İlaç takibinde müthiş yenilikler
Abone olSağlık Bakanlığının uygulamaya koyacağı İlaç Takip Sistemi ile ilaçta bir alanda yeniliğe gidiliyor.
Sağlık Bakanlığının uygulamaya koyacağı İlaç Takip Sistemi ile
birer kimlik numarasına sahip olacak ilaçlar, üretimden tüketim
aşamasına kadar takip edilebilecek, reçetelere yapıştırılmak için
ilaç kutularından kupür kesme dönemi de sona erecek.
Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürü Saim Kerman, 1 Ocak
2010'dan itibaren ilaç firmalarının sadece karekodlu ürünleri
piyasaya sürebileceğini, barkodlu ürünlerin ise piyasaya
sürülemeyeceğini bildirdi.
''Karekod''un, her ilacın bir kimlik numarası olmasının, İlaç Takip
Sistemine (İTS) bu numarayla kaydedilmesi anlamına geldiğini
vurgulayan Kerman, sistemin, ilacın üretim aşamasından hastaya
ulaşıncaya kadar her aşamada takibine imkan sağlayacağını
söyledi.
Kerman, 1 Ocak 2010'dan itibaren piyasadaki bütün ilaçlarda karekod
olmasının beklenmediğini, daha önce barkodlu olarak üretilenlerin
de satılabileceğini belirterek,uygulamanın başlamasından sonraki
3-4 ay içinde ürünlerin yüzde 10'unda karekod bulunmasını umut
ettiklerini kaydetti.
1 yıl boyunca piyasada barkodlu ürünlerin de olacağını, ama bu süre
sonunda bütün ürünlerin karekodlu olmasını planladıklarını ifade
eden Kerman, sistemin ülkede başarıyla uygulanması halinde,
Türkiye'nin sahip olduğu bilgiyi yurt dışına satma imkanının da
olabileceğini anlattı.
Saim Kerman, ''İlaç Takip Sistemi''nin pilot uygulamasının bir
süredir devam ettiğini, piyasada bulunan az sayıdaki karekodlu
ürünün bu şekilde fatura edildiğini ve devletin ödeme belgeleri
arasına karekodun da girdiğini belirterek, ''Bununla ilgili
programa sahip olmayan eczanelerin 1 Ocaktan itibaren bu programı
yüklemelerini bekliyoruz'' diye konuştu.
''HER İLAÇ SİSTEME KAYDEDİLECEK''
Sistemin işleyişi hakkında bilgi de veren Kerman, karekodlu
ürünlerin İlaç Takip Sistemine kaydedilmesi zorunluluğu
bulunduğunu, bu sayede hangi banttan hangi ürünün çıktığının takip
edilebileceğini, sistemde kaydı bulunmayan ürünün satış sırasında
onaylanmayacağını söyledi.
Kerman, böylece sahte ilacın önlenebileceğine, SGK'nın eczanelerle
sözleşme fesih nedenlerinin başında da sahte kupürlü ilaçların
geldiğine dikkati çekerek, bu nedenle eczacılardan, karekodlu
ürünler eczanelerine geldiğinde önce sisteme okutmalarını daha
sonra raflara yerleştirmelerini isteyeceklerini söyledi.
Saim Kerman, bunun eczacının da lehine olacağını vurgulayarak,
''Eczacıların karekodlu ürünleri okutarak raflara yerleştirmesinde
yarar var. Bunu bir genelgeyle de duyuracağız'' dedi.
Medula sistemini revize eden Sosyal Güvenlik Kurumunun gerekli alt
yapı düzenlenmesini yaptığını kaydeden Kerman, halen, reçete, önce
SGK'nın provizyon sisteminden sorgulandığı daha sonra da İlaç Takip
Sisteminden onay alındığı için eczanelerin 2 işlem yaptığını, bunun
ileride tek işleme ineceğini, böylece sorgulama yapmanın daha kısa
süreceğini bildirdi.
''İLAÇLAR ARTIK DAHA GÜVENLİ TOPLANACAK''
Bu sistem sayesinde artık ilaç kutularından kupür kesilmesine gerek
kalmayacağını ifade eden Kerman, sistem ile ilaçların raflarda
miatlarının dolması önleneceği için israf da olmayacağına işaret
etti. Kerman, ''Karekod uygulamasına şimdiye kadar geçilseydi
eczacıların stok zararı sorunu hiç gündeme gelmezdi. Çünkü hangi
eczanede ne kadar ilaç var kolaylıkla saptanabilirdi'' diye
konuştu.
1 Temmuz 2010'a kadar depoların sistem dışında olacağını, bu
tarihten itibaren de depoların, koli üzerinden etiket sistemini
aktive edeceğini anlatan Kerman, ''Bu sayede kutu üzerinden tek tek
uğraşmak gerekmeyecek. Depoda koli okutulunca içindeki bütün
ilaçlar sisteme aynı anda kaydedilecek'' dedi.
İlaç Takip Sistemi sayesinde toplatılması gereken ilaçların daha
güvenli bir şekilde piyasadan çekilebileceğini ifade eden Kerman,
''Toplatılacak ilaçların hangi eczaneye verildiği, hatta kimlik
numarası yoluyla müşteri bile tespit edilerek çok sistemli bir
şekilde geri çekme uygulanabilecek'' diye konuştu.
''SİSTEME TÜM PAYDAŞLAR DAHİL OLMALI''
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Genel Sekreteri Özgür Özel de, İlaç
Takip Sistemine temelde karşı olmadıklarını, ancak ilaç zincirinin
tüm paydaşlarının da dahil olduğu, ilacın üretiminden hastaya
ulaşana kadarki süreçte zincirin içerisinde görev alan tüm
tarafların katıldığı bir sistemi desteklediklerini söyledi.
Sahte ilacın önlenmesinin önemine işaret eden Özel, ülke
kaynaklarını eritmesi, hasta hakları ve sağlığı açısından sahte
ilaç konusu üzerinde durduklarını hatırlatarak, şunları
kaydetti:
''İlaç Takip Sistemi, ilaçta sahteciliğin önünü kesmesi amacıyla ve
iyi niyetli bir çabayla hayata geçirilmek istense de, sağlık
zinciri içerisindeki tüm aktörleri ciddi anlamda etkileyecektir.
Bizim sistemden en çok etkilenecek halka olan eczacılarımız adına
İlaç Takip Sistemi konusunda önemli kaygılarımız ve öngördüğümüz
çok hayati problemler var.''
Özgür Özel, bu sorunları Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik
Kurumuna ilettiklerini ifade ederek, şöyle konuştu:
''Görüş ve önerilerimizin tüm taraflarca haklı bulunması sonucu,
birliğimiz, Sosyal Güvenlik Kurumu ve Sağlık Bakanlığı İlaç ve
Eczacılık Genel Müdürlüğü arasında 1 Temmuz 2009'da bir protokol
imzaladık. Bu protokolde, İlaç Takip Sisteminin hayata geçmesi ile
ilgili olarak, birliğimizin olmazsa olmaz talepleri 7 ana başlık
halinde yer aldı, bu talepler yerine gelmeden sistemin hayata
geçirilemeyeceği imza altına alınmış oldu. Bu protokol ve kapsadığı
taleplerimiz, sistemi doğru yönlendirmek, hastalarımızı ve
meslektaşlarımızı mağdur etmemek için alınmış tedbirleri de
kapsıyor. Çünkü bu gereklilikler yerine getirilmeden uygulamaya
geçilmesi halinde İlaç Takip Sistemi ölü doğmuş olacak.''
Sistemde dağıtım kanalları ve depoların bulunmayışının, ilacın
sadece eczaneden çıktığı, yani hastaya verildiği noktada
sorgulanmasını öngördüğünü ileri süren Özel, ürünün rafa
yerleştirilmeden önce sisteme okutulmasının da pratikte mümkün
olmadığını savundu. Özel, ''Zaman ve iş gücü açısından eczane
işleyişini tamamen bloke edecek bu işlem, ancak depoların sisteme
dahil olmasıyla mümkün olabilir. Bu da bizim sistemin bir bütün
olarak çalışması amacıyla zaten sunduğumuz ön koşullardan birisi''
diye konuştu.
İlaç Takip Sistemi ile ilgili hazırlık kapsamında, karekod
sistemine uyumlu bir eczane işletim sistemine ihtiyaç duyulduğunu
belirten Özel, Türk Eczacıları Birliği tarafından hazırlanan ve tüm
eczanelere ücretsiz olarak dağıtılması planlanan TEBEOS eczane
yazılımı ile ilgili hazırlıkların tamamlandığını, denemelerin
başarıyla sonuçlanmasının ardından sistemin ilk bin eczaneye
dağıtımının yapıldığını bildirdi.
Dağıtımın 2 ay içerisinde tüm Türkiye'de tamamlanacağını ve
sistemin 24 bin eczaneye ücretsiz temin edileceğini bildiren Özel,
bu yazılımın karekod sistemine uyumlu olduğunu, mevcut reçete onay
sistemi ile tam uyumlu çalıştığını söyledi.
Özel, ''Tüm bu koşullar altında, 1 Ocakta uygulamaya başlamanın
mümkün olmadığını düşünüyoruz. Zira, birliğimizin ve
eczacılarımızın istemediği, kabul etmediği bir sistemin hayata
geçmesi de mümkün değildir'' iddiasında bulundu.
''900 MİLYON DOLAR YATIRIM YAPILDI''
Merck Sharp Dohme İlaçları Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Doğu Afrika
Yönetici Direktörü Jeffrey Kemprecos da, yenilikçi ilaç
sektöründeki biyoteknoloji ve araştırmacı ilaç firmalarının, sahte
ve taklit ilaçlarla mücadelede Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik
Kurumuna her türlü desteği vermeye hazır olduklarını söyledi.
Sahte ilaçların hasta güvenliğini tehdit etmesinin yanı sıra,
SGK'ya her ay milyonlarca TL'ye mal olarak, sağlık bütçesinde ilaç
için ayrılan kaynağın yanlış yerlere kanalize olmasına sebebiyet
verdiğine dikkati çeken Kemprecos, ''SGK'nın ümit vaat eden yeni
ilaç ve aşılar için kaynak yaratmak amacıyla çaba gösterdiği bir
dönemde, milyonlarca liranın sahte ürünler için sarf edilmesi kabul
edilemez'' dedi.
Kemprecos, orijinal ilaç sektörünün, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal
Güvenlik Kurumu ile 2 yıldan fazladır sahte ilacın önlenmesi ve
ilaç güvenliğinin sağlanmasına yönelik yeni bir sistem üzerinde
çalıştığını anlatarak, şöyle konuştu:
''Bu, her bir kutu ilacı arz zinciri, üretici, dağıtıcı, eczane
veya hastaneden hastaya ulaşıncaya kadar izlemek üzere dizayn
edilen, büyük ve heyecan verici bir sistem olacak. Bunun için
hükümet ve özel sektör arasında sayısız toplantılar yapıldı,
danışmanlık hizmeti verildi. Bugün gelinen noktada, teknik ve
güvenlik ekibimiz çok önemli teknik konuların şu an için
çözüldüğüne inanılıyor.''
Biyoteknoloji ve araştırmacı ilaç firmalarının yeni paketleme,
damgalama ve takip ekipmanları için yaklaşık 900 milyon dolarlık
yatırım yaptıklarını belirten Kemprecos, geçmişte sistemin
yürürlüğe girme tarihiyle ilgili ertelemeler olduğunu, ancak bu
ertelemeler hastaların güvenilir ilaca erişimi için bir risk
yaratırken, yeni ilaç ve aşıların temini için ayrılan kaynakların
da boşa harcanmasına yol açtığına işaret etti.