar, şunları anlattı:
"1988 yılında, ben 11 aylıkken babam şehit oldu. Ben 1987 doğumluyum. Olayı sadece büyüklerimin anlattığı kadarıyla biliyorum. Tabii, o zamanın acılı anlarını tam teferruatlarıyla dinlemek zor oluyor. Çünkü o anıları tekrar tazelemiş oluyoruz. O yüzden duyduklarımı biliyorum. 23 Nisan 1988’de o zamanın valisi babamları uyarıyor. ‘Burada durmayın, terör olayları artmaya başladı. Sizin de canınız tehlikede, burada durmamanızda fayda var’ diye. Fakat babamlar hangi sebepten ötürü olduklarını bilmiyorum ama yine bir amirleri tarafından ‘23 Nisan’ı kutlayın, daha sonra gidin’ talimatı aldıkları söyleniyor. Babamı zorla okula götürüyorlar. Okulda o sırada yanında annem var, ben ise o sıra 11 aylığım fakat yanlarında değilim. Beni babaanneme emanet edip gidiyorlar. Babam daha yeni görevine başlamış bir öğretmen. Okulda da diğer öğretmeni ve babamı şehit ediyorlar."
"Anneme kimse yardım etmemiş"
Annesinin o gece yaşadığı korku dolu anları da aktaran Çağlar,
"Annem o gece için evde kaldığını, babamın uzun süre gelmemesinden
dolayı okula aramaya gitmiş. Okula bakıyor fakat babamı göremiyor.
Sabahleyin de kolluk kuvvetleri geldikten sonra da olayın
aydınlanmaya başladığını, babamın da yine aynı yerde vurularak
şehit olduğunu, fakat göremediğini söylemişlerdi. Sonrasında da
büyüklerimize haber veriyorlar. Büyüklerimiz de almaya gidiyor.
İnsan su misali kabına, ortamına girdiği zaman uyum sağlamaya
çalışıyor. Ben babamın varlığını hiç yaşayamadım. 11 aylıktım ve
baba nedir hiç bilemedim. Allah razı olsun, dedem ve amcam hiçbir
zaman babamın yokluğunu hissettirmediler. Hep yanımdaydılar ve
ilgilendiler. Babamın varlığını hisseden annem, dedem, babaannem,
amcam. Onlar hep acısını taze tutuyorlar. Hele ki sevilen ve aranan
insan olursa. Acılar hiçbir zaman kapanmıyor. Annemin, ne zaman
konusu geçse, gözlerinin buğulandığını, sözlerinin düğümlendiği
hissediliyor. Babamın varlığını yaşatmak ve adını sürdürmek için
oğluma Mustafa adını koydum. Yanına da bir isim ekledik, Mustafa
Talha. Acılarımız hep taze. Sönmedi, sönmez de" diye
konuştu.