İkinci Tecimer vakası
Abone olSosyetik ismi Didem Çapa'nın yalısında Taş Devri'nden Osmanlı'ya kadar çeşitli dönemlere ait tarihi eser bulundu.
Ayşegül Tecimer olayını hatırlatan baskında 100 milyon dolar
değerindeki 363 parça esere el konuldu İstanbul polisi, Beykoz'daki
bir yalıda yaptığı baskında küçük bir müzeyi dolduracak kadar
tarihi eser ele geçirdi. Sanayici Vecdi Çapa ve Maçka Sanat
Galerisi'nin sahibi Rabia Çapa'nın kızı Didem Çapa'nın yalısına
yapılan baskında, Anadolu'nun farklı yerlerindeki kaçak kazılarda
çıkarılmış Taş Devri'nden Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar
çeşitli dönemlere ait 363 parça tarihi eser ele geçirildi. İstanbul
Mali Şube Müdürlüğü Kaçakçılık Büro Amirliği ekipleri, yaz
aylarında Anadolu'nun değişik yerlerindeki kaçak kazılardan elde
edilen tarihi eserlerin yurtdışına çıkarılacağı istihbaratı aldı.
Hemen önleyici proje çalışması başlatan polis, 40 yaşındaki Didem
Çapa'yı, tarihi eser kaçakçılığı yapacağı iddiasıyla takibe aldı.
2.5 aylık takibin sonucunda, Çapa'nın kaçak tarihi eserleri,
Beykoz'daki villasında sakladığını ve yurtdışına çıkarmaya
çalıştığını belirleyen polis, operasyon için düğmeye bastı. Didem
Çapa'nın yalısına baskın düzenleyen polisler, gözlerine inanamadı.
Yalının garajında paketlenmiş halde çeşitli dönemlere ait tarihi
eserler ele geçirildi. Çapa, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma
Kanunu'na muhalefet suçundan gözaltına alındı. Ele geçirilen tarihi
eserleri inceleyen arkeologlar, Taş Devri savaşçılarının
baltalarından Pers dönemi zırhına, İlk Çağ dönemine ait çanak
çömleklerden, bir kral mezarından çıkarılan altın taça kadar 363
parça esere paha biçemedi. Arkeolog olan Didem Çapa'nın, Kültür ve
Turizm Bakanlığı'na, tarihi eser koleksiyonu yapmak için izin
başvurusu yaptığı belirlendi. Ancak, Çapa'nın başvurusuna bir cevap
verilmediği belirtildi. Bir polis yetkilisi ise ele geçirilenlerin
alım satımına izin verilmeyen eserler olduğunu belirterek, müzelere
teslim edilmesi gerektiğini kaydetti. Tutuksuz yargılanacak Didem
Çapa, sorgusunda 'Bu eserleri koleksiyonculardan topladım. Bir
kısmı zaten aileden kalma. Hiç birini satmıyordum. Bütün eserlerin
İstanbul Arkeoloji Müzesi'nde kaydı var' dedi. Beykoz Cumhuriyet
Savcılığı'na sevk edilen Çapa, tutuksuz yargılanmak üzere serbest
bıraktı. Didem Çapa, burada yaptığı açıklamada ise koleksiyoner
belgesi almaya hak kazandığım için serbest bırakıldığını söyledi.
Kral taçı Pers zırhı Didem Çapa'nın yalısında şu eserler ele
geçirildi: Anadolu'da bir kral mezarından çıkarılan 4 altın taç
eser, altın kemer, Pers savaşçı zırhı, İlkçağ dönemine ait 60
pişmiş toprak eser, 7 cam eser, Osmanlı dönemine ait alem, 11
sikke, 9 dizi boncuk eser, 65 Taş Devri'ne ait taş ok uçları, 11
cam ok ucu, 9 olta iğnesi, 2 iğne, 2 küpe, metal hayvan figürü, 7
metal obje, 3 taş devrine ait taş eser, 38 mızrak ucu, 4 kılıç, 6
hançer, hayvan figürlü taş yalak, metal hamam taşı, kuş figürlü
metal kandil, alem, 2 metal haç, 5 metal balta, ortası delik topuz
başı, 2 balık figürlü metal taş eser, insan figürlü çan, 105 çan ve
Taş Devri'ne ait taş balta. Kaçakçı değil, koleksiyoncuyum İstanbul
Üniversitesi Sanat Tarihi bölümü mezunu olan Didem Çapa, tarihi
eser kaçakçısı olmadığını söyledi. Koleksiyon yapmasının aileden
gelen bir kültür olduğunu belirten Didem Çapa, boşanmak üzere
olduğu eşi tarafından kendisine komplo kurulmuş olabileceğini iddia
etti. Mali Şube'de ifade verdikten sonra ailesine ait Beykoz'daki
yalının kapısını AKŞAM'a açan Didem Çapa, şunları söyledi: 'Tarihi
eserlerin kayda girmesi için müzeye başvurdum. Bu başvurum da 18
Ağustos'ta onaylandı. Müzeden gelip bendeki bu eserleri tek tek
envantere geçeceklerdi. Ancak şu ana kadar gelmediler. Benim
aldığım eğitim, kültür mirasımıza sahip çıkmayı gerektirir, ben
bunu yapıyorum. Eğer kaçakçılık yapsam müzeyle temasım olmazdı. Tam
tersine Türkiye'de bu eserlerin önemini ve değerini vurgulama
amaçlı projeler gerçekleştiriyorum. Kaçakçı olsaydım, satarken
yakalanırdım.'