İlaç alımında resmen soyuluyoruz
Abone olSSK'ya fahiş fiyatla ilaç satışına ilişkin operasyonda tutuklu sanık kalmadı. Savcı Nazmi Okumuş iddianamesi ile ilaç alım yönteminin Türkiye'ye faturasını çıkardı.
SSK’ya fahiş fiyatla ilaç satışına ilişkin operasyonda tutuklu
sanık kalmadı. Buna karşın Savcı Nazmi Okumuş’un hazırladığı
iddianeme, ilaç alım yöntemiyle ilgili ağır suçlamaları gündeme
getirdi. Okumuş, ‘Türkiye ilaç şirketlerine yılda 6 milyar dolar
fazladan ödedi’ dedi. SSK’ya fahiş fiyatla ilaç satışına ilişkin
açılan davanın görüleceği İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, SSK
Sağlık İşleri Genel Müdür Vekili Orhan Canpolat ile SSK Sağlık
İşleri Genel Müdürlüğü İlaç ve Eczacılık Dairesi Başkan Vekili
Hülya Özdemir’in, delil durumu, suçun vasfı ve sabit ikametgah
sahibi olmaları gerekçesiyle tahliyesine karar verdi. Ancak, davaya
Savcı Nazmi Okumuş’un hazırladığı iddianame damga vurdu. Okumuş,
iddianamesinde hem ilaç alım sistemini, hem de Roche’u ağır bir
dille suçladı. Okumuş, Türkiye’nin ilaç şirketlerine her yıl
fazladan 6 milyar dolar ödediğini öne sürdü. SAVCIDAN ELEŞTİRİ:
SSK’ya fahiş fiyatla ilaç satışına ilişkin soruşturmayı yürüten
Çete suçlarına bakan eski DGM savcısı Okumuş, 14 sayfalık
iddianamesinde SSK’nın ilaç alımını da eleştirdi. Okumuş’un,
eleştirileri şöyle: ‘SSK, bu ilacı ihaleyle değil, doğrudan temin
yöntemiyle tedarik etmiştir. 4734 Sayılı Kamu İhaleleri Kanunu’nda
yapılan değişikliğe ‘doğrudan temin’ ihale usulleri arasından
çıkartılmıştır. İdareler, doğrudan temin alımlarını, ilan
yapmaksızın ve teminat almaksızın ihale komisyonu kurma ve Kamu
İhale Kanunu’nun 10. maddesinde sayılan yeterlilik kurallarını
arama zorunluluğu bulunmaksızın, ihale yetkilisince görevlendirilen
kişi veya kişilere piyasada fiyat araştırması yaptırılarak
gerçekleştirilmektedir. Yıllardır idarelerce etkin bir satın alma
sistemi ve personel yapısı oluşturulmadığından, ilaç fiyatları
milletin vicdanını rahatsız etmektedir. İlaç alımlarının yüksek
bedelle gerçekleştirilmesinin sebebi olarak Kamu İhale Kanunu’nu
göstermek, hedef saptırarak suçluları gizleme ve kamuoyunu yanlış
bilgilendirmenin ötesinde ‘sorunun çözümüne yönelik tedbirlerin’
geliştirilmesinin önünü tıkayan bir yaklaşımdır. Kaldı ki soygun
yeni olmamıştır. Yıllardır devam eden düzen su yüzüne çıkmıştır.’
SOYGUNA, YAĞMAYA DAVET: Savcı Okumuş, ilaç fiyatlarının
belirlenmesindeki inisiyatifin ilaç firmalarına bırakıldığı öne
sürerek, şunları dile getirdi: ‘Basit bir bakkal dükkanı açan
esnaftan onlarca belge isteyen, yeşil kart almak isteyen fakir
fukaranın beyanını tapudan, maliyeden, muhtarlıktan teyit ettiren,
inceleyip, soruşturan kamu bürokrasisi, milyar dolarlık ilaç
belirleme işinde nedense firma beyanıyla yetinmekte, hiçbir
inceleme denetleme ve araştırma ihtiyacı hissetmemektedir. Devletin
yapması gereken görev firmaların ‘vicdanına’ terk edilmiş, uygulama
‘soyguna ve yağmaya açık davet’ şekline dönüşmüştür.’ YATIRIM
BÜTÇESİNİN YARISI: Ülkemizin her yıl yaklaşık olarak 6 milyar dolar
fazladan ilaç parası ödemekle yükümlü olduğunu belirten Nazmi
Okumuş, ‘Böylece ilaç firmalarını bir yıl doyurabilmek için bir
yıllık yatırım bütçesinin yarısından vazgeçmek zorunda kaldığımız
ve yolsuzluğu-yoksulluğu önleme ilkesiyle iktidara gelen siyası
partilerin bu soygun ve yağmayı durdurmak suretiyle vatana millete
yapacakları önemli bir hizmette bulunacağı inancıyla, bu yolda
gerekli çalışmaları yapmanın zamanının gelip geçtiği
düşüncesindeyiz’ dedi. Mızrak çuvala sığmadı soygun su yüzüne çıktı
SAVCI Nazmi Okumuş iddianamesinde, SSK’ya bağlı sağlık birimlerinin
Roche firmasından Neorecorman 2000 IU ilacını 230 milyon 945 bin
lira gibi yüksek bir bedelle satın alması nedeniyle yapılan
soruşturma neticesinde SSK’nın ilgili biriminin bu ilacı bir
ihaleyle değil, halk tabiriyle el sıkışma yöntemiyle alındığının
ortaya çıktığı ifade edildi. Okumuş, şöyle devam etti: ‘Bu nedenle
de İhale Yasası’na aykırılık nedeniyle olayların arkasının geldiği
ve tabiri caizse mızrak çuvala sığmayarak işin dış ve iç görüntüsü
ortaya çıkmıştır. Yıllardır var olan ancak bugün su yüzüne çıkan
sorunun varlık sebebi aslında İhale Kanunu değildir. İlaçları
fiyatlandırmada kullanılan suistimale açık yöntemdir.’ Roche,
doktorları gezdirip kendi ilaçlarını yazdırdı SAVCI Nazmi Okumuş’un
hazırladığı iddianamede Roche’un, Neorecorman isimli ilacı
üniversite hastanelerine, devlet hastanelerine ve SSK’ya değişik
fiyatlarla sattığı, ilacın SSK’ya satımında sadece Beşer Ecza
Deposu’nu aracı olarak kullandığı belirtildi. Roche’un kendisiyle
sözleşmeli olan diğer ecza depolarına bu ilacın dağıtımı ve
ihalelere girmesi konusunda yetki vermediği, bu konuda talepte
bulunan ilaç depolarını ise sözleşmelerini fesh edeceğini
söyleyerek tehdit ettiği belirtildi. Başka firmalara ait kanser
ilaçlarının satışını engellemek için yurt içinde Roche ilaç
firmasınca angaje edilmiş oldukları belgelerle tesbit edilmiş olan
doktorlar aracılığıyla seminerler düzenlettiği kaydedildi. Gazete
ve tıp dergilerinde bu ilaçlar hakkında aleyhe yazılar yazdırdığı,
grup gezileri ve seminerler adı altında doktorları bir araya
getirerek Roche’un ürünlerinin reklamının yapıldığı iddia edildi.
Bir çok doktora malzeme alınarak Roche’a fatura edildiği öne
sürülerek bunun belgelerle kanıtlanıdığı ifade edildi.