İkinci baharları tiyatro ve halk oyunuyla renklendi
Abone olEskişehir’de yaşları 35 ila 65 arasında değişen emekli ve ev hanımı kadınlar, adeta ikinci baharlarını halk oyunları ve tiyatro oynayarak ya...
Eskişehir’de yaşları 35 ila 65 arasında değişen emekli ve ev
hanımı kadınlar, adeta ikinci baharlarını halk oyunları ve tiyatro
oynayarak yaşıyor.
Tepebaşı Belediyesi Anneler Halk Oyunları ve Tiyatro Topluluğu’na
üye kadınlar, ev işlerinden arta kalan zamanlarında halk oyunu ve
tiyatro eğitimi alıyor. Zübeyde Hanım Kültür Merkezi’nde yine bir
ev hanımı tarafından eğitilen kadınlar, oynadıkları oyunlarla hem
eğleniyor, hem eğlendiriyor hem de dersler veriyor. Oynadıkları
oyunlardaki erkek rollerinde bile kadınları kullanan grup,
beğeniyle izlenen ‘Ve Kadınlar Yeniden’ adlı müzikli oyunlarını
yeninden sahnelemeye hazırlanıyor. Kadınlar bu oyunla, Kurtuluş
Savaşı’nda kadınların çektiği acıları, günümüze endeksleyerek
izleyiciye anlatıyor.
Açıklamalarda bulunan eğitmen ve ev hanımı Hafize Erdoğan, 2006
yılında kurulan topluk üyelerinin tamamının kadın olduğunu ve
kadınların yaş aralıklarının 35 ila 65 yaş arasında değiştiğini
söyledi. 160 üyelerinin bulunduğunu ve müzikal formatlı oyunlar
sahneye koyduklarını anlatan Erdoğan, “Kursumuza genellikle ev
hanımları ve emekli olmuş hanımlar geliyor. Bu kursta, dans, müzik
ve tiyatro eğitimleri veriyoruz. Yaptığımız oyunlar da dans, müzik
ve tiyatroyu iç içe barındıran müzikal formatlı oyunlardır.
Kadınları hep birlikte ürettiği bir şey. Bu anlamda çok önemli
olduğunu düşünüyorum. Ayrıca kendi aramızda imece usulüyle
yaptığımız işler var. Özellikle sahnede kullandığımız kostümlerin
tamamı kadınların kendilerine ait. Anneler kostümleri dikerek,
hazırlayarak yapıyorlar ve seyirciye sunuyorlar. Eskişehir halkının
da bizi çok sevdiğini biliyorum. Çünkü oyunlarımızın tamamı 450
kişilik bir salonda oynanmasına rağmen 500-600 kişiyle izleniyor.
Bu topluluğumuzun tüm Türkiye’ye örmek olmasını diliyorum”
dedi.
“BURADA HİÇBİR ŞEYİN BİTMEDİĞİNİ GÖRDÜK”
Toplulukta yer alan 52 yaşındaki Zehra Düzgüneş ise, topluluğun
kendisine çok olumlu faydalarının olduğunu aktardı. Düzgüneş,
“Toplum 50 yaşından sonra bize, ‘Sen emekli oldun, yaşlandın. Kadın
kısmısın, şunu yapma bunu yapma, otur evinde’ diyor. Ama buraya
geldiğimizde bizim için hiçbir şeyin bitmediğini gördük. Tekrar
canlandık. İçimizdeki çocuğu tekrar ortaya çıkarttık. Artık hali
hazırda yapabileceğimiz bir şeyler var dedik. Geldiğimden beri 60
kadın tanıdım ve her kadın içinde ayrı bir hikaye saklıyor.
Birbirimizin hikayelerini öğrendik. Yalnız olmadığımızı öğrendik.
Çok şeyleri paylaştık. Çok şeyler için ağladık, çok şeyler için
üzüldük. Birbirimizi topluma kazandırdık. Her şeyden önce toplum
bizi anlamıyor ama biz birbirimizi anlıyoruz” diye konuştu.
“BURAYA GELDİKTEN SONRA ÖZGÜVENİM ARTTI”
Topluluğa iki sene önce katılan 53 yaşındaki Semiha Yücel de,
duygularını şöyle ifade etti:
“Topluluğun çok güzel faaliyetler yaptığını gördüm ve gruba dahil
olmaya karar verdim. Burada olmaktan çok mutluyum. Burası insana
yaşama sevinci veriyor. Sıcak arkadaşlıklar, dostluklar var.
Topluluğa katıldıktan sonra da özgüvenim arttı. Böyle
gösterilerimizi sundukça, beğeni ve takdir topladıkça da biz daha
büyük bir aşka geliyoruz. Daha da yeni oyunlar çıkartmaya
çalışıyoruz.”
(İHA)