İliştirilmiş ülke; Türkiye..

Abone ol

Peki Dündar haksız mı? Bu sorunun cevabını, Dündar'ın o can alıcı yazısını okuduktan sonra verin.!

İliştirilmiş ülke 'Toprak Dede" ziyaretime geldi geçen gün... 1970'lerin üniversite kantinlerinden çıkıp gelmiş gibi heyecanlı ve coşkuluydu. TEMA Başkanı sıfatıyla Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'le görüşmüş, ormanlarla ilgili Anayasa değişikliğinin sakıncalarını anlatmıştı. Son günlerde Amerikan ürünlerine karşı kampanyaya adamıştı kendini... Yaptığı eylemlerden örnekler verdi çocuksu bir keyifle: "Kapısında 'Shop" yazan bir alışveriş merkezine giriyorum. Bir araba dolusu mal alıyorum. Kasaya yanaşınca tabelaya göz atar gibi yapıp 'Pardon burada "shop" yazıyor. Ben yabancı dil kullanan yerlerden alışveriş yapmıyorum' deyip hepsini boşaltıyorum." Bir başka eylemi de şu: Gittiği yerlerde bir kahvehaneye oturup herkese içecek ısmarlıyormuş. Kola gelirse herkesi kaldırıp kola satılmayan başka kahveye götürüyormuş. Çıkarken de "Bu içtiklerinize ödediğiniz parayla Iraklı çocukların öldürülmesine katkıda bulunuyorsunuz" diyormuş. Hayrettin Karaca bütün Tema teşkilatına, eylemine katılma çağrısı yaptığını anlattı. Sonuç almaya da başlamışlar. Mesela Malatya'da, yabancı dilde yazılmış bütün tabelaların 2004'e kadar kaldırılması kararlaştırılmış. *** Görüştüğümüzün ertesi günü İstanbul'da 2 Mc Donald's şubesinin bombalandığı haberi geldi. Amerika'nın uyguladığı şiddet, dünyanın değişik coğrafyalarında şiddeti doğuruyor. Ancak bu türden bir saldırganlığın sonuç almayacağı, ters tepeceği ortada... Üstelik Amerika'nın bulaştığı yerleri bombalamaya kalksanız ülke Bağdat'a döner. Başta dilimizi berhava etmemiz lazım. Çocukları "Bye bye" diye vedalaşan, televizyonlarına "Star", "Show" ismi takan, değişik dilden eserlerin ve kültürlerin buluştuğu Eurovision şarkı yarışmasına İngilizce parçayla katılan bir memlekette yaşıyoruz artık... Son 60 yıldır Amerikan yaşam tarzı hücrelerimize kadar nüfuz etmiş durumda; adeta Amerikalılar ne yerse onu yiyor, ne giyerse onu giyiyoruz. Haberleri CNN'den alıyor, müziği MTV'den dinliyor, hafta sonları Amerikan kotunu bacağımıza çekip, Amerikan icadı dev alışveriş merkezlerinde hamburger atıştırıyor, kola içip Hollywood filmi seyrediyor, çocuklarımıza o filmlerin oyuncağını alıyor, Amerikan tıraşı oluyor, Amerikan sigarası içiyoruz. Moda tabirle söylersek, öylesine "iliştirilmiş bir ülke" haline geldik ki, ekonomi zora girdiğinde Amerika'dan kurtarıcı ithal eder haldeyiz. *** Son Amerikan saldırısı, tepkiyi ister istemez Amerikan ürünlerine yöneltti. İlk akla gelenler de kola ve hamburger oldu. Dün ilgililerle görüştüm: Henüz rakamlar kesinleşmediyse de protesto kampanyasının kimi yerlerde oldukça etkili olduğu anlaşılıyor. Ancak iş, hamburger - kolada bitmiyor. Bu savaş vesilesiyle daha da açıkça görüyoruz ki, tümüyle bir hayat tarzını ithal etmiş durumdayız ve bunları dengelemek, çok kararlı politikalar gerektiriyor. Ulusal ve global sermayenin bu kadar iç içe geçtiği bir dönemde, hele "alternatif" kimi yerli sermayedarın da aynı ölçüde "savaşçı" olduğu düşünüldüğünde sadece yabancı ürün boykotunun - hele bombalamanın - beklenen sonucu vereceğini sanmıyorum. Ancak Fransız hükümetinin dilini, mutfağını, müziğini, sinemasını korumak için verdiği desteğe benzer bir resmi desteğin ve orada uyanan ulusal bilince benzer bir sivil uyanışın - hem de acilen - gerekli olduğuna inanıyorum.

Günün Önemli Haberleri