İlerleme Raporu kırıklarla dolu çıkıyor!
Abone olAB Komisyonu’nun 8 Ekim’de açıklayacağı ve Türkiye’nin karnesi niteliğindeki İlerleme Raporu’nda Türkiye'ye sert eleştiriler var.
Hürriyet'in ulaştığı İlerleme
Raporu’nun taslağında yer alan “Temel haklar konusunda karışık bir
tablo söz konusu” tespiti, AB’nin son dönemdeki Türkiye’ye bakışını
özetliyor.
AB, son bir yılda Türkiye’nin bazı alanlarda ilerleme kaydettiğini
düşünse de raporda, yargının bağımsızlığı, yolsuzlukla mücadele,
basın özgürlüğü gibi konulardaki endişe vurgusu dikkat çekiyor.
AÇIKLANACAK OLAN 17. İLERLEME
RAPORU
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun 8 Ekim’de 17’ncisini
açıklayacağı, Türkiye’nin üyelik sürecindeki artılarının ve
eksilerinin dökümü niteliğinde olan İlerleme Raporu taslağına
Hürriyet ulaştı. Taslak belge, belli alanlarda ilerleme
kaydedilmesine yaptığı vurgunun yanı sıra yargı alanındaki
düzenlemelerin ve yolsuzluk iddialarının da aralarında bulunduğu
bazı konulara ilişkin endişe vurgusuyla dikkat çekiyor. Taslak
raporda yer alan “Temel haklar konusunda karışık bir tablo söz
konusu” tespiti ise AB’nin Türkiye’ye bakışını özetleyen bir
içeriğe sahip. Belgede öne çıkan konu başlıkları ve tespitler
şunlar:
YARGIYA AÇIKTAN MÜDAHALE
VAR
Yargı sistemi: Hâkimler ve
Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) Yasası’na yönelik değişiklikler ve
sonrasında yargıç ve savcılara yönelik görevden almalar ile yeniden
atamalar, yargının bağımsızlığı, tarafsızlığı ve kuvvetler ayrımı
konusunda ciddi endişelere neden oldu.
YOLSUZLUKLA MÜCADELE YARA
ALDI
Yolsuzlukla mücadele:
Özellikle Aralık 2013’te başlatılan yolsuzlukla mücadele
soruşturmalarını takiben yolsuzluk suçlamaları Türkiye’deki siyasi
tartışmanın önemli bir bölümünü oluşturdu. Bu suçlamaların ele
alınış biçimi suç ithamlarının ayrımcılık yapmayan, şeffaf ve
tarafsız bir şekilde ele alınmayacağı yönünde ciddi endişeye neden
oldu.
SEÇİMLERDE DEVLET KAYNAKLARI
KULLANILDI
Seçimler: Cumhurbaşkanlığı
seçimleri düzenli bir şekilde gerçekleşti, ancak kampanya
döneminde, devlet kaynaklarının başbakanın yararına kullanıldığı ve
medyanın yetersiz tarafsızlığı konularında endişelere neden oldu.
Seçimlere rekor sayıda itiraz ülkedeki belirgin kutuplaşmanın
belirtisi niteliğinde.
MEDYA ÜZERİNDE SİNDİRİCİ
BASKI
Basın özgürlüğü: Devlet
görevlileri tarafından yapılan açıklamalar medya ve basın üzerinde
sindirici etki yarattı ve savcıların editörler ile gazetecilere
soruşturma açmasına neden oldu. İnternet sitelerine getirilen
yasakların orantısız boyutu ve süresi devam etti.
GEZİ SORUŞTURMALARINDA
ENGELLEMELER
Gezi eylemleri:
Yetkililerin 2013’teki Gezi eylemlerini ele alış şekline yönelik
soruşturmalara, kanıt kaybı, engelleme ve cinsel taciz iddialarının
soruşturulmasının reddedildiğine yönelik haberlerle engel olundu.
Tüm iddialara yönelik bağımsız, hızlı ve etkili soruşturmaların
güvence altına alınması ihtiyacı var.
TEMEL HAKLARDA DURUM
KARIŞIK
Temel haklar: Temel haklar
konusunda karışık bir tablo söz konusu. Kötü muamelede azalma
eğilimi sürdü. Bununla birlikte gösterilerde sıklıkla aşırı güç
kullanımı ve tutuklamalar endişe konusu. 4’üncü Yargı Reformu
Paketi’nin uygulanması ifade özgürlüğüyle ilgili iyileşmiş yasal
çerçeve oluşmasını sağladı. AİHM’ye yapılan başvurularda belirgin
düşüş oldu. Zorlu bir ortamda adalet, özgürlük ve güvenlik alanında
iyi ilerleme sağlandı. Türkiye, ağır yüke rağmen göç ve sığınma
politikaları alanlarında önemli adımlar attı.
Güneydoğu’daki durum:
Çözüm süreci arada sırada yaşanan gerilimlere rağmen devam etti.
Genel anlamda pozitif bir atmosfer hâkim oldu.
MECLİS'TE ŞEFFAFLIĞA İHTİYAÇ VAR
Yasa yapım süreci: Yasa
yapmada kapsayıcı ve danışmaya dayalı yaklaşım kural olmaktan
ziyade istisna olmayı sürdürüyor. Yasal sürecin şeffaflığının ve
tüm paydaşlarla danışmanın düzenli bir uygulama haline gelmesine
ihtiyaç var.
MİT, YARGI, DERSANE, İNTERNET
TARTIŞTIRILMADI
Parlamento: Yolsuzluk
suçlamaları bağlamında parlamenterlerin geniş kapsamlı
dokunulmazlığında değişiklik olmadı. Önemli yasal düzenlemelerin
onaylanması öncesinde yetersiz hazırlık ve danışma durumu sürdü.
İnternet, yargı, dershanelerin kapanması ve MİT’le ilgili yasal
düzenlemeler düzgün parlamento tartışması ve uygun danışma
olmaksızın kabul edildi.
Sivil–asker ilişkileri:
Genelkurmay, çözüm sürecine ilişkin bir istisna dışında profesyonel
yetkisinin ötesindeki siyasi konuları yorumlamaktan kaçındı.
Vicdani ret konusunda adım atılmadı.
YARGIYA MÜDAHALE ENDİŞE
VERİCİ
Hükümet: Yılın büyük
bölümünde dikkatler 17 ve 25 Aralık 2013’teki yolsuzluk
suçlamalarındaydı. Hükümet suçlamalara, devlet içinde Gülen
hareketi tarafından kontrol edilen bir paralel yapının yargı
darbesi girişiminde bulunduğu suçlamasıyla karşılık verdi.
Hükümetin yolsuzluk ithamlarına verdiği, yargının bağımsızlığına,
tarafsızlığına ve etkinliğine karışma anlamına gelen karşılık ciddi
endişeye neden oldu.
AB İLE UYUMDA GERİ
GİDİLDİ
Dış politika: Türkiye ile
AB arasında dış politika ve güvenlik alanında siyasi diyalog
genişledi ve yoğunlaştı. Türkiye’nin politikalarını AB açıklamaları
ve AB Konseyi kararlarıyla uyumlu hale getirmesinde önceki yıllara
oranla belirgin düşüş yaşandı.
EKONOMİDE DENGESİZLİKLER
SÜRÜYOR
Ekonomi: Türkiye’nin
2001’den bu yana süren sağlam büyümesi ekonominin temellerinin
geliştiğini ve dayanıklılığının arttığını onaylıyor. Lakin geniş
yapısal cari açık ve nispeten yüksek enflasyon ekonomideki
dengesizliklerin sürdüğüne işaret ediyor.