Suriye'de evlat anne babaya, karı koca birbirine, kardeş kardeşe düşman oluyor. Sabah gazetesi muhabiri Emin Özmen, şiddetli çatışmaların yaşandığı Halep'e girdi. Çarpıcı fotoğraflar ve detaylar verilen haberde, Suriye'nin bölünmüşlüğü genç bir muhalifin hikayesiyle anlatılıyor. İşte ayrıntılar: Suriye'nin 4.3 milyon nüfuslu kenti Halep'teki çatışmalar, sivillerde derin yaralar açıyor. uriye ordusu ile Özgür Suriye Ordusu arasındaki çatışmalar nedeniyle ülkede ölüm kol geziyor. En büyük acı ise "Esad yanlıları" veya "Esad karşıtları" safında yer alıp, diğerinde anne babayı, evladı ya da kardeşi bırakınca hissediliyor. Suriye'de evlat anne babaya, karı koca birbirine, kardeş kardeşe düşman oluyor. 0 gündür yoğun bombardıman altında kalan Halep'te ikinci günümüz. Güne korkuyla başlayan Halep'te, önceki gün kent geneli sakindi. Tüm kontrol noktalarında tetikte bekleyen muhalifler, "Fırtına öncesi sessizlik" diyordu. Bir süre sonra Hamdeniye ve Sakkur'da kısa süreli çatışmalar yaşandı. Kontrol noktalarını geçip Şifa Hastanesi'ne vardık. Tekerlekli sandalyede kafası sargı bezleri ile sarmalanmış bir genç var. Adı Muhammed Timmo, yaşı henüz 17. "Babam Esadçıdır. Eve gelince annemle muhaliflerin televizyonu izlediğimizi görünce birdenbire çılgına döndü. Önce anneme saldırıp kolunu kırdı, beni yumruklarken de kendisini kaybetti. Canımızı zor kurtardık, kaçtık evden" diyor. Gözleri dolan ve muhaliflerin yanında olduğunu belirten Timmo, "Esad'tan ve rejimin zulmünden hepimiz illallah ettik. 'Özgür Suriye' ordusuna katılıp silahlanacağım, ilk işim babamı vurmak olacak" diye konuşuyor. BM rakamlarına göre son iki günde 250 bin Halepli evlerini arkalarında bırakarak şehri terk etmiş durumda. Kalanlar ise gün boyunca üzerlerine yağan bombalardan kaçarak hayatta kalmaya çalışıyor. Sokaklar çöp yığınlarıyla dolu, 3 gün önce şehir şebekesine verilen kimyasal maddeler yüzünden 400 kişinin zehirlendiği belirtiliyor. Dükkânlar kepenkleri indirilip terk edilmiş vaziyette. Yiyecek ekmek dahi bulunamıyor. Zorda kalan insanlara "Özgür Suriye" ordusu yetişiyor; kapı çalıp yiyecek bir şeyler isteyenlere birkaç kilo pirinçle, patates veriliyor. Gün batarken tekrar "Özgür Suriye" ordusunun karargahının yolunu tutuyoruz, iftar için davet ediyorlar. Sofra kurulmuş, baş köşede Kalaşnikoflar üst üste dizilmiş, hemen yanında gazoz, yufka ve haşlanmış patates. Dua ediliyor, ant içiliyor.