İlahiyat fakültelerinden 'İslam güncellenmeli' açıklaması
Abone olCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "İslam güncellemeli" şeklindeki sözlerinin üzerinden sosyal medyada başlatılan kara propagandaya ilahiyat fakülteleri ortak bir tavır alarak tepki gösterdi.
A.Ü. İlahiyat Fakültesi, M.Ü. İlahiyat Fakültesi ve Ç.Ü İlahiyat
Fakültesinin ardından bir açıklama da İstanbul Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi'nden geldi. İ.Ü. İlahiyat fakültesi
"Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın dini mübini savunmasını
destekliyoruz" açıklaması yaptı.
CUMHURBAŞKANI'MIZIN DİNİ MÜBİNİ SAVUNMASINI
DESTEKLİYORUZ
Her duyarlı mümin gibi Sayın Cumhurbaşkanımız da dinimizin bu
şekilde istiskal edilmesine tahammül edemediği için bir açıklama
yapmıştır. Bu konuşmada dile getirilen hususlar ilahiyat ve diyanet
alanındaki uzmanlar tarafından usulünce değerlendirilmelidir. Sayın
Cumhurbaşkanımızın hamiyet-i diniyesinden kaynaklanan bu
ifadelerini dinimizi yanlış/kötü algılardan arındırma amacıyla dile
getirdiğini görüyor ve destekliyoruz. Bu açıklamaların bazı
kesimlerce dinde reform isteği gibi sunulması ya da yorumlanmasının
yersiz ve haksız olduğunu düşünmekteyiz.
İSLAM DİNİNİN KURALLARI KIYAMATE KADAR GEÇERLİ
KALACAKTIR
Yüce dinimiz İslam, Rabbimizin son din olarak insanlığa gönderdiği
ve kıyamete kadar geçerli bir ilahi mesajdır. Bu mesajın tüm çağlar
boyunca geçerli olması, onun her dönemde/coğrafyada
yorumlanabilmesi ve insanların değişen ihtiyaçlarına yeni çözümler
üretmesi ile ancak mümkün olmaktadır. 14 asır boyunca Müslümanların
içtihat yöntemiyle yaptıkları da esasında bundan ibarettir. Bugün
de karşı karşıya kaldığımız sorunları ancak İslam ilim geleneğinin
içtihat mekanizmasını gerektiği şekilde işleterek çözebiliriz.
SON ZAMANLARDA BU TİP TARTIŞMALAR SIK
YAŞANIYOR
Son asırda yaşadığımız zaaflar sebebiyle İslam âlimlerinin ilahi
mesajı çağımızın ruhuna göre yorumlamakta bazı sıkıntılar
yaşadıkları söylenebilir. Dahası modernleşmenin doğurduğu meydan
okumalar karşısında kimi geleneksel anlayışların bir takım
gerilimlere neden olduğu da bir gerçektir. Son yıllarda bu
gerilimlerin hiç de makul olmayan bir takım tepkisel, hatta
"hastalıklı" yorumlara ve hayatın dinamiklerini görmezden gelen
değerlendirmelere sebep olduğu da bir vakıadır.