İlerleme raporu Çelik'i sevindirdi
Abone olAB İlerleme Raporu'nda, meslek lise mezunlarına değinilmesi Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik'i sevindirdi. Biz bunu yollardır söylüyoruz" diyen Çelik, şunları söyledi:
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, AB İlerleme Raporu'nda,
Öğrenci Seçme Sınavı'nda meslek lise mezunlarının ''aleyhine olan
durumun'' değiştirilmesi gerektiğinin belirtildiğini kaydederek,
''Biz bunu günlerdir, aylardır değil, yıllardır söylüyoruz'' dedi.
Çelik, Eğitim-Bir-Sen'in Karayolları Genel Müdürlüğü'nde
düzenlediği ''AB Sürecinde Eğitimde Reform İhtiyacı'' konulu
sempozyuma katıldı. Bakan Çelik konuşmasında, eğitim sisteminin
reforma ihtiyaç duyduğu konusunda toplumun her kesiminin hemfikir
olduğunu ifade ederek, artık bunun yöntemi üzerinde düşünmek ve
harekete geçmek gerektiğini söyledi. Çelik, sistemi, günün
koşullarına uygun hale getirmek amacıyla müfredat değişikliği,
öğretmen kalitesinin artırılması, okulların fiziki koşullarının
geliştirilmesi gibi çalışmalar yürüttüklerini belirterek, bundan
sonra tüm illerde, koşul gözetmeksizin aynı tip okul binası
yapılmayacağı, 50 ayrı projenin esas alınacağını kaydetti.
Okulların yapımında özürlülerin, zayıf ve hasta insanların
kullanımını da gözeteceklerini dile getiren Çelik, yapıların, ilk
meclis binasına benzer ulusal mimariye göre inşa edileceğini
belirtti. YAPTIKLARIMIZDAN ÖVGÜYLE SÖZ EDİLİYOR Bilişim
teknolojilerinin kullanımı, öğretmen kalitesinin artırılması,
mesleki teknik eğitimin yeniden yapılandırılması, kızların
okullaştırılması, okul öncesi eğitimin geliştirilmesi gibi
konularda yürütülen çalışmaları anlatan Çelik, ''AB ilerleme
raporunda yaptıklarımızdan övgüyle söz ediliyor'' dedi. Raporda
ders kitaplarındaki bazı ifadelerin eleştirildiğini, ancak
kendilerinin de zaten ders kitaplarının yeniden yazdırılması için
çalışma yürüttüğü dile getiren Çelik, raporda yer alan diğer
eleştirileri şöyle açıkladı: ''Diğer eleştiri konusu da mesleki ve
teknik eğitimin çok ciddi olarak ele alınması ve mesleki teknik
eğitimin AB standartlarına ulaştırılması talebidir. Üniversite
sınavında meslek lisesi aleyhine cereyan eden durumun
değiştirilmesini AB söylüyor ilerleme raporunda, biz bunu
günlerdir, aylardır değil, yıllardır söylüyoruz. Yükseköğretim
Yasası'nın mutlaka değiştirilmesi gerektiği ifade ediliyor; bunu
biz de söylüyoruz. Biz söylediğimiz için onlar veya onlar söylediği
için biz söylemiyoruz. aklın gereği bir olduğu için bu yargıya
varılıyor.'' BAKAN OLARAK UTANDIM Bakan Çelik, Türkiye'nin, AB 6.
çerçeve programına 2003 yılında ortak olduğunu ve 48 milyon Euro
ödediğini anımsatarak, bu yıl da 59 milyon euro ödeneceğini ifade
etti. Üniversitelerin, hükümetin araştırma fonlarını kısmasından
şikayet ettiğini ancak ''okyanus gibi bu kaynağı'' yeterince
kullanmadığını kaydeden Çelik, şöyle konuştu: ''17.5 milyar euro
bütçe, ama proje vereceksiniz, partner bulacaksınız. 2003 yılı sonu
değerlendirme toplantısına katıldık. Milli Eğitim Bakanı olarak
gerçekten utandım, performansı en kötü ülke Türkiye'ydi. Bizim geri
dönüşümüz yüzde 10'dur. Yani verdiğimiz paranın yüzde 10'nunu geri
alabiliyoruz ama teorik olarak bunun 20 katını geri alabilme
imkanımız var. Ama proje götüreceksiniz.'' UGANDA'DA ÖĞRETMEN MAAŞI
100 DOLARIN ALTINDA Bakan Çelik, bir sendikanın yaptığı araştırmayı
esas alan bazı gazetelerde, Uganda'daki öğretmen maaşının 1000
dolar, Türkiye'deki öğretmen maaşının ise 500 dolar düzeyinde
olduğu yönünde haberler yer aldığına işaret ederek, ''Bunu diyen
insan okkalı yalan söylüyor. Uganda'da öğretmen maaşı 100 dolar
altında'' dedi. Çelik, Türkiye'de öğretmenlerin ortalama 850 milyon
lira düzeyinde maaş aldıklarını ve bunun doktor, hakim ve savcı
gibi toplumun diğer kesimleriyle kıyaslandığında azımsanacak bir
rakam olduğunu kaydederek, öğretmenlerin daha fazla maaş almasını
da dilediğini ancak ''pastadan düşen payın bu kadar olduğunu''
kaydetti. Bakan Çelik, öğretmenleri ''zavallı'' gibi gösteren bu
yöndeki haberlerin, öğrencilerin öğretmene bakış açısını
zedelediğini söyledi. Eğitim-Bir-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu
da Türk eğitim sisteminin reforma ihtiyaç duyduğun ve bunun AB'ye
uyum sürecinde ''hayati önem'' taşıdığını kaydederek, sorunlar ve
çözüm önerilerine ilişkin model geliştirmek amacıyla böyle bir
sempozyum düzenlediklerini kaydetti. Öğretim üyeleri, Milli Eğitim
Bakanlığı bürokratları ve eski milli eğitim bakanlarının yer aldığı
sempozyum, 2 gün sürecek.