İlaç niyetine seks
Abone olSeks tıpkı yemek, içmek ya da uyumak gibi insanların en doğal ihtiyaçları arasında yer alıyor.
Cinsel ilişkiye girmek, tıpkı yemek, içmek ya da uyumak gibi
insanların en doğal ihtiyaçları arasında yer alıyor. Her ne kadar
bazı insanlar, “Benim sekse mekse ihtiyacım yok” dese de,
yeryüzünde yaşayan tüm canlıların sekse ihtiyacı var. Şempanzelere
adeta birer ‘seks makinesi’ gözüyle bakıldığını biliyor
muydunuz?
Çünkü bir dişi şempanze, çiftleşme döneminde yaklaşık 135 kez
çiftleşiyor. Aslanlar ise çiftleşme döneminde yaklaşık 500 kez
krallığın keyfini çıkarıyor. Tabii ki insanlar, hayvanlardan biraz
daha farklı. Bazıları sık sık, bazıları düzenli bir şekilde,
bazıları ise kırk yılda bir partneriyle birlikte oluyor. Amerikalı
bilim adamlarının dünya çapında yaptıkları bir araştırmaya göre,
insanlar haftada ortalama bir-iki kez seks yapıyor...
Cinselliğe her ne kadar bir ‘eğlence’ gözüyle bakılsa da aslında bu
bir ihtiyaç, hatta insanı hastalıklara karşı pek çok ilaçtan daha
iyi koruyan bir ‘aksiyon’. Öyle ki, ileri yaşlara kadar düzenli bir
cinsel yaşamı olan insanların daha uzun ömürlü olduklarını gösteren
bilimsel çalışmalar bile var. İstatistiklere göre, cinselliği en
düzenli yaşayan toplum Amerikalılar. Çünkü Amerikalılar yılda
ortalama 132 kez seks yapıyorlar. İngilizler yılda yaklaşık 120,
Almanlar ise yılda sadece 97 kez partneriyle birlikte oluyor. Peki
ya Türkiye? Bir kesim ‘şempanzeler’ gibi eğlenirken, bir kesim de
sevgilisini öptükten sonra, “Ne olur ne olmaz” diyerek koşa koşa
hamilelik testi yaptırıyor. Uzmanların elinde, Türkiye’nin
doğusuyla ilgili pek bir veri yok; ancak Türkiye’nin batısındaki
insanların yılda yaklaşık 120 kez seks yaptığı tahmin
ediliyor...
Genel sağlığı olumlu etkiliyor
Bilim adamları,
düzenli cinsel yaşamın yararlarını saymakla bitiremiyor. Cinsel
sağlıkla ilgili sorularımızı yanıtlayan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
Androloji Bilim Dalı Başkanı ve Hattat Hastanesi Direktörü Prof.
Dr. Halim Hattat, düzenli seksin yararlarını şöyle anlatıyor:
“İlişki sırasında faaliyete geçen ve mutluluk hormonu olarak
adlandırılan endorfin, beyin sayesinde tüm vücuda yayılarak bir
çeşit doğal doping etkisi yaratıyor. Yani cinsellik, beyindeki
endorfin üretimini artırıyor. Bu kimyasal molekül, dopamin ve
serotoninle birlikte zevk hormonları olarak sakinlik veriyor ve
tatmin hisleri yaratıyor. Mutlu birlikteliklerde, salgılanan
mutluluk hormonuyla desteklenmiş bir ilişki, insanların pozitif
davranışlarına da zemin hazırlıyor. Dolayısıyla kişi, depresyon ve
özgüven kaybından da kurtuluyor, yaşama daha pozitif yönden
bakabiliyor.”
‘Düzenli’ seksin kişiye göre değiştiğini de sözlerine ekleyen Prof.
Hattat, bunun belli bir kuralı olmadığına da dikkat çekiyor. “Biz
sürekli birlikteliklerde veya evliliklerde, periyodik bir yaklaşımı
öneriyoruz. Özellikle karşılıklı sıcaklığı muhafaza etmek
açısından, periyodik aralıkları önemli buluyoruz. Belirli
aralıklarla tatmin edici birleşmeler, aynı zamanda cinsel
fonksiyonun devamı açısından da önemli. Çiftlerin bir arada olması,
keyifli bir beraberlikleri olması ve beraber zaman geçirmeleri son
derece önemli. Yani beraberlik ille de cinsel birleşmeyle
sonuçlanmak zorunda değil. Zaman zaman dokunma ve okşamanın
getireceği keyfe de ihtiyaç var. Tavsiyem, bu romantik düşünce
tarzını da içeren cinselliktir” diyen Prof. Hattat, mutlu bir
evlilikte en önemli faktörün mutlu bir cinsel yaşam oluğuna da
değiniyor.
Uzmanlara göre, mutlu bir cinsel yaşam öğrenilebilir. Burada en
önemli nokta ise çiftlerin birbirlerine karşı dürüst olmaları ve
isteklerini birbirleriyle paylaşmaları.
Florence Nightingale Hastanesi Kısırlık ve Tüp Bebek Merkezi
Başkanı, Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Doç. Dr. Yücel Karaman
ise en sağlıklı seksin, tek eşli yaşanan seks olduğunu vurguluyor.
Doç. Karaman, düzenli bir cinsel yaşamın başta stresi azalttığını,
dolayısıyla da strese bağlı ortaya çıkan hastalıklara yakalanma
riskinin ciddi bir şekilde düştüğünü söylüyor.
Düzenli bir cinsel yaşamın genel sağlık açısından son derece önemli
olduğunu vurgulayan Doç. Karaman, cinsel ilişki sırasında da
hastalıklardan korunmak için dikkat edilmesi gereken noktalara
değiniyor: “Düzenli cinsel yaşamları olan insanlar stresten daha
uzak oluyorlar. Bu insanların özellikle psikolojileri düzgün
oluyor. Böylece tansiyon, kalp-damar hastalıkları gibi özellikle
stresin ortaya çıkardığı hastalıklardan da daha uzak oluyorlar.
Cinsel sağlığa herkes önem vermeli; ancak özellikle çok eşli
yaşayan insanlar buna dikkat etmeliler. Birden çok partneri olan
insanlarda, özellikle enfeksiyona yakalanma riski yüksek oluyor.
Cinsel ilişkiyle bulaşan pek çok virüs, kansere dönüşme riski
yüksek olan hastalıkları ortaya çıkarabiliyor. Erkeklerde görülen
bel soğukluğu, frengi ya da prostat iltihabı gibi hastalıklar ise
kadınlarda çok ciddi tüp ve yumurtalık apselerine yol açabiliyor.
Bunlardan korunmak için cinsel ilişkide prezervatif kullanmak
şart.”
Düzenli bir cinsel yaşamın yararları
* Kan
dolaşımı düzene giriyor.
* Baş ağrıları yok oluyor.
* Eklem ağrıları azalıyor.
* Seks, bir çeşit spor olduğu için genel sağlık düzeliyor.
* Bağışıklık sistemi güçleniyor, hastalıklara karşı direnç artıyor.
Örneğin, düzenli bir cinsel yaşamı olan insanlar daha az grip
oluyor.
* Haftada üç kez seks yapmak insan psikolojisini de düzeltiyor.
* Beyinde düzenli bir şekilde salgılanan beta-endorfin hormonları
sayesinde, insan kendini daha zinde, daha genç ve daha dinamik
hissediyor.
* Uyku düzene giriyor. Daha rahat uyunuyor.
Renkli bir cinsel hayatı engelleyen faktörler
* İsteksizlik
* Geçmiş veya şimdiki durumdan utanma veya suçluluk duyma
* Seks konusundaki güvensizlik
* Kontrolünü yitirme korkusu
* Reddedilme korkusu
* Öfkelenme, yakınlaşmaktan çekinme
* Çiftlerin özgür olmaması
* Fantezi kurmamaları
* Dürüst ve saygılı olmamak
* Kişinin zevk aldığı şeyleri partnerine sunmaması
* Cinselliği bir ‘zorunluluk’ olarak görüp eğlence yönünü
algılayamamak
Tempo
Doç. Dr. Deniz Ersev - İstanbul Cerrahi Hastanesi Üroloji Bölüm
Başkanı
“Herkese uygun bir seks takvimi yok”
Düzenli seks hayatı kavramı, tıbbi ve sosyal açılardan
bakıldığında, farklı olabilir. Sosyal olarak, kişinin eşiyle normal
bir kadın-erkek ilişkisini sürdürmesidir. Tıbbi açıdan, kişinin
herhangi bir partnerle düzenli aralıklarla cinsel birliktelik
yaşamasıdır. Her ne kadar tarif edilmiş düzenli bir seks takvimi
yoksa da, genelde seks sayısı haftada birkaç kez, bir-iki kere
olarak kabul edilebilir. Seksin kalitesi ve heyecanı da, düzenli
olması kadar önemlidir.
Tıbbi olarak kabul edilen düzenli seks hayatı, her iki cinste de
psikolojik ve fizyolojik olumlu etkiler yapar. Bilimsel olarak tam
olarak kanıtlanmamış olsa da, düzenli cinsel yaşam genel olarak
bağırsakların daha düzenli çalışmasını, adalelerin daha esnek
olmasını ve kalp ritminin daha düzenli olmasını sağlar. Ayrıca,
erkeklerde meni boşalmada rahatlık ve zevk duygusu oluşturur;
kadınlarda ise orgazmı yakalayabilme, adetlerin daha düzenli
olması, adet sancısı ve yumurtlama ağrılarının ise çok daha az
düzeyde olmasını sağlar.