ATV'de yeni bir program başlamış... Bir yarışma programı... Ben
ilk kez pazartesi akşamı denk geldim... Sürücüsü ünlü bir isim;
yeşil sahalardan tanıdığımız İlhan Mansız...
Bu taksi para almıyor, para veriyor...
Yoldan binen yolcular, yarışmacı oluyor...
Gidecekleri yere kadar futbolla ilgili sorular soruluyor...
Bu taksinin şoförü de İlhan Mansız...
Ben iki kizin taksiye bindiği bölüme denk geldim...
Kızlar az biraz Mansız'a asılır vaziyette...
Biraz da futboldan bi-haberler...
-Nasıl gidiyor maçın İlhan?
-Ben taksiciliğe başladım...
-Ya...
-Bayağı alış-veriş yapmışsınız ha kızlar...
-Yok ya ne alışverişi...
Bu muhabbeti dinleyince...
"Hey gidi İlhan Mansız hey" diyesim geldi...
2002 Dünya Kupası'nda neydin oysa...
Ne de güzel yakışıyordu sahaya...
Ne de güzel oturuyordu top ayağına...
Japonlar'ı hayran bırakmıştı kendisine...
Senegal'e attığı "altın gol" ile de biz Türkler'i
mest etmişti...
Sonra...
Sonra o gemi yürümedi...
Futbolu yerine görüntüsüne hayran olanlar öne
çıktı...
O da yeşil sahalar yerine gece hayatına çalışır
oldu...
Laila'nın çıkış kapısını mesken tuttu...
Sonra...
Sonrası da bu işte...
Paralar suyunu çekmiş olacakki buza çıktı
önce...
Kaydı, tutunamadı...
Şimdi de taksi şoförü koltuğunda...
Lafım şoförlük yapmasına değil...
Yeteneğini ziyan edip de yollara düşmesine...
EURO 2008 ile yatıp kaltığımız şu günlerde İlhan'ın haline
acıdım...
İlhan için "yaramaz seyirciler" bir nakarat
söylerdi yeşil sahalardayken...
"Sahaya çıkma İlhan" diye başlayan bir
şeydi...
Herhalde şimdi şöyle söylemek lazım;
Taksiye binme İlhan
Kendine yazık ediyorsun
Kusura bakma
İlhan
Sen bu işe hiç yakışmıyorsun...
Ne diyelim...
Elbette geçim derdi...
Allah düşürmesin...