İklim değişikliğinden ne sorumlu?
Abone olStockholm'de yapılan BM İklim Değişikliği Konferansı'nda açıklanacak önemli rapor öncesi, küresel ısınmaya insan faaliyetinin neden olduğunu savunanlarla, bu teoriden şüphe duyanlar arasındaki tartışmayı BBC Bilim Muhabiri Matt McGrath yazdı.
İsveç'in başkenti Stockholm'de yapılan BM İklim Değişikliği Konferansı'nda yarın açıklanacak önemli rapor öncesi, küresel ısınmaya şüpheyle bakanlar tartışmayı kazanıyor.
Bu kesimler, son 15 yılda sıcaklık artışındaki yavaşlamanın iklim değişikliği tehdidinin abartıldığını gösterdiğini söylüyorlar.
Ancak BM Paneli'nin önde gelen bir isimlerinden birine göre bu
şüpheci kesimlerin görüşleri 'hayalcilik' ve ısınmadaki duraklama
dikkatleri uzun vadede yaşanacaklara dair artan bilimsel kanıtları
gölgeliyor.
Biliminsanları ve hükümet temsilcilerinin raporun 31 sayfalık özeti üzerindeki görüşmeleri sürüyor.
Raporda büyük ihtimalle her zamankinden daha büyük bir katiyetle, hızlanan sıcaklık artışından insanoğlunun sorumlu olduğu söylenecek.
Sıcaklık artışındaki yavaşlama
Ancak şüphecilerin dikkatleri, küresel sıcaklardaki artışta 1998'den bu yana görülen yavaşlamaya verilen referanslar üzerinde yoğunlaşıyor.
Şüpheciler, bu yavaşlamanın dünya iklimi üzerinde bugüne kadar yapılan bilgisayar modellemelerinin büyük kısmının yanlış olduğunu gösteren en sağlam kanıt olduğuna inanıyor.
Bu bilgisayar modellemeleri iklim dinamikleri üzerinde çalışmak ve gelecekteki sıcaklık değişikliklerine dair projeksiyonlar yapmak için kullanılıyor.
Marcel Crok, dünyanın ısınmasına insanoğlunun faaliyetlerinin yol açtığı fikrini kabul eden, ancak etkileri konusunda şüpheler duyan Hollandalı bir yazar.
Crok, 'Şüpheciler bu yavaşlama sayesinde, tartışmanın galibi olan tarafta yer aldıklarını hissediyorlar. İklim biliminde bir normalleşmeyi görmeye başlıyorsunuz. Sera etkisi yaratan gazların dev bir rol oynadığı üzerinde uzlaşan bütün önde gelen bilimadamlarının, sıcaklık artışındaki durmanın nedenleri üzerinde uzlaşamadığını görmeye başlıyoruz. Bu beni rahatlatan bir şey, nihayet tartışma açılıyor ve bu iyi' diye konuşuyor.
Rapor üzerinde çalışan Hollanda hükümet heyetinin üyesi Profesör Arthur Petersen de şüphecilerin bakış açılarının IPCC'ye olumlu bir etkide bulunduğu görüşünü destekliyor.
'Şüpheciler süreci canlandırdı'
Arthur Petersen BBC'ye yaptığı açıklamada, 'Şüpheciler IPCC'ye yararlı bir şey ve son yıllardaki bu etkileşim sayesinde tüm bu süreç yeniden canlanıyor. En iyi iklim araştırmacılarımız genelde şüpheci biliminsanlarına yakın. Bu anlamda şüphecilik her durumda olumsuz bir tanımlama değil' diyor.
Ama bu görüşe katılmayanlar da var.
Atmosferbilimci Bart Verheggen küresel ısınma görüşüne destek verenlerden.
Şüphecilerin bilimsel tartışmayı engellediği görüşünde olan Verheggen, 'Çalışmalarının bilimsel yöntemlerin savunucuları olduklarını söyleyen bu insanlar tarafından kamuoyunun önünde çarpıtıldığını görünce, küresel ısınmayı savunan ana akım biliminsanları savunma durumuna geçiyor.' diyor.
Verheggen ayrıca, 'Şimdi bir şey yazmadan önce iki kez düşünecekler. Bu yazdıklarının şüpheciler tarafından nasıl çarpıtabileceği hakkında uzun uzun düşünecekler' diye de ekliyor.
Hassasiyet tartışması
IPCC 2007'de 'iklim hassasiyeti dengesi' teriminin kapsamını belirlemişti.
Bu terim atmosferdeki karbondioksit oranının ikiye katlanmasıyla ortaya çıkacak muhtemel sıcaklık artışı aralığını tanımlıyor.
IPCC'nin 2007'deki raporunda, sıcaklıkların 2 ila 4,5 derece artacağı belirtiliyordu.
Yeni raporda ise 1,5 ila 4,5 derecelik bir artıştan söz edileceğine inanılıyor.
İki rapordaki tahminler arasında çok büyük bir fark yok. Ama şüpheciler, bunun kritik bir hataya işaret ettiğine inanıyor.
Marcel Crok, 'Geçen yıl iklim hassasiyetinin son 30 yıldır düşündüğümüzden çok daha az olduğunu gösteren çalışmalar gördük. Ayrıca bu çalışmalar gerçek iklimimizin 1,5 ila 2 derecede arasında hassasiyet gösterdiğini söylüyor. Ama bu gelecekteki kıyamet senaryolarının dayandığı iklim modellemeleri karbondioksit oranları iki katına çıkınca 3 derecelik bir artış olacağını söylüyor' diyor.
Ancak rapor metnine aşina olan diğer araştırmacılar, şüphecilerin bu tek hataya çok fazla odaklandığı görüşünde.
IPCC Başkan Yardımcısı Profesör van Ypersele BBC'ye yaptığı açıklamada, ‘Sıcaklık artışı aralığının sadece alt sınırında bir değişiklik var. Gerçek iklim hassasiyeti bu olsa bile, sorunun çözümünün çok, çok, çok zor olması yerine, çok, çok zor olması demek. Bu sizce o kadar büyük bir değişiklik mi?' diye konuştu.
Ypersele, rapordaki diğer bulguların ısınan dünyanın yaratacağı etkilerin boyutlarıyla ilgili daha kesin sonuçlar sunacağına dikkat çekiyor. Deniz seviyelerindeki artışla ilgili tahminler 2007'den bu yana güçlendi. Ayrıca okyanuslardaki buz seviyesinin durumu da daha iyi anlaşılıyor.