İktidar Çarşı'dan rahatsız!
Abone olCHP Konya milletvekili Atilla Kart, derbide yaşananlarla ilgili soru önergesi verdi.
Atilla Kart'ın Başbakanın yanıtlaması istemiyle verdiği
soru önergesi şu şekilde:
Türkiye’nin en özgür-en özgün-en idealist-en sosyal sivil toplum
örgütlenmelerinin başında gelen Çarşı Grubunun, bu duruşundan
rahatsız olduğu bilinen Siyasi İktidarın ; bir müddetten bu yana
Çarşı Grubunu hedef aldığı bilinmektedir. Siyasi İktidar mensupları
ve medyanın bir bölümü tarafından , Çarşı Grubu hedef gösterilmekte
ve itibarsızlaştırılmak istenilmektedir.
Spor müsabakalarındaki tezahüratlara bile “ebad ve ayar” vermeye çalışan Siyasi İktidarın antidemokratik uygulamaları, Beşiktaş – Galatasaray derbisi öncesinde her türlü provokatif ortama zemin hazırlamıştır. Saat 17.00’de kapıların ve turnikelerin kırıldığı, 10 bini aşkın seyircinin biletsiz ya da sahte biletlerle stada girdiği bilindiği halde; Emniyet, öngörüsüz davranmış, gerekli önlemleri almamış ve ilgili birimleri uyarmamış, adeta olayları davet etmiştir.
Vahim olan bir diğer husus; bu bulgular görüntü ve kayıtlarla sabit olmasına , Spor Genel Müdürlüğü de bu gerçekleri açıklamasına rağmen, İstanbul Emniyeti bu vakıaları inkar edebilmektedir. Aslında salt bu olay bile ; Emniyet’in zaafiyetini, sorumluluğunu ve olaylardaki dahlini göstermeye yeterlidir. Üst aramasının bile yapılmadığı bilinmektedir.
Bilindiği gibi; 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin
Önlenmesine dair Kanunun 3/1-e maddesine göre; Spor müsabakalarında
güvenliğin sağlanması amacıyla Mülki İdare Amiri tarafından
“Müsabaka Güvenlik Amiri” görevlendirilmektedir. Müsabaka Güvenlik
Amiri; spor müsabakalarında alınacak güvenlik önlemlerinin
yürütülmesi ve denetlenmesi konularında , müsabakanın güvenliği ile
ilgili tüm kişi ve kuruluşlarla gerekli koordinasyonu sağlamakla
yetkili ve görevlidir. Müsabakanın yapıldığı spor alanında, Genel
Kolluk Görevlileri ile Özel Güvenlik Görevlileri, Müsabaka Güvenlik
Amirinin emir ve denetiminde birlikte görev yapar.
Bir başka ifadeyle; spor müsabakalarında yasal anlamda birinci
derecede doğrudan sorumlu olan Mülki İdare-Valilik Makamıdır. Mülki
İdarenin doğrudan sorumluluğu altında sürdürülen kamu hizmeti ve
görevinin gereği yapılmamıştır. “çok kötü” ve “vahim” sonuçlara yol
açılmıştır. Tablo bunu göstermektedir.
Bu sürecin ve doğmuş olan sonuçların asli sorumlusu durumunda
olan Mülki İdarenin sorumluluğunda yapılacak bir soruşturmadan,
objektif bir sonucun doğmayacağı açıktır. Başbakan’ın “sakat
demokrasi” anlayışı sebebiyle, Başbakanlık Teftiş Kurulunun
yapacağı incelemenin de sorunlu olacağı gerçeğine rağmen , Anayasal
tablo karşısında başka bir yol ve yöntemin mümkün olamayacağı da
bir gerçektir.
Bu bilgi ve değerlendirmeler ışığında soruyoruz;
(1) Yasal sorumluluğun İçişleri Bakanlığında olması sebebiyle, Başbakanlık Teftiş Kurulu vasıtasıyla inceleme ve soruşturma yapma-yaptırma yoluna başvuracak mısınız?
(2) Özel olarak düzenlenen 6222 sayılı yasaya rağmen, sporda şiddetin önlenememesi sebebiyle , kendi bünyenizde ve yönetim anlayışınızda özeleştiri yapma sorumluluğu ve özgüvenini gösterebilecek misiniz?
Yoksa, kendiniz dışında herkesi suçlamaya , hedef göstermeye ve ayırımcılık yapmaya devam mı edeceksiniz?