İlk ameliyatını 7 yaşında yaptı
Abone ol7 yaşında bir cerrah, 3 yaşında popüler bir müzisyen, 11 yaşında bir yazar ve 210 IQ'su ile tarihin en zeki adamı
İNTERNETHABER
Dış haberler
Dahi çocuklar için yapılan klasik tanımda, çok fazla emek
harcanması gereken, fazla yaratıcı olan çocuk tipi denilir. Bu
insanların çocukken gösterdikleri en bariz belirti bebek denecek
yaşta kendi kendilerine okuma öğrenmeleridir ve sonrası
gelir.
İngiliz yazar Graham Greene `Çocukluk döneminde öyle zamanlar
vardır ki, beyinde bazı kapılar açılır ve gelecek içeri alınır`
diye yazmıştır. İşte bazı insanların beyninin işeyişinde böyle bir
gelecekten söz etmek mümkün.
Günümüzde klasik zeka tanımlarını bir yere bıraktıran çoklu zeka
kuramı da tam da geleceği içlerinde taşıyan çocuklarla ilgili. Bu
kurama göre, insanların zekaları çok yönlü ve bahsedeceğimiz bu
dahi insanlar bunun en sağlam kanıtları.
İŞTE TARİHİN EN ZEKİ ÇOCUKLARI...
Kim Ung-Yong: 4 Yaşında Üniversiteye Giren, 15 Yaşında Doktora
Yapan Dünyanın En Yüksek IQ'suna Sahip Adamı
Bu Koreli dahi 1962 yılında doğdu ve günümüzde yaşayan en zeki kişi
olabilir. Guinness Rekorlar Kitabı'na en yüksek IQ sahibi (210'dan
fazla) olarak giren Kim Ung-Yong, 4 yaşında iken Japonca, Korece,
Almanca ve İngilizce okuyabiliyordu.
5. yaş gününde ise diferansiyel ve integral soruları
çözebiliyordu. Daha sonraları Çince, İspanyolca, Vietnamca,
Filipince, Almanca, İngilizce, Japonca ve Korece dillerindeki
uzmanlığını Japon televizyon kanallarında sergiledi.
Kim, Hanyang Üniversitesi fizik bölümüne 3 yaşından 6 yaşına kadar
misafir olarak gidip geldi. 7 yaşında iken NASA tarafından
Amerika'ya davet edildi.
15 yaşını doldurmadan üniversite öğretimini tamamlayıp Colorado
Üniversitesi fizik bölümünden doktorasını aldı. 1974 yılında
üniversite çalışmaları sırasında NASA'da araştırmalara başladı ve
araştırmalarını 1978 yılında Kore'ye dönünceye dek sürdürdü.
Sonrasında inşaat mühendisliğine merak saran Kim bu alanda da
doktora yaptı. Kore'nin en prestijli üniversitelerinden birinde
çalışma teklifi almış olsa da, şehir dışındaki bir eyalette bulunan
bir üniversitede görev almayı tercih etti. 2007 yılında hala aynı
üniversitede çalışan Kim aynı zamanda Chungbuk Üniversitesi'nde de
öğretim görevlisi.
Greogory Smith: 12 Yaşında Nobel Ödülüne Aday Oldu
1990 doğumlu Greogory Smith 2 yaşında okumayı öğrendi, 10 yaşında
üniversiteye kaydını yaptırdı. Fakat bunlar dahi Gregory'nin
hikayesinin yalnızca bir kısmını oluşturuyor. Büyük bir hevesle
okumayan genç adam barış ve çocuk hakları savunucusu olarak dünyayı
gezmeye başladı.
Dünya çapında gençler arası anlaşma ve barış kurallarını teşvik
eden Uluslararası Gençlik Savunucuları derneğini kurdu. Bill
Clinton ve Mikhail Gorbachev ile tanıştı, Birleşmiş Milletler
karşısında konuşma yaptı.
Diğer insancıl ve savunma çabaları sayesinde de dört kez Nobel
Barış Ödülü'ne aday gösterilen Smith'in en son başarısı ehliyetini
almak oldu.
Akrit Jaswal: 7 Yaşındaki Cerrah
Akrit Jaswal, küçük yaştakiler arasında "dünyanın en zeki çocuğu"
ünvanlı Hindistanlı bir genç. 146 IQ'ye sahip Akrit, bir milyardan
fazla nüfuslu Hindistan'da yaşıtları arasındaki en zeki kişi.
Akrit Jaswal 2000 yılında evinde ilk sağlık müdahalesini yaparak
insanların dikkatini üzerine topladı. O zaman 7 yaşında olan dahi
çocuk, doktora gidecek parası olmayan 8 yaşındaki bir kızı muayene
etti. Kızın eli yanmıştı ve parmakları avucuna yapışmıştı.
Tıp eğitimi almamış, cerrahi deneyime sahip olmayan Jaswal kızın
parmaklarını birbirinden ayırmayı başardı ve 8 yaşındaki hasta
yeniden elini kullanabilir hale geldi.
Sıradışı zekasını tıp alanında kullanmayı seçti ve 12 yaşında
kansere çare bulmasına ramak kaldığını belirten Akrit şu anda
Çandigarh Koleji Fen fakültesi'nde okuyor ve bir Hindistan
üniversitesine kabul edilen en genç öğrenci.
Cleopatra Stratan: Dünyanın en küçük müzisyeni
Sesiyle büyüleyen 3 yaşındaki Cleopatra çıkardığı “La varsta da 3
ani” adlı albümüyle Müzik tarihine geçti … Moldova’nın Kishinev
kentinden doğan Cleopatra Stratan, 3 yaşında ülkesinin en ünlü ve
en çok albüm satan şarkıcısı olma ünvanını taşıyor.
Küçük Cleopatra Stratan, babasının sözlerini yazdığı “ghita”
parçasıyla Romanya ve Moldovya’yı etkisi altına almış durumda …
Ayrıca Cleopatra, MTV tarafından da ödüllendirildi …
Aelita Andre: 2 yaşındaki ünlü ressam
Aelita Andre 2 yaşında küçük bir kız ama çizdiği resimler dünyaca
ünlü sanat galerileri Brunswick Street Galery, Art Almanac ve Art
Collector'ın duvarlarını süslüyor.
Saul Aaron Kripke: 18 yaşında ilk teoremini geliştirdi
Mantık ve matematik felsefesi alanlarında, özellikle de kipler
mantığı, sezgici mantık ve kümeler kuramında ufuk açıcı çalışmalar
yapmış olan Amerikalı felsefeci Kripke’ nin ayrıca dil felsefesi,
bilgikuramı, metafizik ve zihin felsefesi gibi diğer felsefe
dallarında da katkıları olmuştur.
Kripke ilk çalışmaları olan Eksiksizlik Kanıtsavı (A Completeness
Theorem in Modal Logic, 1959) ile kipler mantığının teknik
sorunları üzerinde yoğunlaşır.
1960’lann sonlarına doğru özdeşlik, özel adlar ve olanaklı dünyalar
konularını işlemeye başlayan Kripke, şaşkınlık ve şüpheyle
karşılanan çeşitli mantıksal konumlar geliştirir. Bu konumlardan en
etkilisini Adlandırma ve Zorunluluk adlı kitaplarında yer alır.
Michael Kevin Kearney: Zeki ve Para Babası
18 Ocak 1984 yılından doğan Michael Kevin Kearney, akademisyen bir
ailenin çocuğu olarak ilk eğitimini okula gitmeden evinde almış. 4
aylıkken konuşmaya 10 aylıkken okumaya başlayan çocuklarındaki
cevheri gören ailesinin desteği ile 10 yaşında Associate of
Science’ın Jeoloji bölümünden mezun olarak dünyanın en genç
üniversite mezunu oldu.
University of South Alabama’da antropoloji yılında lisans derecesi
elde eden Kearney, asıl şöhreti 2006 yılında katıldığı Who Wants to
be a Millionaire? adlı yarışmadan kazandığı 1 milyon dolar ile
yakaladı ancak bu onun ilk yarışması değildi.
Daha önce katıldığı çeşitli televizyon yarışmalarında bir hayli
para kazanmış. Bilgisini paraya çevirmenin en kısa yolunu
seçmiş.
Willie Mosconi: 6 Yaşında Bir Semih Saygıner
William Joseph Mosconi, 27 Haziran 1913’de Amerika’nın Philadelphia
eyaletinin Pennsylvania bölgesinde orta halli bir ailenin oğlu
olarak dünyaya geldi. Babası bir bilardo meraklısıydı ve evde bir
bilardo masası vardı.
Bilardo oynamaya babasını izleyerek başlayan Willie, ilk
skorunu süpürge sopası ve patateslerle mutfakta yapmış. Annesi
durumu babasına bildirince de 6 yaşında profesyonel olan bir
bilardo efsanesi hikayesi başlamış.
6 yaşında ilk dünya şampiyonluğunu kazanan Willie daha sonra babası
tarafında bir çok reklam filminde oynatılmış ve dolaylı olarak
ailesini zengin etmiş.
Ancak Amerikalı bilardo severler onu 1941 - 1957 yılları arasında,
onbeş kez yenilgisiz BCA Dünya Şampiyonluğu ile hatırlıyor.
Fabiano Luigi Caruana: Bir Satranç Dehası
30 Temmuz 1992’de Miami’de İtalyan bir anne ile Amerikalı babanın
oğlu olarak dünyaya gelen Fabiano Caruana, hayatını değiştirecek
olan komşusu ünlü satranç ustası Bobby Fischer ile henüz
tanışmamıştı.
5 yaşında dünyanın en önemli ustalarından biriyle maç yapma onuruna erişen Caruana, ilk şampiyonluğunu da aynı yıl kazanmış. Ardından dünya çapında bir çok turnuvada şampiyonluk elde eden bu küçük usta 12 yaşında dünyanın en genç satranç ustası unvanını aldı.
Elaina Smith: 7 Yaşında Bir Güzin Abla
Elaina Smith, İngiltere’nin en küçük Güzin Ablası! Hem de binlerce
yetişkin dinleyicisi her gün ondan tavsiyeler alabilmek için
çalıştığı radyo istasyonunun telefon satralini kilitliyor.
Boşanmış bir anne babanın çocuğu olan Elaina’nın
tavsiyelerinin sırrı ise burada gizli sanırım. Verdiği tavsiyelere
bakılırsa aşkın matematiğini çözmüş gibi duruyor.
Sevgilisi tarafından terkedilen bir kadının onu nasıl geri elde
ederim sorusuna “Hayat bir erkek için üzülmeye vakit harcanacak
kadar kısa değil!” diyerek benden onay almış bulunmakta.
Michael Dowling: 11 yaşında 3 kitap yazdı
14 yaşındaki dahi çocuk Michael Dowling’i diğer dahilerden ayıran
en büyük özelliği, genç yaşına rağmen fantastik türde 3 romana imza
atmış olması. Dowling, Latince ve İbranice’nin yanı sıra, Çin’in
eski resmi yazışma dili olan Mandarin’i de derdini anlatacak kadar
konuşuyor.
En sevdiği yemeğin patates kızartması olduğunu, ancak McDonalds
gibi fast food zincirlerinin patateslerini yemeyi tercih
etmediğini, çünkü bu tür firmaların Amazon’daki yağmur ormanlarını
keserek küresel ısınmaya katkıda bulunduğunu söylüyor. Dowling,
büyüyünce beyin hastalıklarını inceleyen bir doktor olmak
istediğini belirtiyor.