Pakistan'da Başbakanı izlerken onu dinleyenlerin sıralara
vurduğunu görünce “eyvah” dedim, oradada mı protesto...
Şimdi eser, gürler, yağar, yakar, boğar...
Alışık değildir Pakistan'lılar...
Meğer alkışmış!
Başbakan sürekli ülkemizdeki “ileri demokrasiden” bahsedince
Pakistan'lılar da özendi tabii...
O nasıl alkışlamak öyle...
Yıkılıyor!
Burada olsa...
Hani misal, Başbakan mecliste konuşurken AKP milletvekilleri
sıralara vursalar...
Yok yok yapamazlar...
Zaten muhalefetin vekilleri vursa...
Başbakan armut mu toplayacak.
Tahmin bile etmek istemiyorum, neler olacak...
Neyse, konumuz Pakistan'daki sıradışı alkış tufanı değil...
Orada burada, olmayan demokrasimizi varmış gibi anlatan
Başbakan'a sormak isterdim...
Haklarında iddianame bile oluşturulmamış insanların yıllardır
hapishanelerde olduğu bir ülkede...
Sadece poşu taktığı gerekçesiyle, hakkındaki suçlamalara ele
avuca gelen delil olabilecek hiçbir şey bulunmadığı halde gençliği,
geleceği elinden alınan üniversiteli bir gencin yaşadığı
ülkede...
Bir milleti uyandırıp sömürge olmaktan kurtaran, Büyük zaferlere
imza atan, vatan sevgisinin merkezi, hepimizin minnet duyduğu
kahramanın, dünya insanlarının bile gönlüne imzasını atmış olan
büyük vatanseverin anıtına çiçek bırakmanın suç sayıldığı bir
ülkede...
Milli bayramların yasaklandığı...
Gençlere kinin aşılandığı...
Okula gittiği halde hiç süt içmemiş olan çocukların olduğunun
bakanlar tarafından açıklandığı...
Zenginle fakir arasındaki uçurumun her gün iyice
derinleştiği...
Herkesin telefonlarının dinlendiği...
İnsanların fişlendiği...
Eleştirinin suç sayıldığı...
Dokunanın yandığı bir ülkede demokrasiden mi
bahsediyorsunuz?
Ben sorardım sormasına...
Ya eser gürlerdi...
Ya dönüp arkasını giderdi...
Sonra ne mi olurdu?
Bilmiyorum...
twitter.com/nsrnylmz