İlaç tekelleri kazanıyor ya eczacılar?
Abone olEczacı odaları TEB’ in yeniden yapılanacağı 35. Genel Kurul öncesinde harekete geçmeye başladılar. Küreselleşen dünyada yeni gelişmeler eczacıların aleyhine mi?
Eczacı odaları TEB’ in yeniden yapılanacağı 35. Genel Kurul
öncesinde harekete geçmeye başladılar. Mevcut TEB yönetimini
eczacının yanında yer almamakla suçlayan muhalif eczacı odaları,
ilaç ve eczacılık alanında halkın ve eczacının aleyhine gelişmeler
olduğuna dikkat çektiler. İstanbul Eczacı Odası, Bursa Eczacı
Odası, Zonguldak Eczacı Odası, Kastamonu Eczacı Odası, Kocaeli
Eczacı Odası'nın imzasını taşıyan ortak açıklamada şu konulara yer
verildi: “Dünyada estirilen küreselleşme politikaları sonucu
küresel sermayenin finans kurumları IMF ve DB’nin dayatması sonucu
ülkemiz sağlık sistemi şekillenmekte ve giderek ağırlaşan sorunlar
üretmektedir. Sağlık hizmetinin önemli bir parçası olan ilaç ve
eczacılık alanında halkın ve eczacının aleyhine gelişmeler söz
konusudur. Mesleğimizde son yıllarda büyük bir dönüşüm
yaşanmaktadır. Bu dönüşüm sürecinde ilaç tekelleri ve ilaç dağıtım
kanalları kazançlı çıkarken, eczacılar kaybetmeye mahkum
edilmişlerdir. İlaç Fiyat Kararnamesi ile eczacının meslek hakları
azaltılmıştır. Bu azalma sistematik bir şekilde sürmektedir. 14
Aralık 2004’te imzalanan Kamu İlaç Alım Protokolü ile ilaç sanayisi
ve özellikle dağıtım tekelleri korunurken eczacıların hakları
savunulmamıştır. Eczaneler ve Eczacılık Hizmetleri Hakkında
Yönetmelikte yapılan değişiklikler sonucu, eczacı odalarının karşı
görüş bildirmesine rağmen, vakıflara mülkiyetlerindeki arazilerde
eczane yeri kiralama izni verilmiştir. Market eczaneler modeli
desteklenerek, kişiye özel çıkarıldığı izlenimi veren ve çift
kapılı eczanelere serbestlik tanıyan yönetmeliğin, TEB Başkanlar
Danışma Kurulunda gündeme getirilip tartışılması bile
engellenmiştir. Yönetmeliğin iptali için açılan davalar Türk
Eczacıları Birliği’nin Yönetmelikle ilgili olumlu görüş bildirmiş
olması gerekçesiyle Danıştay tarafından reddedilmiştir. Bu
Yönetmelik mesleğimize vurulmuş bir darbe olup, artık vakıflar
vatandaşlarına serbest eczane yeri yaratabilmektedir. Bunun ilk
örnekleri İstanbul’da hayata geçmiş bulunmaktadır. Bu durumun baş
sorumlusu TEB yönetimidir. SSK uygulaması hayata geçirilirken
sistemin olumsuz noktalarının tarafımızca ısrarla ifade edilmiş
olması, bu sisteme tümden karşı olduğumuz gibi yanlış bir izlenim
yaratılmasına olanak vermiştir. Daha başında işaret ettiğimiz
olumsuzlukların yarattığı kaos hâlâ çözülebilmiş değildir. Eczacı
bu sorunlarla boğuşmaya devam etmektedir. 6197 Sayılı Yasa
Tasarısında “Eczanenin sahip ve mesul müdürü eczacıdır” yerine
Sağlık Bakanlığı tarafından “Eczanenin sorumlu müdürü eczacı
olacaktır” ifadesi getirilmektedir. Bu ifade ile zincir eczanelerin
yolu açılmakta, dolayısıyla serbest eczacının geleceği tehlikeye
sokulmaktadır. TEB’in asli görevi eczacıların çıkarlarını korumak,
savunmak ve geliştirmektir. Bu noktada TEB eylemli bir karşı duruşu
örgütlemekle yükümlüyken bu değişikliğe kayıtsız kalarak temel
görevini yerine getirmemektedir. Biz aşağıda imzaları olan Eczacı
Odaları, TEB’in yeniden yapılanacağı 35. Genel Kurul öncesinde de
eczacının, halkın ve kamunun çıkarlarının korunması ortak
paydasında birlikte hareket edeceğimizin, sürece etkin müdahalede
bulunmak için kaygılarımızı paylaşan tüm Eczacı Odalarıyla birlikte
elimizden gelen tüm çabayı göstereceğimizin bilinmesini isteriz.
İstanbul Eczacı Odası, Bursa Eczacı Odası, Zonguldak Eczacı Odası,
Kastamonu Eczacı Odası, Kocaeli Eczacı Odası" Kaynak:
www.sagliginsesi.com