NAR Nar eski çağlarda tanrıların yiyeceği olarak düşünülürdü. Bugün neyse ki sizin bizim gibi ölümlülere sağlıklı, uzun bir ömür sunmaları için marketten almak yeterli. Nar ile yapılan bilimsel çalışmalar kalp damar hastalıklarının sebebi olan ateroskleroz’u geri çevirmek için kullanılabileceğini gösteriyor. Her gün nar suyu içen katılımcılarla yapılan bir çalışmada, bir yıl sonunda damardaki plakların boyutlarında %35 azalma sağladığı görülmüş. Nar, kolesterolü oksitlemeden koruyarak plak gelişimini önlemeye yardımcı olur. PANCAR... Eğer sebze suyu sıkacaksanız içine mutlaka pancar koymayı deneyin. Harika tadının yanı sıra tansiyonu düşürmeye yardımcıdır. Sağlıklı katılımcılarla yapılan bir çalışmada bir bardak pancar suyu içtikten sonraki 3-6 saat içinde sistolik tansiyon (diğer tabirle büyük tansiyon) düzeyleri 11.2 mm civarında ölçülmüş. Bu doktorların rüyalarını süsleyen tansiyon değeridir. Pancarlar damar duvarlarını doğal olarak rahatlatan nitratları içerirler. Ayrıca evde kendiniz az tuzlu olarak turşusunu yapıp bu ilaç sebzeyi istediğiniz kadar yiyebilirsiniz. VİŞNE... Sadece pastaları değil uykunuzu da güzelleştirir. Bir çalışma gerçek vişne suyunun uykuda salgılanan bir hormon olan melatonin düzeylerini yükselttiğini, uykunun süre ve kalitesini arttırdığını göstermiş. Vişne suyu içenler ortalamada 39 dakika daha fazla uyumuşlar. Üstelik tadı da harika. Koyu pembe ve mor renkleri yine yüksek antioksidan ve antosiyanin ve fenolik asit içerikleri olduğunu gösteriyor. Oksidasyonu önleyici etkisi ile kalp sağlığını korur ve yüksek kolesterolü düşürmeye yardımcı olur. DOMATES... Domates dünyadaki en sağlıklı yiyecek yarışması yapılsaydı, rakiplerini ciddi olarak zorlardı. Likopen adındaki güçlü kanser savaşçısı en çok domateste bulunur. Domatesin kendisi gibi suyu ve doğal katkısız yapılmış domates salçası da likopen deposudur. Küçük bir çalışmada prostat kanseri olan hastalar günde 30 mg likopen içerecek miktarda domates sosu yediğinde, birkaç hafta sonunda bile serum PSA düzeylerinde %17,5 düşme saptanmış. PSA: Vücutta doğal olarak küçük miktarlarda bulunur ancak prostat kanseri vakalarında kan düzeyleri çok yükselir. LAHANA. Anti kanser özelliklerini az çok biliriz ama anti ülser özellikleri neredeyse hiç bilinmez. 5-metilmetionin (diğer adıyla vitamin U) içerirler ve bu vitamin, mideyi hasardan korur. Bir çalışma lahana suyu içen ülser hastalarının daha hızlı iyileştiğini gösterdi. Tadı dünyadaki en iyi içecek olmayabilir ama kesinlikle denemeye değer. Ayrıca salatalara çiğ olarak koyarsanız dolmasından çok daha fazla anti kanser özelliklerini hayatınıza davet etmiş olursunuz. Kalp ve kemik sağlığında çok önemli olan K vitamini de, tüm lahana çeşitlerinde bulunur. YEŞİLLİKLER (özellikle koyu yeşilller) Çiğ yeşil yapraklı sebze ve salataların, yarım kilosu ortalama 100 kalori civarındadır ve inanamayacağınız kadar çok miktarda besinle doludur. Kalorilerinin büyük kısmı proteinden gelir. Kan damarlarını koruyan ve diyabet riskini azaltan bileşiklerle doludurlar. Zayıflarken ve normal zamanlarda limitsiz yiyebildiğiniz muhteşem bir yiyecektir. Ancak bu etkilerinin olabilmesi için gerçekten çok daha fazla yenmesi gerekiyor. Yeşillikler yüksek miktarda folat (folik asidin doğal formu), kalsiyum, az miktarda Omega 3 yağ asidi, karotenoidler (göz sağlığı için özellikle önemli olan lutein ve zeaksantin), C vitamini, K vitamini, anti oksidanlar ve güçlü antikanser bileşenler içerirler. Brokoli yine bu gruba ait bir sebze olarak sayılır. Baklagiller ve mercimek ailesi (nohut, kuru fasulye, kuru börülce, yeşil mercimek, kırmızı ve sarı mercimek, maş fasulyesi, barbunya, kuru bakla) en fazla besin zengini olan sağlıklı karbonhidrat kaynağı oldukları için süper besinler arasındadırlar. Ayrıca protein doludurlar. Yavaş sindirilirler, bu nedenle ani kan şekeri yükselmesine sebep olmazlar ve kan şekeri düzensizliğinden korurlar. Kolesterolü düşüren ve sizi uzun süre tok tutan çözünebilir lif ve dirençli nişasta içerirler. Bu nişasta bizim barsaklarımızda sindirilmez, bu nedenle zannedilenden daha az kalori içerirler. Bu lif ve nişasta barsak bakterileri tarafından fermente edilir (gaz yapmasının nedeni) ve yağ asitlerine dönüştürülür ki, kolon kanserinden güçlü bir şekilde koruma sağlayan da budur. Baklagiller ve mercimekleri haftada 2 kez yemenin kolon kanseri riskini %50 azalttığını gösteren çalışmalar var. Ayrıca ağız, yutak, mide ve böbrek kanserlerinden de güçlü bir şekilde korurlar. SOĞAN Soğan, sarımsak, arpacık soğan, yeşil soğan, pırasa hepsi alyum sebze ailesindendir. Bu aile kalp damar sistemini koruyarak, immün sistemi güçlendirerek, anti-diyabetik, anti-kanser etkileri nedeniyle hayatımızda çok önemli bir yerde olmayı hak ediyorlar. Bütün bu faydaları sağlayan (ve aynı zamanda kokusunu veren) organosülfür içerikleri ancak çiğnendikleri, ezildikleri ve doğrandıkları zaman ortaya çıkıyor. Tüm bilimsel çalışmalar alyum grubu sebzeler ne kadar çok tüketiliyorsa mide barsak sistemi ve prostat kanserlerinin o kadar az görüldüğüne işaret ediyor. Bu sebzelerin içindeki bileşenler: MANTAR Düzenli olarak mantar yendiği zaman meme, mide ve kolorektal kanserlerin riski azalıyor. Çin’de yapılan bir çalışmada günde 10 gram taze mantar yiyen kadınlarda meme kanseri riskinin&%64 düştüğü, yanında yeşil çay içildiği zaman meme kanseri riskinin menopoz öncesi kadınlarda %89, menopoz sonrası %82 azalma sağladığı gösterilmiş. Beslenmenin size yararlı olabilmesi için hayatınızda düzenli olarak yer alması gerekiyor. Kanserden korunmak isteyen kadınların günde 100 gr mantarı her gün beslenmelerine dahil etmeleri, kanserden korunmada bir strateji olarak kullanılabilir. Bunun için bulunması zor olan enteresan mantarları aramanıza gerek yok. Beyaz mantar, kestane mantarı, istiridye mantarı, shiitake ve daha zor bulunan maitake, reishi mantarlarının hepsi aynı etkiyi yapıyor.