İktisat Bankası nasıl soyuldu?
Abone olHayali vurgunu saptayan BDDK, Şişli Savcılığı'na suçduyurusunda bulundu. Harekete geçen Savcılık, İktisat Bankası'nın off-shore kuruluşundaki soygunu ortaya çıkardı.
Hayali vurgunu saptayan BDDK, Şişli Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Savcılık, İktisat Bankası’nın KKTC’deki off-shore kuruluşu olan Trade and Deposit Bank’ta yapılan soygunu ortaya çıkardı. El konulan İktisat Bankası ile KKTC'deki Trade Deposit Bank'ın birleşmesi sırasında hayali hesaplar yaratılarak devletin 447 milyon dolar zarara sokulduğu ortaya çıktı. Ulusoy, Sabancı, Varan gibi isimlere açılan, sonra boşaltılan sanal hesaplar içinde en büyüğü 105 milyon dolarla bir Oyak Holding iştiraki olan Renault Mais'e ait. BANKACILIK Düzenleme ve Denetleme Kurumu'nun suç duyurusu üzerine harekete geçen Şişli Cumhuriyet Savcılığı, İktisat Bankası'nın off-shore kuruluşu Trade and Deposit Bank'ta saygın kişi ve kurumların adı kullanılarak yapılan soygunu ortaya çıkardı. TDB'de açılan ve boşaltılan off-shore hesaplarını inceleyen savcılık, hesaplarda adı geçen kişi ve kurumların bu işlemlerden haberinin olmadığını belirledi. EN BÜYÜK MUDİ OYAK Şişli Cumhuriyet Savcılığı, BDDK'nın 29 Mart 2002'de yaptığı suç duyurusu üzerine Aralık 2000'de İktisat Bankası'yla bileşip TMSF güvencesi altına giren TDB'nin hesaplarını incelemeye aldı. Hesaplarındaki parayı çektikleri belirlenen mudiler aranarak, bilgi istendi. 105 milyon dolarlık mevduatıyla listenin başında bulunan Oyak Holding iştiraki Renault Mais savcılığa gönderdiği yazıda böyle bir hesabının bulunmadığını bildirdi. Toplam tutarı 447 milyon doları bulan diğer hesap sahiplerinden birçoğunun da adına açılan hesaplardan ve yapılan işlemlerden bilgisinin olmadığı belirlendi. OYAK VE MAİS: YORUM YOK Renault Mais yetkilileri olayı doğruladı. Firmanın İletişim Müdürü Elçin Ercan "Kuruluşumuzun İktisat Bankası'ndaki hesaplarından TDB'ye para kaydırılması konusunda herhangi bir talimat verilmemiştir. Şirket kayıtlarında da böyle bir belge bulunamadı" dedi. Şişli Cumhuriyet Savcılığı'na gerekli bilginin verildiğini belirten Ercan, konu yargıya yansıdığı için yorum yapmak istemediklerini bildirdi. Oyak Holding yetkilileri ise yargı sürecini izlemekle yetineceklerini söyledi. TEMİZEL: BİLMİYORDUM Dönemin BDDK Başkanı Zekeriya Temizel ise TDB'nin İktisat Bankası'na devredilip, boşaltılmış hesapların bu yolla mevduat güvencesine alınması konusunda emrivaki yaşandığını belirtti. "BDDK yönetimi İktisat Bankası'na yazdığı mektupta TDB'nin tasfiyesi ya da şubeye dönüştürülmesi konusunda plan hazırlanmasını istedi. Uyarılarımıza karşın, onayımız alınmadan süreç başlatıldı" dedi. Hürriyet'in görüş aldığı bankacılık uzmanları, Oyak'ın adını mudi listesine yazmak yoluyla, birleşme operasyonunu durdurmaya çalışan BDDK'nın köşeye sıkıştırılmak istenmiş olabileceğini ileri sürdü. Bu iddiayı anlamsız bulan Zekeriya Temizel ise "O dönemde bankaya el konulması söz konusu değildi. Sadece İktisat Bankası'nın mali yapısı güçlendirilmeye çalışılıyordu. TDB'de kimin hesabı olduğunu bilmiyorduk" dedi. 447 milyon dolar nasıl uçtu? 17 Ağustos 2000Bankalar yeminli başmurakıbı, İktisat Bankası ile kağıt üstünde hiçbir ortaklığı olmayan Kıbrıs'ta kurulu Trade Deposit Bank arasında mevzuata aykırı işlemler saptadı. 6 Kasım 2000Murakıp ikinci raporunda "İktisat'ın gerçek bilançosunun saptanabilmesi için TDB'nin bankaya devri ya da tasfiyesini" tavsiye etti. 28 Kasım 2000Rapor üzerine harekete geçen BDDK, İktisat'ı uyardı: "TDB'yi tasfiye et ya da şubeye dönüştür. Bankanın gerçek mali durumu ortaya çıksın!" Bankadan önce eylem planı hazırlaması, onaydan sonra harekete geçmesi istendi. 1 Aralık 2000İktisat Bankası Yönetim Kurulu toplandı. 61 sayılı kararla, KKTC'deki TDB'nin tüm aktif ve pasifleriyle Malta TDB'ye devrine karar verdi. 4 Aralık 2000İktisat Bankası ve TDB devir sözleşmesi imzaladı: "İktisat Bankası, TDB'ye ait toplam mevduat kredileri ile bunlara bağlı alacak ve borçları Malta Şubesi'ne devretmek üzere almıştır." Operasyon hemen başladı. DDK raporuna göre, TDB yöneticilerinin imzası ve banka mührü bulunmayan listeler üzerinden mevduat hesapları ve kredilerin devri yapıldı. 14 Aralık 2000Banka operasyonu BDDK'ya bildirdi. 28 Aralık 2000BDDK bankayı cevapladı. "İktisat'a nakit girişi sağlamayacaksa tasfiye yapmayın!" 18 Ocak 2001BDDK'nın İktisat Bankası Yönetim Kurulu'na atadığı Yalçın Amanvermez yazdığı raporda olayı tüm ayrıntılarıyla anlatıp, devlete yüklenen borç miktarı konusunda BDDK'yı uyardı. 19 Ocak 2001BDDK'ya tasfiyenin tamamlanması bildirildikten tam 36 gün sonra KKTC'deki TDB'nin hesaplarından 1.7 milyon dolar ABN AMBRO'daki İktisat Suprime Fund'ın hesabına yatırıldı. Bu arada TDB ile İktisat Bankası'nın kağıt üstündeki hesaplaşması sonucu İktisat'ın hesabına yaklaşık 168 milyar TL (yaklaşık 2,5 milyon dolar) nakit aktarıldı. Karşılığında 447 milyon dolar borç devredildi. 1 Şubat 2001 Banka, BDDK'ya gönderilen mektupta birleşme işleminin tamamlandığını, geri dönmenin mümkün olmadığını bildirdi. 15 Mart 2001 Bankaya el kondu. 9 Ocak 2002 İktisat Bankası müfettişi Murat Demiray birleşme operasyonunu soruşturdu. Dönemin TDB ve İktisat Yönetim Kurulu üyeleri'nden birleşmeye konu olan hesap ve kredi listelerini istedi. Cevap noter tastikli geldi: "Kayıtları saklamadık, bizde hiçbir belge yok!" 12 Temmuz 2002 Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu konuyla ilgili raporunda "TDB belgelerine ulaşılamadığı için gerçek toplam zarar saptanamamaktadır" diyordu. İktisat tek başına batsaydı devletin üstlendiği zarar 193 milyon dolar olacaktı. Haber: Serhan Yedig Kaynak: Hürriyet