İkiz yasalar 3

Behiç KILIÇ behickilic@internethaber.com

İki gündür bu köşede Türkiye' yi yüzde yüz "SEVR"e teslim edecek uluslararası anlaşmaların millete nasıl yutturulduğunu anlatıyoruz!.. Ortaya çıkan şudur... Birleşmiş Milletler Sözleşmesi ve Kopenhag Kriterleri üst üste konulunca, Sömürgecilerin ülkemizi işgali son derece kolaylaşacaktır. BM-AB dayatmaları sonucu bir "Kürt Halkı" yaratılacak, böylece işbirlikcilerin topraklarımızı istila için Batı' ya çağrısı gerçekleşecektir. Tek kelimesi bile abartma olmayan bu dayatma ile karşı karşıyayız ve istilacılar oyunun sonuna gelmişler, "Altın Vuruş" a hazırlanmaktadırlar.

Birleşmiş Milletler Sözleşmesi imzalanmış, yasalaşması için karma komisyona sevk edilmiştir. Kopenhag Kriterleri, AB Yasaları için çırpınmaları biliyorsunuz. Mesut Yılmaz'ın siyasi kanadını oluşturduğu, adları soyguna vurguna karışmış hakim sermaye kimliklerinin, "aydın"diye tanımlanan çevrelerin medya ile.çevrelerin bastırması ile bu yasalar millete "mutluluk yolu" diye yutturulmaya çalışılmaktadır. Meclis karma komisyonunda ateş topu gibi bekleyen yasa ve peşinde koştuğu Brüksel yasalarının ülkemizi yerle bir edeceğini bilmesine rağmen bu gayretleri Mesut Yılmaz'ın çok yönlü soru işaretleri taşımasına sebeb olmaktadır.

PKK çetesini neşelendiren B.M sözleşmesinin Türk mkilleti tarafından şu şekilde algılanması gerekir. "Etnik, dinsel ve dilsel kimliklerin halk olarak kabul edilmesi sonucu, kendisini bu şekilde ifade eden bir topluluk, Batı' yı çağırabilir ve istilacıların topraklarımızı bombalama hakkı doğar"

İşte gerçek budur..

BM Sözleşmesinin imzalanacağı günlerde ulusal güçler kamuyu uyarmaya çalıştı. Ancak..."İmzacılar tedbirlerini almışlar dı ve onlar egemen medya ile kolkolaydılar''..

O günlerde yapılan şu uyarılar asla dinlenmedi!

"Kürt meselesi, siyasi iktidarların bu güne kadar izledikleri politikalar sonucu uluslararasılaşmıştı. Bugün artık her büyük emperyalist devletin bir Kürt politikası var. Bütün emperyalistler boylu boyunca bu sorunun içindedirler."

Avrupa Birliği' ne aday üyelik ile birlikte Türkiye, emperyalist devletlerin bu politikalarının meşrulaştırılmasının yolunu açmıştı 'Yeni Dünya Düzeni', ezilen dünya ülkelerinin mezhep ve milliyet çatışmaları içine sürüklenerek parçalanması ve Batı tarafından sömürgelik koşullarına mahkum edilmesidir.

Son on yıl içinde bu gerçeğin onlarca örneğini yaşadık. Şimdi Türkiye için böyle bir yolun kapısını sonuna kadar aralayanların kimin çıkarlarını savunduğu yeteri kadar açıktır. Türkiye Avrupa Birliği' nin kapısına bağlanmıştır ve o kapıda parçalanmanın koşulları adım adım oluşturulmaktadır. Ankara' daki işbirlikçiler, Batı tarafından ülkemize dayatılan yeni Sevr' in koşullarını hazırlamaktadırlar.)

Bu saptamalara kulaık tıkandı ve neler yapıldı .

Yarın yazacağız.