İlk ıslığı Hanefi Avcı mı çaldı?
Abone olHanefi Avcı'nın yazdığı kitap gündeme damgasını vurdu. Peki Avcı'nın çaldığı ıslık domino etkisi yaratabilecek mi?
"Hanefi Avcı’nın yaptıklarına benzer şeyler yapanlara
soruşturmacı habercilik literatüründe ‘whistleblower’ diyorlar.
Kelime anlamı ‘düdük çalıcısı’, ya da isterseniz ‘ıslıkçı’. İçinde
çalıştığı kurum ya da yaşadığı ‘mahalle’de dönen dolapları ihbar
edenlere böyle deniyor."
Yukarıdaki satırlar ünlü iletişim hocası Prof. Dr.
Haluk Şahin'e ait. Şahin bugünkü yazısında Hanefi Avcı'nın yeni
kitabından kalkışarak ilginç bir yapı sökümü yaptı:
Dünyanın en büyük skandallarından bazılarının bu türden insanların
çaldıkları düdükler sayesinde ortaya çıktığını biliyoruz. Yani
insanlığın toplumsal gerçekleri keşfetme ve kendini arıtma
serüveninde önemli bir yeri
var bu türden düdük çalıcıların.
Çaldıkları düdük yüzünden ağır bedel ödeyenlere de rastlanıyor
tabii. Çünkü sonuçta arı kovanına sopa sokmuş oluyorlar!
Soruşturmacı haberciler pek çok ‘bomba haberi’ düdük çalıcılar
sayesinde ortaya çıkarmışlardır ama, onlara bu tür insanlar
konusunda ihtiyatlı olmaları tavsiye edilir.
O kişi binbir rizikoyu göze alıp düdüğü niçin çalmaktadır?
Birilerinin adamı mıdır? Patolojik yalancı ya da gammaz mıdır? Hak
arama sendromundan mustarip bir hasta mıdır? Bir şöhret budalası
mıdır? Yoksa, çevresinden yükselen kötü kokulara daha fazla
katlanamayan vicdan sahibi bir insan mıdır?
Hanefi Avcı için 'doğrucu davut' nitelemesi yapan Haluk
Hoca tartışma konusu yaptığı kitaba büyük
anlamlar yükledi:
- Hanefi Avcı bilinmeyen bir isim değil. Ondan ‘polisin Doğrucu
Davut’u’ diye söz edildiğini biliyoruz. Devletin nasıl işlediğini,
bürokrasi labirentlerini çok iyi bilen biri. Yaptığı operasyonlara
baktığımızda, gözünü budaktan sakınmadığını görebiliyoruz.
Özgeçmişi, bu kitapta anlattıklarını daha da merak edilir
kılıyor.
Kitabın içeriği kadar merak ettiğim bir şey, bundan sonra ne
olacağı, yetkililerin anlatılanlar konusunda neler
yapacağı.
Anladığım kadarıyla, Avcı kitapta yer alan bilgileri dilekçelerle
yetkililere aktarmış, ancak onları hiçbir şey yapmadıklarını
görünce bu kitabı yazmaya karar vermiş
Düdük çalınca birileri hemen ışıkları söndürmeye çalışır,
karanlıkta düdüğü çalana çullanırlar. Bakalım öyle mi olacak?
Avcı’nın iddiaları araştırılır ve tümünün doğru olduğu ortaya
çıkarsa, bir kabustan uyanma fırsatı doğar. Bazılarının doğru
olduğu anlaşılırsa, yanlışlar düzeltilir. Hiçbirinin doğru olmadığı
öğrenilirse, heryerde konuşulan ve genellikle inanılan bazı
şeylerin evhamdan ibaret olduğu sonucuna varılır.
Demokrasimizin geleceği açısından her üçü de yararlıdır.
Avcı’nın 600 sayfalık kitabı eğlenceye boğulmuş, dezenformasyon
tutsağı insanların çoğunlukta olduğu çağımızda bile kitapların
böyle bir işlevi olabileceğini hatırlatması da fevkade anlamlı.
Bu örnekten yola çıkarak başkalarının da yazı masasına yöneldiğini
görür gibi oluyorum. Düdük sesleri artabilir.