Ilıcak'tan Hakan'a zenci hatırlatması

Abone ol

Bugün Gazetesi yazarı Nazlı Ilıcak, İ.Tatlıses'i hedef alan yazısından dolayı Ahmet Hakan'ı köşesine taşıdı. Ilıcak'ın bu iddialarına bakalım A. Hakan nasıl cevap verecek..

Ahmet Hakan benim dostum. İbrahim Tatlıses de dostum. Bu listeye, politikacısından, profesörüne kadar çok sayıda kişiyi dahil etmek mümkün.
İkidir, Ahmet Hakan, İbrahim Tatlıses'e "yazarlığı" yakıştıramadığını belirtiyor sütununda. Hakan'a da Hürriyet yazarlığını yakıştıramayan ve konjonktür değiştiğinde onun, oralarda kalmayacağını söyleyenler var. Birilerini küçük görmek, yaygın bir alışkanlık. Psikologlara göre, sevgisiz büyüyen çocuğun sevgi verememesi gibi, küçük görülen insanlar da, başkalarını küçük görerek tatmin olurmuş.
Ahmet Hakan için buna gerek yok. Gerçi Beyaz Türklerin bir bölümü, Ahmet Hakan'ın başarısını halâ hazmedemiyor. Ama, o, tam aksi bir tavır benimsemeli.
İbrahim Tatlıses, "kıro" ise, sorumlusu, içinde yetiştiği şartlardır. Kimi çevrelere göre, Ahmet Hakan, "zenci" kategorisine giriyorsa, İbrahim Tatlıses de, bir başka açıdan aynı kategoride.
Bu noktada Prof. Nilüfer Göle'nin bir sözünü hatırlıyorum: "İbrahim Tatlıses, Michael Jackson gibi rengini değiştirmeden kendisi Türkiye'ye kabul ettirdi."
Evet Tatlıses'i Türkiye benimsedi, baştacı yaptı ama, sosyetik aydınlarımızın gözünde o "çok banal" bir insan. Çünkü icabında Avrupa'nın lüks otellerinde kebap yapıyor; İstanbul Türkçesi'ni konuşmuyor; kadınlara haşin davranıyor...

***
Çocuklar saf ve temiz doğar. Önce aileleri onları eğitir; sonra okullarda eğitim alırlar. Kimisi de kendi kendini yetiştirir, dünya denilen bu cehennemde darbeler ala ala ayakta kalmaya çabalar; katılaşır, hırçınlaşır; farklı değerler kazanır. Türkçe'yi dahi askerde öğrenen İbrahim Tatlıses, düşe kalka, itile kakıla bugünlere gelmiş. Şöhret olmuş. Şimdi de, Bugün gazetesinde köşe yazıları yazıp, hislerini bizlerle paylaşıyor. Tatlıses'ten köşe yazarı olur muymuş? Tatlıses, "Kadınlarımız" diye bir yazı kaleme alabilir miymiş?
Oysa o yazıyı yazdığı gün, Tatlıses beni aradı ve "Hem ağladım, hem yazdım" dedi.
Keşke, kişileri eleştirdiğimiz kadar, onları anlamaya da çalışsak. Tatlıses'in her hareketini, her söylemini beğenmeyebiliriz. Ama eğitimsiz olduğu için küçük görürsek ayıp etmiş oluruz.
Dün Hürriyet gazetesinde okudum, NTV'de program da yapan, Akşam gazetesi yazarı Deniz Gökçe, eşi Gülü Leman'a kafa attığı gerekçesiyle 844 milyon liraya mahkûm olmuş. Leman Gökçe, eşinin, arkadaşlarının yanında, kendisini kulaklarından tutarak kafa attığını iddia ediyor. Deniz Gökçe ise, sadece sinirlenip, onu ittiğini, kafasını bir yere çarpmış olabileceğini söylüyor. Ben, İbrahim Tatlıses'in kadın dövmesinden ziyade, eğitimli bir hocanın kadına kafa atmasını daha çok yadırgıyorum. Üstelik cezası sadece 844 milyon lira!
Pes doğrusu!

ATM
Günün Önemli Haberleri