İlaçta molekül üretimine Türk imzası
Abone olTRPHARM İlaç bünyesinde, Türkiye'de ilk kez canlı hücre düzeyinde etken madde üretilecek.
Bu kapsamda, adını Türk bilim insanından alan Behçet
Hastalığı tedavisinde kullanılmak üzere geliştirilmekte olan yeni
molekül üretilecek.
Görülme sıklığı yüksek olan Akdeniz ateşi anemisi,
romatoloji, onkoloji alanlarında da biyoteknolojik ürünlerin erken
faz klinik çalışmaları Türkiye'de yapılacak
Sağlık Bakanlığının, ilaç üretimi ve Ar-Ge'de yerli yatırımcılara
destek verileceğini açıklaması üzerine, İstanbul ve Dubai merkezli
kurulan TRPHARM İlaç bünyesinde, Türkiye'de ilk kez canlı hücre
düzeyinde etken madde üretilecek.
AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere ilgili bakanlıkların, yerli yatırımcıya ve üreticiye çeşitli kolaylıklar sağlayarak, Türkiye'nin özellikle ilaç üretimi, klinik araştırmaları ve Ar-Ge faaliyetlerinde bölgesinde lider olmasını hedefleyen çalışmalar yürütmesi üzerine, Türk girişimciler harekete geçti. Bu kapsamda İstanbul ve Dubai merkezli olmak üzere 2013 yılında kurulan ve molekül geliştirilmesi için çalışmalara başlayan TRPHARM İlaç bünyesinde, Türkiye'de ilk kez hem doğrudan hücre düzeyinde etken madde üretilecek hem de ilk klinik çalışmalar burada gerçekleştirilecek.
Yerli işletmede, adını Türk bilim insanından alan Behçet Hastalığı tedavisinde kullanılmak üzere geliştirilmekte olan yeni aday molekülün üretimi yapılacak. Akdeniz ateşi anemisi, romatoloji, onkoloji alanlarında da biyoteknolojik ürünlerin erken faz klinik çalışmaları da Türkiye'de yapılacak.
İLK YERLİ, BİYOLOJİK ORJİNAL İLAÇ GELİŞTİRME ÇALIŞMALARI
BAŞLAMIŞ OLDU
TRPHARM Başkanı Tuygan Göker, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin sağlık alanına ilişkin öncelikle yakın zamanda, ardından dünya genelinde önemli bir referans merkezi olmasının hedeflendiğini söyledi.
Buna yönelik çok önemli adımlar atıldığını ve yerli yatırımcının teşvik edildiğini vurgulayan Göker, "Hükümetimizin bu stratejisi bizi hem umutlandırdı hem de cesaretlendirdi. İnanıyorum ki iş adamlarına sağlanacak daha da geliştirilmiş teşviklerle ve uygulamaların hızlanmasıyla Türkiye'de de katma değeri yüksek fabrikalar kurulacak. Bu şekilde yerli ilaç üretiminde, araştırma ve geliştirme faaliyetlerinde önemli mesafe alınacak" diye konuştu.
Göker, şu anda Türkiye'de, yerli ilaç sanayisinde ilacı ilaç yapan etken maddelerin büyük oranda yurt dışından ithal edildiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
"Ülkemiz, hükümetimizin de desteğiyle sadece yurt dışındaki Ar-Ge çalışmalarını takip eden veya belli oranda çok uluslu klinik programlara dahil olmaya çalışan değil, araştırmanın başladığı ve geliştirme çalışmalarının yapıldığı merkezlerden biri olmayı gerçekleştiren bir ülke olacak. Bu kapsamda, biz de inovasyon odaklı hizmet vereceğiz ve hücreden başlayarak biyoteknolojik ilaç üreteceğiz ve tıbbın hizmetine sunacağız. Bu doğrultuda, faaliyetlerimize İstanbul merkez ofis ve Dubai bölge ofisinde başladık. İlk aşamada Türkiye ve Orta Doğu, Kuzey Afrika (MENA) bölgesindeki ülkelerde aktif durumdayız."
Kendi araştırma ekibinden gelen biyolojik bir molekülü, medikal birimleri ve üniversiteler işbirliğiyle ailesel Akdeniz ateşi hastalarının tedavisinde kullanılmak üzere Faz1 çalışmasına başladıklarını belirten Göker, "Türkiye için bir ilk olan bu adımla, ilk yerli, biyolojik, orijinal ilaç geliştirme çalışmaları başlamış oldu. Bunun dışında, 2 adet daha farklı aday molekül için de 2016 yılı içinde Faz1 klinik çalışmalarına başlamayı hedefliyoruz" diye konuştu.