İlber Ortaylı'nın masonlukla ilgili yazısı tartışma yarattı! Nihat Genç: Saçmalığın dibi
Abone olTarihçi İlber Ortaylı'nın kaleme aldığı yazısında masonlara yönelik güzellemeler yapmasına gazeteci Nihat Genç çok sert tepki gösterdi. Genç, Ortaylı'nın sözlerine 'saçmalığın dibi' dedi.
Tarihçi İlber Ortaylı Hürriyet Gazetesi'ndeki bugünkü yazısında
Türk masonları üzerine bir yazı kaleme aldı. Ortaylı “Masonluk
üzerine” başlıklı yazısında ilginç iddialarda bulundu.
Ortaylı, yazısında 'Masonlar'a güzellemeler yaparak
Türklerin ‘disiplinli toplanma’ ve ‘kırıcı olmadan
yapılan tartışma’yı masonlardan öğrendiğini iddia etti. Ortaylı söz
konusu yazısında “Türkiye kendi masonluğu hakkında efsanelerin
uçurulduğu ülkelerden biridir. Bazıları onu yabancıların, en gülünç
şekilde Hristiyan dünyanın, Siyonistlerin aleti bir örgüt
olarak gösterirler, bazıları da kapitalizmin meşum kararlarının
alındığı bir örgüt olarak… Türk masonları bu toplumda hiçbir şey
yapmasalar dahi disiplinli toplanmayı, kırıcı ve saçmalayan
insanlar olmadan tartışma yapmayı bilenlerdir. Bu alışkanlık Türk
toplumuna oradan yayılmıştır.” ifadelerini kullandı.
Nihat Genç: "Saçmalığın dibi"
Ortaylı’nın iddialarına gazeteci Nihat Genç’ten çok sert tepki geldi. İlber Ortalı'nın iddialarına ilişkin sosyal medya hesabından bir paylaşım yapan Genç, Türklerin disiplin, tartışma ve örgütlü yapıyı masonlardan öğrendiğine yönelik sözlere "abartıyı geçtim saçmalığın dibini bulmaktır!” diyerek cevap verdi.
Paylaşımında eski Galatasaray Başkanı mason Selahaddin Beyazıt’ı hatırlatan Genç “Fazla uzaklara gitmeden derinlere inmeden açık kaynaklardan sadece küçük bir örnek Selahattin Beyazıt’ı tanımış olmalıdır, eski Galatasaray başkanı! İngiltere’de mason locası tarafından yetiştirilmiş Selahaddin Beyazıt! Ecevit’in Demirel’in ve hatta Erdal İnönü’nün akıl hocası Selahattin Beyazıt! Türkiye’de ilk Bilderberg toplantısını yapan Selahattin Beyazıt! Kissinger’in adamı Selahattin Beyazıt! Thatcher’in kankisi Selahattin Beyazıt! İngiliz sermayesi ve bayilikleriyle ülkemiz sermayesine damga vuran holdingleri kuran bakanlar tayin eden Selahaddin Beyazıt! Derin devlet ve ordu komutanlarıyla iç dışlı holdinglerle her darbede emeği olan Yaşar holdingleri Suna İnan Kıraç’ları yetiştiren Selahattin Beyazıt! Şimdi, bu bilgiler gerçek değil mi, bunları söylediğimiz için popülist cahil ve dışlanıyor ve neden aşağılanıyoruz! ‘Tartışma ve örgütlü’ yapıyı masonlardan öğrendiğimiz lafı, ne ahlaksız bir genelleme, hiç yenilir yutulur değil, aksine örgütlü yapılara (sendika, parti, vs.) savaş açıp terörist ilan eden siyonist örgütlerdir, aksine ‘tartışmadan’ halkı kovup, tartışmayı sadece ödül verip önünü açtığı elitlerin eğlencesi haline getiren siyonist örgütlerdir!" ifadelerini kullandı.
Genç, X hesabındaki paylaşımında şu ifadelere yer verdi;
İlber Ortaylı’nın bugünkü ‘masonluk üzerine’ köşe yazısında
masonluğu övdüğü cümleler derya deniz allame bilgisiyle hiçte
orantılı değil!
İlber Ortaylı: ”(Türkiye’deki) mason derneğindeki üye sayısı hiç kuşkusuz toplumun entellektüel kapasitesi ve hacminin üstündedir’, ve, iddiasını daha ileri noktaya götürüyor: ‘Tartışma ve örgütlü’ yapıyı Türkiye masonlardan öğrenmiştir!’
Özetle kırıcı tartışma yapmayan disiplinli bir kardeşlik
örgütüymüş! (Atatürk’ün mason localarını kapatıp kovduğundan da tek
laf etmiyor!, neyse?) Disiplin, tartışma ve örgütlü yapıyı
masonlardan öğrenmiş olduğumuzu söylemek abartıyı geçtim saçmalığın
dibini bulmaktır!
İlber Ortaylı’ya toplu bir okuma listesi vermek haddime değil!
Fazla uzaklara gitmeden derinlere inmeden açık kaynaklardan sadece
küçük bir örnek Selahattin Beyazıt’ı tanımış olmalıdır, eski
Galatasaray başkanı! İngiltere’de mason locası tarafından
yetiştirilmiş Selahaddin Beyazıt! Ecevit’in Demirel’in ve hatta
Erdal İnönü’nün akıl hocası Selahattin Beyazıt! Türkiye’de ilk
Bilderberg toplantısını yapan Selahattin Beyazıt! Kissinger’in
adamı Selahattin Beyazıt! Thatcher’in kankisi Selahattin Beyazıt!
İngiliz sermayesi ve bayilikleriyle ülkemiz sermayesine damga vuran
holdingleri kuran bakanlar tayin eden Selahaddin Beyazıt! Derin
devlet ve ordu komutanlarıyla iç dışlı holdinglerle her darbede
emeği olan Yaşar holdingleri Suna İnan Kıraç’ları yetiştiren
Selahattin Beyazıt! Şimdi, bu bilgiler gerçek değil mi, bunları
söylediğimiz için popülist cahil ve dışlanıyor ve neden
aşağılanıyoruz!
‘Tartışma ve örgütlü’ yapıyı masonlardan öğrendiğimiz lafı, ne ahlaksız bir genelleme, hiç yenilir yutulur değil, aksine örgütlü yapılara (sendika, parti, vs.) savaş açıp terörist ilan eden siyonist örgütlerdir, aksine ‘tartışmadan’ halkı kovup, tartışmayı sadece ödül verip önünü açtığı elitlerin eğlencesi haline getiren siyonist örgütlerdir!
İlber Ortaylı herhalde bizimle kafa buluyor! Türkiye’de bir yüzyıldır yüzlerce fikir dergisi fikir kulübü siyasi kulüpler ve partiler ve dernekler ortadayken lafı tartışma ve örgütlü yapıyı masonlardan öğrendiğimize getirmek, saçmalığı da geçtim bu ülkenin birikimini küçümsemek aşağılamak hakarettir! Siyasi ve sosyal hayatımızın hakikatıyle hiç alakası yoktur!
Ayrıca masonluğun ritüel ve sembolleri ve sermayeyle yoğun ilişkisiyle neye hizmet ettiği dünyanın bütün akademileri ve coğrafyalarının bilgisi dahilindedir! Demek ki bilgi sahibi olmak yetmiyor, sermayeye karşı herkes eyvallahsız mihnetsiz yazıp çizemiyor!
Bilgin de olacak ama otorite olmanın ön koşulu bağımsız olabilmektir! Bilgiyi kırbaç gibi kullanıp otorite benim ey cahiller ne diyorsam doğrudur, işte elitizm dediğimiz tam da budur! Siyonistlerin en büyük başarısı, ödüllendirip önünü açtığı yazar çizer ve akademisyenleri bir şekilde sermayeye ve holdinglerine ve kurdukları savaş makinesine bağlamış ve susturmuş olmaları ve filmin sonunda bu örgütleri şirin cici kardeşlik gibi göstermeleri ve bu yapıları eleştirenleri de kumpascı komplocu popülist diye aşağılamaları!
Tartışma ve örgütlü yapıyı, masonlardan öğrenmişiz, gibi, bu kadar saçma lafı ancak köle bir toplum kabul eder, bu kadar saçma lafı ancak kendine güveni kalmamış esir rehin alınmış akademisyenler yer! Çok dikkatli olalım her yanlış her abartılı cümleyi de peşin peşin yargılamayalım diye istediğiniz kadar hassas olun; bu denli aşağılanmaya tahammül etmek, bir yere kadar!